Cephanelik patlamasının yıl dönümünde şehit ailelerinin acısı ilk günkü tazeliğini koruyor

Afyonkarahisar’da 5 Eylül 2012’de meydana gelen ve 25 kahramanın şehit olduğu mühimmat deposu patlamasında oğlunu şehit veren baba Ali Taştan, acının ilk günkü tazeliğini koruduğunu kaydederek, “Bugünü anlatamıyorum. Evimizdeki soframıza oturduğumuz biz 5 kişiydik ama o sofra hiç o günden bugüne kadar 5 kişi olmadı. Hep 4 kişi, sağıma baktığımda ilk göz ağrım olduğu için hep onu arıyorum” dedi.
5 Eylül 2012’de kent merkezindeki Ataköy Mahallesi’nde bulunan Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlasında el bombaları, obüs top mermileri ve havan topu mermilerinin bulunduğu depoda patlama meydana geldi. Patlamada 25 asker şehit olurken, 3’ü asker 8 kişi de yaralandı. Yaşanan acı olayın yıldönümünde patlamanın yaşandığı kışlada basına kapalı şekilde anma töreni düzenlendi.

Patlamada şehit düşen Tolga Taştan’ın babası Ali Taştan, acının yıl dönümünde İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuştu. Ali Taştan, ateşin düştüğü yeri yaktığını ve acılarının ilk günkü gibi olduğunu ifade etti. Taştan, “Bugünü anlatamıyorum. Evimizdeki soframıza oturduğumuz biz 5 kişiydik ama o sofra hiç o günden bugüne kadar 5 kişi olmadı. Hep 4 kişi, sağıma baktığımda ilk göz ağrım olduğu için hep onu arıyorum. Bir kızım ve oğlum daha var, hayat devam ediyor. ‘Evet’ hayat devam ediyor ama herkesin yeri bir başka. Hak, hukuk ve adalet olarak çocuklarımızın akıbetinin ne olduğunu öğrenemedik. Yarın ölüp, toprağa girsem bile gözlerim kapanmayacak çünkü araştırdım ve soruşturdum, çok uğraştım ama bir yerden sonra gücüm yetmedi. Bir baba olarak gücümüz yetmiyor. Olayda 3 kişi ceza aldı ama bazıları tarafından bir af kararı çıkarıldı ve 25 çocuğumuz şehit olarak toprakta o üç kişi belki çıktı ve çocuklarının yanında yani ateş düştüğü yeri yakıyor” dedi.

“Bunun bir kaza olmadığını, bunun bir terör olduğunu düşünüyorum”
Olayda şehit düşen Onur Fikret Dülger’in acılı babası Zekai Dülger ise olayla ilgili açığa kavuşmayan birçok şey olduğunu öne sürdü. Olayın terör bağlantılı olduğunu iddia eden Dülger, “Bunun bir kaza olmadığını bunun bir terör olduğunu, bunu ya PKK ya FETÖ ya da kim yapmışsa bu olayın aydınlatılmasını istiyorum” dedi.

“Burada bu babaların feryatlarını dinliyoruz”
Patlamanın yıl dönümünde olayın gerçekleştiği kışlada anma törenine katılan Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Bursa Şube Başkanı Metin Şenol da ailelerin acılarının ilk günkü tazeliğini koruduğunu dile getirdi. Başkan Şenol, “Buradaki 25 şehidimizin bütün uzuv ve parçaları burada kaldı. Bizler Bursa’da şehidimizi defnederken boş bir tabut defin ettik. Biraz toplumdan empati yapılmasını istiyoruz. Neden? Eğer bir anne ve baba çocuğunu şehit olduğu zaman sarılıp, koklayamıyorsa ve boş tabutu koyuyorsa onun içinde hep bir acaba çocuğumu bir yerden çıkıp gelecek mi diye bir beklenti var. İşte burada bu babaların feryatlarını dinliyoruz” diye konuştu.

“Onlar Afyonkarahisarlı artık ve onlar bu şehrin bağrında”
Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı İsmail Kumartaşlı da anma törenine katılarak şehit ailelerini yalnız bırakmadı. Patlama şehitlerinin Afyonkarahisar’ın bağrında olduğunu vurgulayan Başkan Kumartaşlı, “Milli Mücadelenin başladığı şehitler diyarı Afyonkarahisar’da hep biz şehit ve gazilerimizi karşılayan taraftık. 25 şehidimizin olması ve gönderilmesi bizi daha da bir derin üzüntüye boğuyor. Onlar Afyonkarahisarlı artık ve onlar bu şehrin bağrında. Babaları ve aileleri de bizlerin ailesi artık” dedi.
Açıklamanın ardından kışla içerisinde şehitler için anma töreni gerçekleştirilerek anıt mezarlara karanfiller bırakıldı.