CHP’lİ Utku Çakırözer: ‘Ders Çıkarmalı, Toplumsal Barışı Sağlamalıyız’

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde yaşanan ve 4 kişinin yaşamının yitirdiği katliamın ardından üniversiteye giderek hem ESOGÜ Rektörü Hasan Gönen'e, hem de ölenlerin ailelerine ve arkadaşlarına baş sağlığı diledi.

Yaşanan katliam sonrasında üniversite yönetimi, aileler ve katil zanlısından uzun süredir şikayetçi olan akademisyenlerden bilgi alan Çakırözer, olayla ilgili savcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında dikkat edilmesi gereken konulara dikkat çekti. Çakırözer, “Onlarca akademisyen hakkında ihbarda bulunan bu saldırganla ilgili söz konusu akademisyenlerin üniversite yönetimine ve diğer kurumlara çok sayıda şikayet dilekçesinin, suç duyurusunun bir buçuk yıldır işleme alınmadığı iddiaları son derece kaygı vericidir. Saldırganın üniversite makamları tarafından korunduğu gibi bu son derece vahim iddiaların mutlaka açığa kavuşturulmalıdır” dedi.

Eskişehir’de yaşanan katliamdan ders çıkarılması gerektiğini söyleyen Çakırözer, “Akademide yaşanan bu katliamdan ders çıkarmalıyız. Toplumsal barışı sağlamalıyız” dedi.

CHP’li Çakırözer ESOGÜ Eğitim Fakültesi’nde yaşanan ve 4 kişinin öldüğü katliamın ardından dün akşam üniversiteye giderek hem ESOGÜ Rektörü Hasan Gönen hem de ölenlerin aileleri ve arkadaşlarına baş sağlığı diledi. Çakırözer, “Eskişehir Osmangazi Üniversitemizde yaşanan katliam hepimizi derinden üzdü. Katliamda yaşamını yitiren Dekan Yardımcısı Mikail Yalçın, Fakülte Sekreteri Fatih Özmutlu, araştırma görevlisi Yasir Armağan ile öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Serdar Çağlak'a bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine, sevenlerine, üniversitemize ve Eskişehirimize başsağlığı diliyorum” dedi.

Üniversite yönetimi aileler ve katil zanlısından uzun süredir şikayetçi olan akademisyenlerden bilgi alan Çakırözer, yaptığı görüşmeler sonrasında ortaya çıkan sonuçları paylaştı. Çakırözer olayla ilgili savcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında dikkat edilmesi gereken konulara değinerek;

"Bu vahim saldırı sonrasında soruşturmayı yürüten adli makamlar da dahil olmak üzere devlet kurumları ve toplum olarak üzerinde durup düşünmemiz gereken çok önemli hususlar var. Yaşanan katliam olayı ‘hakaret ve tehdit’ şikayetleriyle başlatılan bir soruşturmaya duyulan aşırı öfke ve geçirilen cinnete bağlanarak kapatılmamalıdır" dedi.

'Ders çıkarmalı, toplumsal barışı sağlamalıyız'

Eskişehir’de akademide yaşanan bu katliamdan ders çıkarılması gerektiğinin altını çizen Çakırözer, “Eskişehir’de yaşanan bu katliam Türkiye’nin dört bir yanında OHAL uygulamaları nedeniyle kısıtlanan hak ve özgürlükler ile yaşanan sıkıntıların ne kadar vahim noktalara geldiğini göstermektedir. Toplumsal barışımızın sağlanması adına bu olaydan ders çıkarmalı ve var olan iddiaları ayrıntıları ile açığa kavuşturmalıyız” dedi.   

'İhmal iddiaları mutlaka soruşturulmalı'

Savcılık makamının saldırıyı tetiklediği ileri sürülen, eğitim fakültesindeki gerginliğin arkasında yatan  'FETÖcülük ihbarları' sorununa mutlaka eğilmesi gerektiğini belirten Çakırözer, katliam sonrasında üzerinde durulması gereken konuları sıralayarak, toplumda kaosa neden olan bu katliamın bir daha yaşanmaması ve toplumsal barışın sağlanması adına hükümete çağrıda bulundu.

Çakırözer, üzerinde durulması gereken konuları şu şekilde sıraladı:

Psikolojik sorunları vardı, üniversitede nasıl korundu? 

• Psikolojik sorunları olduğu ve bunu çevresine yansıttığı bilinen ve onlarca akademisyeni belgesiz kanıtsız FETÖ’cü diye ihbar ettiği üniversite yönetimince de kabul edilen bu saldırganın böylesine gergin ortamda aylardır görevine devam etmesine kim, nasıl izin verdi? 
• Bu kadar çok şikayetin, suç duyurusunun odağındaki bu saldırgan rahatsızlığı bilinmesine rağmen nasıl silah ruhsatı edinebildi? Bu saldırı bireysel silahlanmada gelinen vahim noktayı göstermesi açısından da ibret vericidir.

'Cadı avına dönüşmemeli'

• FETÖ soruşturmaları insanların asılsız ihbarlarla birbirlerini itibarsızlaştırdığı, işinden ettiği bir cadı avına, itibarsızlaştırma ve karalama kampanyasına dönüştürülmemelidir. Hukuk düzeni içinde, büyük titizlikle, belgeye kanıta dayalı adil bir yargılama ile yürütülmelidir.
• OHAL KHK’ları ile ihraç edilenlerin masumiyetlerini hukuk düzeninde arayabilmesinin etkin yolları açılmalıdır. Bu olmayınca, sadece ihbarlarla insanlar işinden aşından edildiğinde Eskişehir’de yaşandığı gibi husumetler, gerginlikler büyüyebilmektedir.

'Üniversitelerden siyasi baskı kalkmalı'

• OHAL bir an önce sona ermeli, ülkede normal hukuk işleyişine geri dönülmelidir.
•  Üniversitelerdeki baskı ve yasaklama ortamı, iktidarın üniversiteye, öğrenciye ve akademisyenlere bakışı üniversitelerde gerginliği, akademisyen ya da öğrencilere yönelik şiddet olaylarını tetiklemekte. Bunun örneklerini birçok yerde görüyoruz. Bir an önce üniversitelerden siyaset baskısı kalkmalı. Üniversiteler gerçek misyonları olan özgür tartışma ve araştırma ortamına kavuşturulmalıdır.