Cilt kuruluğunu hafife almayın
Eskişehir Fizyomer Terapia Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi cildiye uzmanı Dr. Turgay Bereket, cilt kuruluğu ve sorunu hakkında bilgiler verdi.
Cilt kuruluğunun cildin en dış tabakası olan epidermis’de yeterli oranda su bulunmaması nedeni ile seyreden çok yaygın bir cilt sorunudur. Dr. Turgay Bereket, erkek ve kadınlarda bu rahatsızlığın eşit ölçüde, yaşlı kişilerde ise daha sık görüldüğünü belirterek ellerin, dirseklerin ve dudakların cilt kuruluğundan en fazla etkilenen alanlar olduğunu vurguladı.
Cilt kuruluğunun nedenlerine değinen Bereket, şunları dile getirdi: “Hava koşulları cilt sıcaklık ve nem seviyelerinin düştüğü kış aylarında kuru olma eğilimindedir. Isınma şekli kalorifer, odun sobası, yerden ısınma ve şömine gibi ortam nemini azaltan durumlarda cilt daha çabuk kurur. Sıcak banyolar ve duşlar, uzun süreli sıcak banyolar ve duşlar, yoğun klorlu havuzlar kuruluk nedenlerindendir. Sert sabun, deterjanlar ve kimyasallar: Bu tür ürünler ciltteki nemi ve yağı azaltarak cilt kuruluğuna neden olur. Yeterli sıvı alınmaması, bazı cilt hastalıkları, atopik dermatit, seboreik dermatit, sedef hastalığı, kontakt dermatit gibi cilt hastalıklarında kişinin cildi kuru olmaya eğilimlidir. Cilt kuruluğu, kullanılan ilaçların yan etkisi olarak da karşımıza çıkabilir.”
Cilt kuruluğunun belirtileri
Cilt kuruluğunun genellikle geçici olduğunu, fakat bazı kişilerde de kronikleşip ömür boyu devam edebildiğinin altını çizen Dr. Bereket cilt kuruluğu belirtilerinin ise yaş, genel sağlık durumu, yaşanılan alan ve sorunun nedenlerine bağlı olarak farklılıklar gösterebileceğine dikkat çekti. Bereket, cilt kuruluğunda görülen belirtilerden öne çıkanları ise şu şekilde aktardı:
“Özellikle duşta banyo yaptıktan sonra oluşan gerginlik hissi, ciltte pütürlü görünüm, kaşıntı, ciltte soyulma ve pullanma, ince çizgiler ve çatlama, kızarıklık ve döküntü, kanayan derin çatlaklar, kaşımaya bağlı iz ve renk değişikliği.”
Açıklamasında hangi durumlarda doktora başvurulması gerektiği hususuna da değinen Dr. Bereket, şu durumlara dikkat çekti: “Kişinin uzun uğraşına karşın cilt kuruluğu yakınması devam ediyorsa, kurulukla birlikte kızarıklık da varsa, kuruluk nedeni ile oluşan kaşıntı şiddetli oluyorsa, açık yara geliştiyse, çizik ve çatlaklar enfekte olmuşsa, soyulma pullanma geniş alanlarda oluşmuşsa.”
Şiddetli kaşıntıdan kaçınmak
Dr. Bereket, cilt kuruluğunda sıkça karşılaşılan kaşınma ve kaşıntılara karşı da önemli önerilerde bulundu. Özellikle de şiddetli ve uzun süreli kaşıntılardan kaçınılması gerektiğinin altını çizen Bereket, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Banyo ılık su ile yapılmalı, kısa sürmeli (10 dakika kadar) ve gerekmedikçe haftada 2’yi geçmemeli. Banyolarda sabun yerine “syndet” diye tanımlanan sert olmayan ve cildin yağ tabakasını bozmayan ürünler tercih edilmeli. Kese ve lif kullanmamalı temizleyici ürün elle sürülmeli. Banyo sonrasında deri yumuşak havlu ile fazla tahriş etmeden kurulanmalı ve ilk 3 dakika içerisinde nemlendirici pomad veya emülsiyonlar sürülmeli. Kolonya, alkol gibi maddeler kaşıntı giderici jel ve pudralar cildi kuruttukları için kullanılmaması gerekir. Derisi kuru ve kaşıntıya eğilimli kişilerin vücutlarına temas eden giysilerin pamuklu olmasına özen gösterilmeli. Yüksek ısı ve düşük nemli ortamların kaşıntıya yol açabileceği unutulmamalı.