Derya Can:Muhtarlar,Vatandaşla Kurumlar arasında Köprüdür

31 Mart Mahalli İdareler Yerel Seçimleri öncesi Belediye Başkanlığı koltuğu yarışı kadar, bir diger mücadelede de Mahalle Muhtarlık  seçimlerinde yaşanıyor.Yaklaşık 40 bin nüfusa sahip Batıkent Mahallesi’nin Muhtarı Derya Can Haber ötesi Köşe yazarı Asalet Salgınoğlu ile  yaptığı söyleşide 2019′ dan buyana yürüttüğü çalışmaları  ve önümüz dönemdeki hedeflerini anlattı.

Batıkent Mahallesinin kuruluşundan beri ikamet ettiğini  hatırlatan Muhtar Derya Can; Eskişehir doğumluyum, Eskişehirliyim. 30 yıldır Batıkent’te yaşıyorum, 2 kızım var. Bir ay önce bir de torunum oldu. Tabi ki Batıkent  30 yıl önceBatıkent  değil, Çamlıca’nın bir devamıydı ,Dolayısıyla 30 yıl önceden bugüne bir çok şey değişti dedi.

Mahalleye  hakim oldugunu belirten Muhtar Derya Can, her şeyden önce eskiyim oradan Batıkent sağlık ocağının kurucu üyelerindenim. Mail Büyükerman, ilköğretim okulunun kurucu üyelerindenim. Yani bir nevi tabii ki mahallenin eski ileri gelenleriyle birlikte o dönemde çocuklarımız küçüktü. Mahallenin neye ihtiyacı varsa dolayısıyla bizim ihtiyacımızdı. Biraz da böyle aktif olunca. Bir yerlerden başlamak gerekiyor diye düşündük. Sizin ve işte dernek vakıf derken sosyal bir hayatımızdan aynen öyle. Mahallenin talebiyle şimdi zaten hızlı gelişen bir mahalle. Batıkent mahallesi halen de gelişmekte, 5 yılda da tabi ki. Bir şeyler katıldı, güzel şeyler yapmaya çalıştık. Mahallemizin eksiklerini. Işte kurumlara, belediyelere iletmeye çalıştık. Bir pazarımız yoktu. Mahallenin büyük eksiğiydi. Çok büyük olmasa da bir sokak pazarımız şu anda mevcut. Halloldu. Bunun için baya gayret gösterdik ama şöyle bir şey var, biz seçimlerinde aday olan muhtarlar maalesef ki çok zor bir döneme muhtar olduk. Çünkü pandemi biliyorsunuz bizi vurdu. Ekonomik kriz hayat. Arkasından ekonominin işte pandemiyle birlikte getirdiği zorluklar bizi buldu. Bunun arkasından biliyorsunuz deprem işte yangınlar bizim dönemimize denk geldi. Dolayısıyla inanın ki bizler 5 yılda. Belki 10 yılda yapacağımız kadar emek verdik çünkü zor bir dönemdi. Herkes sokağa çıkmazken bir sağlardaydık. Gece ve gündüz depremde yine öyle. Tabi ki bunu yaparken biz muhtarlar olarak ben kendi mahallem adına konuşayım. Yani mahalle sakinime, mahallemde yaşayan komşularıma sonsuz teşekkürler ediyorum. Çünkü bu zor dönemde hep yanımızda oldular dedi.

Batıkent Mahallesi Muhtarı Derya Can; Deprem bizler için çok önemli bir gerçeği gözlerönüneserdi. . Depremde Orada çok acı olaylar yaşandı ama biz muhtarlıklarla çok güzel kenetlendik ve o bölgedeki muhtar arkadaşlarımızla da kenetlendik. Bu anlamda muhtarlıklar çok önemli. Yakında yaşadığımız geçen yılki depremde çok yakın şahidiyız gördük inanın muhtarlıkların bu kadar önemli olduğunu aslında Türkiye’de gördü. Yani çünkü neden bizler mahallemizde? Vali’den Kaymakam’dan daha çok biliriz. Mahallemizi kaç sitemiz var işte kim yaşıyor? Ihtiyaç sahibini de biz biliriz. Şiddet gören kadını da biz biliriz. Tabii ki işte deprem zamanında mahallenin konumunu da biz birçok kişiden daha iyi biliriz. O anlamda muhtarlıklar önemli. Tuz yılda berbatenteyim, çocuklarımla birlikte büyüttüğüm bir Mahalleyi diyorum, evet. Mahalle’mi çok seviyorum. Konumunu da seviyorum. Batıkent,ekonomik ve sosyal açıdan iyi bir seviyede, Diğer mahallelere göre de şanslı görüyorum. Bu anlamda Batıkent büyük bir mahalle ,40.000 seçmenimiz var. Bu ne demektir işte 50 bini geçmişiz nüfus olarak. dolayısıyla ki büyümeye de açık bir mahallesiz. Aynı zamanda tabi hızlı büyüyor. Yani imara açılacak yerlerimiz açıldığı zaman batı kent bir de şehir zaten her zaman batıya gider. Daha da büyümeye açık bir mahalleyiz. Tabi zamanında bizler olumsuzluklarda mesela benim taşındığımda saatte bir otobüs bakkal bile yoktu. Yani eski barakalardan işte alışveriş yerleri yapılmıştı. Zamanında Batıkent böyleydi. Şu an ki konumunu Eskişehir biliyor zaten tartışmaya gerek yok. Dolayısıyla güzel bir Mahalle  ben burada  olmaktan  çok mutluyum. Mahalleme hizmet etmekten çok mutluyum dedi.

Derya Can; 1999 depreminden önce yüksek  katlı  binaların  oldugunu,dolayısıyla Batıkent’te 90 dokuzdan önce yüksek binalar vardı.Muratkent  denilen bölge yüksek katlı binalardan oluşuyordu,sadece bu değil. Batıkent’te buna benzer var tabii orası deprem zamanında biraz hasarlı diye adı çıktığı için bu şekilde konuşuluyor. Yani tabii ki bunlar Belediye’nin iradesinde olan şeyler , Kentsel dönüşüm 99’dan sonra o depremden sonra zaten  Batıkent’te de kat sınırlaması geldi. Bir bölge, 4 kat bir bölge 2 kat olarak ayrıldı ve ondan sonra da yüksek bina yapılmadı dedi.

Orada bir de yaşayanlar var ve bunların da kabul görmesi, onay görmesi gerekiyor ki söylemiş olduğunuz yer 500 küsür haneden oluşuyor. Dolayısıyla burada oturan insanların gelir seviyeleri. Orta seviyede insanlar işte emekliler, memurlar veya kiracılar oturuyorlar. Önce oraya tabii ki tabii ki oralarda babıt kentin işte. Eski alan işte o bölgede mesela ilk yapılan yerleri bıtkent ilk gelişim yeri ümit hastanesinin civarıdır. Daha sonra işte ulusal egemenlikten sonrası geçtiğiniz zaman orada işte ilk yapılan yer Muratkent’tir işte orada Çaykent  vardı .

Derya Can, Batıkent hızlı gelişti. Bunu tekrar üstüne basa basa söyleyeceğim. Mesela şu anlamda da şanslıyız.Bizede mülteci yok. Okullarımız okulu anlamında kreşlerden tutun da işte lise, ilköğretim, okul. Mevcutumuzda gayet yerinde, fakat eksiğimiz var mı? Okul anlamında var, yeterli gelmiyor. Bir de şöyle, batı kentteki okullar biraz isim yaptığı için merkezden talep olduğundan dolayı. Okul anlamında biraz zorluk çekiyoruz. Başarı düzeyi yüksek okullarımız dolayısıyla bu da bir de tabii mültecinin olmaması okullarda cazip kılıyor. Dolayısıyla okul mevcutlarımız bu yıl çok had safhada. Yani öğretmenlerimiz zorlanıyor. Yöneticilerimiz zorlanıyor. Belki batı kente bir ek okul yapılması belki değil, mecbur gibi bir şey oldu artık. Işte biraz önce de bahsettiğim bir pazar sorunumuz vardı. Onu çözdük ama tabi ki Batıkent’te yakışan  daha büyük kapalı bir pazardı ama biz buna bile razı olduk. Batıkent aslında çok pazara da alışık değilmiş, onu da gördük. Ben burda onu da söylemek istiyorum ki bunu bana Ahmet başkan söylemişti.Batkent’e pazar istiyorsun ısrarla ama o pazar senden isteyen kişilerin. Talebini karşılar evet ama mahalle pazarcının talebini karşılamayabilir demişti.

Biz şehre merkeze uzak olduğumuz için alışveriş merkezleri de gelince işte pazarlarda biraz mesafeli olunca bizler marketten alışveriş etmeye alışmışız. Dolayısıyla günlük ne pişireceğiz ben de yapıyorum. Zaman zaman öyle oluyor ama aynen öyle. O yüzden evet mutlu kesim çok fazla ama biraz Batı kent. Batı kent halkı pazara hitap etmedi, öyle oldu, öyle oldu. Evet, mahallenin taleplerini alıp gerekli merciye iletendir. Muhtar köprü köprüdür. Sonuçta muhtarın bir mali gibi bir kaymakam gibi bir belediye başkanı gibi bütçesi yoktur. Doğal olarak da bizler sosyal çevremizi kullanırız.

Muhtarlar olarak kurumlarla ilişkilerimizi iyi tutarız, hoş tutarız mahallemize. Biz bu şekilde hizmet getiririz. yoksa ben şimdi mesela benim batı kentte en büyük sorunum Ümit Hastanesi bölgesinden mahallenin girişini kapalı olması. Ben şimdi bir muhtar olarak burayı açabilir miyim? Kepçem yok, kazmam yok, yüreğim yok, bir ekibim yok ben bunu ne yapacağım? Karayollarına ileteceğim bu. Yani benim yapacağım iş bu. O yüzden şu anda çıkan ben muhtar arkadaşlarına da buradan bir öneri olsun. Projeler yapmayın. Yani muhtarın projesi olmaz. Bizlerin ancak vatandaşın taleplerini alma biz alırız, adaysanız da alın benim şu anda kırk bin seçmenim var. Bu ne demek? Işte elli altmış Eskişehir’in en büyük ilçesi. Sivrihisar’dan bile büyük bir mahalleyiz daha büyük mahallelerimiz de var tabii ki. Tepebaşı bölgesinde Odunpazarı bölgesinde tabii ki işimiz kolay değil. Bizde bir yerlere bağlıyız. işte. belediyelere iletiriz, kaymakamlıklara, iletiriz, mahallemizin sorunlarını çözmeye çalışırız ama çözülmediği zaman mesela vatandaş belediye yapmadı demez muhtarım ya beş senedir bir somatik getiremedim der mesela. Yani hani durum bundan ibaret. Çünkü vatandaşın en çabuk ulaşabildiği mercii biziz. O yüzden yükümüz ağır. şu ana kadar beş yıl boyunca ben ispatladı kadınlarla ve gençlerle belediyelerle  Çok sağolsunlar bir çok çevirmediler kırmadılar. Tabii ki ufak tefek eksiklerimiz var ama bunlar bazen her şey istediğimiz gibi olmuyor. Evlerimizde de öyledir. Yaptıklarımız inşallah yapacaklarımızın teminatıdır. Ben her zaman bunu bir iş olarak görmedim aslında. Yani evet evet. hani şöyle derler ya şimdi namaz bir ibadettir işte. Oruç bir ibadettir. bana göre hizmet de bir ibadettir. Ben hep öyle gördüm. o şekilde çıktım mahallemi çok sevdim. Faydalı olmak için ne yapabilirim diye çıktım. Kadın olmayı da bunu avantaj gördüm. Çünkü şimdi muhtarlıkta önceden işte erkekler olurdu. Şimdi de var. tabii ki de kadınlar daha çekinerek gelirdi. Şu anda çok rahat geliyorlar işte. dertlerini anlatıyorlar, ihtiyaçlarını anlatıyorlar. O anlamda da güzel olduğunu düşünüyorum ve kadın adaylarında artmasını çok istiyorum. ama biz şöyle yola çıkıyoruz, Mahallemize kadın eli değsin diyerek yola çıkıyoruz. Ben şunu açıkça aday olan arkadaşlara şöyle söylemek istiyorum: Kadın muhtarların aday olduğu mahalleden kadın muhtarlar aday olmasın. Arkadaş hizmet vermek istiyorsanız zaten oraya bir kadın eli değmiş eksiğimiz olabilir, noksanımız olabilir. bir şeyler yapmak istiyorsun. mahalleni gelin. Biz kadın muhtarları olarak her zaman açığız. Gelsinler birlikte mahallemiz için ne yapabiliriz? İfadelerini kullandı.