DSP Genel Başkan Yardımcısı Tambova’dan Gündeme Dair Açıklamalar
Demokratik Sol Parti Genel Başkan Yardımcısı Dilara Tambova, gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Tambova açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Ülkemizin gündemi, salgın ve salgının getirdiği olumsuzluklar olsa da bir taraftan ekonomik sorunlar ve esnafımızın yaşadığıkrizi gideremeyen kısa vadeli çözüm önerileri, ülkenin önünü açacak etkin politikaların geliştirilemeyişi gibi nedenlerle;siyasetin çözüm üretmekten ve çare olmaktan hızla uzaklaştığı bir dönemi yaşıyoruz.
Yazık ki, son günlerde ülke gündemini gayri faal grup ve suç örgütü üyesi olduğu bilinen bir kişi belirlemekte ve açıkça,içişleri bakanına ağır ithamlar yöneltmektedir. Siyasetin kirli ilişkilere alet edildiğini düşündüren bu olaylar, mevcut yozlaşmayı giderek artırmakta; ülkenin geleceğini inşa edecek siyasi aktörler ise, toplumda gerekli pozitif etkiyi yaratamamaktadır. Bunun en önemli nedeni; insanların, siyasete ve siyasetçiye olan güvenini neredeyse tümüyle yitirmiş olmasıdır.
Ülkemizdeki kirlenmiş siyasetin tabi ki, birinci dereceden sorumluları siyasetçiler ve seçilmiş kişilerdir. Şehrimizde ne yazık ki, bu kirlenmişlikten nasibini almakta ve sürekli olarak “seçkinlerin” gizli ajandaları ve karmaşık ilişkilerinden doğan, aydınlatılmaya muhtaç mevzular gündemimizi meşgul etmektedir. Kimi geriye dönük davadan yargılanmakta, kimi ise yargılanmadan haklılığını ilan etmekte. Ve tesadüf odur ki,hepsinin de kendine göre bir hikâyesi, bir mazereti var. Ancak bu “hikâyeler” kamuoyunu tatmin etmekten oldukça uzaktır.
Büyükşehir belediye başkanın geçmişten gelen bir yargılanma süreci ile tekrar gündeme gelmesi ve bu konuya dair ne kendisinin ne de konuya muhatap diğer kişilerin kamuoyunu aydınlatıcı bir açıklama yapmıyor olmaları oldukça manidardır. Bunun yerine, önümüzdeki seçimlerle ilgili tasarrufunu dile getirmesi ise oldukça ironik.
Bununla birlikte, iktidar partisi temsilcilerinin bu konuyahassasiyet göstermeleri ve konuyu takip etmeleri doğal ve fakat eksik bir reflekstir. Etik ve uygun olan, aynı hassasiyeti kendi partilerinden seçilmiş ve kamu vicdanında henüz aklanmamış kişilere de göstermeleri olacaktır. Aksi halde, konuya dair açıklamaları taraflı ve inandırıcılığı olmayan, popülist söylemlerden öteye gitmeyecektir. Kamuoyuna ve vatandaşa karşı zerre kadar sorumluluk hissetmeyen bu insanların, partisi ne olursa olsun aynı zihniyette oldukları da somut bir gerçeklik.
Böylesi çarpık bir düzende; kimi belediye ihalesine fesat karıştırmış, kimi görevi kötüye kullanmış, bir diğeri haksız kazanç elde etmiş, kimsenin gündeminde dahi değil. Bu konuları gündeme getirecek ve aslında görevi, siyaseti ve siyasetçiyi denetlemek olan basının da bir şekilde etkisizleştirildiği düşünülürse; seçilmiş kişiler, kendilerini her şeyin ve herkesin üzerinde görüp, bulunduğu makamı kişisel ikballeri uğruna kullanmaktan en küçük bir çekince dahi duymazlar.
Eskişehir kamuoyunun yakından bildiği yargılanma konusunun ayrıntısına girmeyeceğim. Sadece büyük resme bakıp, tüm siyasi hayatım boyunca dile getirdiğim bir ayrıntıyıtekrarlamakta fayda görüyorum. Siyasetin en önemli meselesi “arınmaktır” ve eğer kişiler suçlarından arınıp aklanmıyorsa, siyasetin bu kişilerden arındırılması en öncelikli meselemizolmalıdır.”