Dünya genelinde yılda 400 binden fazla hasta astım nedeniyle hayatını kaybediyor
Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Polikliniği Uzm. Dr. Burcu Turan, dünya genelinde 400 binden fazla hastanın astım nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı.
Uzm. Dr. Burcu Turan, astım hastalığı ve tedavi süreçlerine değindi. Turan, ‘’Astım akciğer içi hava yollarının mikrobik olmayan bir tür inflamasyonu nedeniyle akciğer duvarlarının daralması sonucu meydana gelen kronik bir akciğer hastalığıdır. Astım tekrarlayan, ataklar halinde gelen, nefes darlığı, nefes alıp verirken hırıltı, hışıltı, ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük belirtileriyle kendini göstermektedir’’ dedi.
‘350 milyon astım hastasından 400 bini hayatını kaybediyor’
Uzm. Dr. Burcu Turan, açıklamalarının devamında, “’Dünyada 350 milyon astım hastası olduğu, yılda 400 binden fazla hastanın astım nedeniyle öldüğü bilinmektedir. Astım tedavisinin amacı hastanın semptomlarının kontrol altına alınması ve hastanın yaşamını normale en yakın şekilde normale dönmesini sağlamaktır. Hastalığın ağırlığına uygun ilaç tedavilerinin verilmesi, hastaların tedaviyi önerilen şekilde ve doğru teknikle uygulaması, astım tetikleyicilerinden uzak durmak ve beraberinde seyredilen hastaların tedavisiyle astım semptomları kontrol altına alınabilmektedir. Astım kontrolünü güçleştiren etkenler arasında ilaçların doğru teknikle ve düzenli kullanılmaması, sigara kullanılması, alerjenlere ve kimyasala maruz kalmak, solunum yolları enfeksiyonları bulunmaktadır. Yapılan araştırmalar hastaların ilaçlarını doktorun önerdiği şekilde doğru teknikle ve düzenli olarak kullanması, sigaranın bırakılması, obez hastalarda kilo vermek, alerjen etkenlerinin uzak tutulması hastaların kontrol altına alınmasında başarıların arttırıldığını göstermiştir. Bu kontrolün sağlanmasında astım yakınmalarını arttıran faktörlerin belirlenmesi, bu faktörlerden korunmanın sağlanması, düzenli takip altında tedavinin sürdürülmesi önem taşımaktadır. Bu kontrolün sağlanmasında astım yakınmalarını arttıran faktörlerin tespit edilmesi, bu faktörlerden korunmanın sağlanması, düzenli takip altında tedavinin izlenmesi önem taşımaktadır’’ ifadelerine yer verdi.