Eğitim gördüğü okulda teknisyen olan Berrin Güçlü’nün 41 yıllık serüveni
Eskişehir’de bir meslek lisesindeki teknisyen Berrin Güçlü’nün 41 yıllık meslek hayatı duyanlara ‘maşallah’ dedirtti.
Eskişehir’de Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde teknisyen olan Berrin Güçlü, ilkokul eğitimini Eskişehir’de, ortaöğretimini ise Malatya’da tamamladı. Hayatının dönüm noktalarından biri olan babasının görevi sebebiyle tekrar Eskişehir’e dönen Güçlü’nün eğitim serüveni burada da devam ettiği. Cumhuriyet Lisesinde sadece 15 gün eğitim gördükten sonra annesinin isteğiyle Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Kimya Bölümüne ağlayarak da olsa kayıt yaptırdı. 1981 yılında Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinden mezun olan Berrin Güçlü, 1985 yılında bakanlığın düzenlediği sınav ve mülakata katıldı. Sınavda gösterdiği başarıyla dikkat çeken Güçlü, aynı yıl, bir zamanlar öğrencisi olduğu Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde teknisyen olarak göreve başladı. Okulunda 3 yıl öğrenci olarak eğitim alan Güçlü, 38 yıldır da teknisyen olarak görev yapıyor. Güçlü, Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarihine adını altın harflerle yazdırdı.
“38 artı 3 yıl olmak kaydıyla 41 yıldır bu okulda görev yapmaktayım”
Güçlü, annesinin zoruyla da olsa kayıt yaptığını ve başarılı olduğunu şöyle anlattı:
“Lisenin ilk 15 günü Eskişehir Cumhuriyet lisesine kaybolmuştum. Annemin zoruyla meslek lisesine kimya bölümüne istememe rağmen ağlaya ağlaya şu an görev yaptığım okulda lise bire başladım. Daha sonra hiç sevmediğim halde ilk bir yıl, biraz zorlanmama rağmen daha sonra başarılı bir çıkış yaparak çok çalışarak kimyaya ve fiziği sevmemi sağlayan hocalarım sayesinde bu okuldan 1981 yılında mezun oldum. Daha sonra 1985 yılında bakanlığın açmış olduğu tüm Türkiye’de teknisyenlik sınavlarına girdim. Onu kazandım. Sonra mülakata girdim. Mülakat sınavı da kazandıktan sonra 1985 yılında Aralık ayında bu okulda teknisyen olarak göreve başladım. Hâlâ 38 yıl artı 3 yıl olmak kaydıyla 41 yıldır bu okulda görev yapmaktayım. Görevimi çok seviyorum. Öğrencilerle çalışmak, bir şeyler üretmek, katkı sağlamak benim çok hoşuma gidiyor. Görev olarak en kıdemli benim diyebilirim. Bir tane daha öğretmenimiz var.
Grafikte ikimiz de 85 yılında başladık. Hani halk dilinde derler ya bu tip çalışan insanlara, arşivlik onun gibiyiz artık biz tüm okulun hemen hemen her şeyini bırakın. Kimyayla ilgili artık neyin nereden girişi çıkışı projesi imarı her şeyini bir bilgi haline, bir kütüphane haline dönüşmüş durumdayım. Şu an öğrencilerimle ilk tanışma evrenimizde, sorduklarında 38 yıldır burada görev yaptığımı, 3 yılda burada okuduğumu söylediğimde çok şaşırıyorlar. 38 yıl yani artık 3 yıl, 41 yıl onlar için o kadar büyük bir dönem ki çok şaşırıyorlar. Biliyorum, onlar da beni çok seviyor. Ben de onları çok seviyorum. Biz 657’ye tabi olduğumuz için 65’e kadar çalışma hakkımız var. Ben şu an 60 yılımı bitirdim, 61 içindeyim. Yani 4 buçuk sene sonra 65 yaşımı doldurduğum da doğal olarak emekli. Hak ediyorum devlet zaten buna izin vermiyor ama sağlığım yerinde olduğu süre içerisinde biraz daha çalışmayı düşünüyorum.”