Epilepsi Hastaları Kendilerini Hayattan Soyutlamamalı

Eskişehir Özel Ümit Hastaneleri Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Rabia Sedef Üre, epilepsi hastalarının sosyal yaşamları hakkında konuştu. Üre, epilepsi hastalarına okul ve iş hayatında neler yapmaları gerektiği konusunda bilgiler verdi.

Epilepsi (sara) nöbetinin tanımını yapan Üre, “Epilepsi, beyin normal aktivitesinin, sinir hücrelerinde geçici olarak oluşan normal dışı bir elektriksel aktivite sonucu bozulması durumudur. Epilepsi herhangi bir yaş veya zamanda ortaya çıkabilir. Tedavi edilebilen, bunun yanında uzun süreli izlem gerektiren bir hastalıktır” dedi.

Epilepsili bireylerin en çok merak ettiği konulardan birisinin sosyal hayatlarında kısıtlama olup olmayacağı olduğunu ifade eden Üre, “Tüm kronik hastalığı olanlara çevresinin uyguladığı aşırı kollamacılık, bu kişileri toplumdan izole edip yalnızlığa ve iş görmezliğe itmektedir. Epilepsi hastalarına sıklıkla güvenli bir yerde bulunmaları hatırlatıldığı için bu kişiler evlerinden dışarı çıkmak istemezler. Epilepsi hastaları sosyal faaliyetlerden kaçmaktadırlar” dedi.

EPİLEPSİ HASTASI ÇOCUKLAR OKULA GİDEBİLİR

Üre, tüm bu önyargılara karşın epilepsi hastası çocukların okula gidebileceğini, yetişkinlerin ise iş hayatını sürdürebileceklerinin altı çizdi. Epilepsili çocukların okuldaki durumu hakkında önerilerde bulunan Üre, “Epilepsili çocuk ne kadar erken topluluk içine girer ve çevresine uyum sağlarsa o kadar kendine güven kazanacaktır. Anne-baba ve diğer ilgililer, onun diğerlerinden farklı olduğunu hatırlatıcı koruyuculuk, kollayıcılık içinde olmamalıdırlar. Bu onu güvensiz ve tedirgin biri yapabilir. Çocuğun durumu okul yetkililerine bildirilmeli, herhangi bir nöbet geçirdiğinde ne yapmaları gerektiği kendilerine anlatılmalıdır. Durumu bilen ve anlayışlı öğretmenlerin önemli yardımı olacaktır. Bu özellikler eğitimin sonraki yılları içinde geçerlidir” diye konuştu.

İŞVEREN ÖNYARGILI YAKLAŞMAMALI

Epilepsi hastalarının meslek hayatları hakkında da bilgi veren Üre, şunları söyledi:

“Epilepsi hastaları meslek sahibi olabilirler, sorumluluklar alabilirler, okuyabilirler, üniversiteye gidebilirler. Epilepsi hastaları işe başvurduklarında birtakım sorunlarla karşılaşabilirler. İşverenlerin epilepsi hastası karşısında tavırları ön yargılar ve bilgisizlik nedeniyle olumsuzdur. Yapılan çalışmalarda iş üretimi, devamlılık, iş kazası iş kaybı açısından normal popülasyonla aralarında herhangi bir fark bulunmamıştır. Durum işverenlere bildirilerek bilgilendirilmeleri sağlanmalı ve ön yargılar giderilmelidir.”

“Özellikle nöbetleri sık olan epilepsi hastaları bazı işleri yapamazlar” diyen Üre, iş alanları belirlenirken takip eden hekimle görüşülmesi önerilmektedir” ifadelerini kullandı.