Eskişehir DAK Ekibi İzmir’de Dramla Karşılaştı
İzmir’de meydana gelen 6.8’lik deprem sonrasında dört bloktan üçü yan yatan ve çökme tehlikesine karşı iş makineleriyle desteklenen Barış Sitesi enkazından aile dramı çıktı. Ölen 10 yaşındaki torununun elini, kurtarılıncaya kadar 14 saat tutan babaanne Emine Eren’in yıkılan evinin enkazından çıkan duvar saati dehşet saati 14.51’i gösteriyordu.
İş makinelerinin desteği ile güç bir şekilde ayakta duran Barış Sitesi enkazından 3 kişinin cansız bedeni çıkartıldı. Enkazdan sağ çıkarılan üç kişiden biri olan ve 14 saat sonra ulaşılan 62 yaşındaki Emine Eren, depremde 10 yaşındaki torunu Çınar Eren ile eşi Ünal Eren’i kaybetti.
Babaanne, torununun elini tutup ağlayarak yardım istedi
Oğlunu 4 yıl önce motosiklet kazasında kaybettikten sonra gelini, torunu ve eşiyle birlikte yaşayan babaanne Emine Eren’in torunu Çınar Eren, enkazın en küçük kurbanı oldu. Torununun elini bir an olsun bile bırakmayan Eren, ekiplerin binaya yaklaştığını duyunca ağlayarak yardım istemeye başladı. Yaşlı kadının ağlama sesinin duyan ve 1,5 saat süren çalışma sonucunda Emine Eren’i enkazdan çekip kurtaran Eskişehir Dorlion Arama Kurtarma (DAK) ekibi, babaannenin elinden sıyrılan küçük eli görünce büyük bir üzüntü yaşadı.
Feryatları yürekleri dağladı
Emine Eren’in ardından torunu Çınar ve birkaç metre ilerideki eşi Ünal Eren’in cansız bedeni de çıkartıldı. Enkazdan bulunduğu esnada ve çıkarıldıktan sonra sürekli: “Yavrum içeride kaldı. Ben onun elini hiç bırakmadım” diyerek gözyaşı döken yaşlı kadın, çevredekileri ağlattı.
Duvar saati dehşeti ölümsüzleştirdi
Eren ailesinin evinden çıkartılan aile fotoğrafı ve oyuncaklar büyük üzüntüye neden olurken, dairede bulunan duvar saati ise görenleri hayrete düşürdü. Depremin meydana geldiği 14.51’de duran saati görenler, şaşkınlıklarını gizleyemedi.
İzmir’e gelir gelmez gönderildikleri binada ikisi sağ altı kişiyi çıkardıklarını aktaran Eskişehir DAK üyesi Ercan Temel: “Oradaki görevimizin ardından AFAD’ın talimatıyla Barış Sitesi’ne geldik. Saat 12.25 sıralarında çalışmalara başladık. Dinleme ekipmanlarımızla dinlediğimizde bu bölgede bir ses aldık. Yoğunluğumuzu o yöne verdik. Bina da çok riskliydi. Görüldüğü gibi bina tam anlamıyla çökmüş değil. Binanın boşluğunu bulduktan sonra Emine teyzemize doğru yönelmeye başladık. Yaklaştıkça ses artıyordu. Tahkimatımızı yaptıktan sonra kazılarımıza başladık. Yaklaşık bir saat 30 dakika sonra Emine teyzemizi sağ salim çıkardık. Emine teyzemiz torunu ve eşiyle beraber yaşıyormuş. Torununun sürekli elini tuttuğunu söylemişti. Zaten biz de gördük. Elleri tutulmuş bir vaziyetteydi. Emine teyzemiz sürekli ağlıyordu. Maalesef torunu vefat etmişti. Torununu da 7 saat sonra çıkardık ve onun hemen yanında da eşi de vardı. Maalesef o da ölmüştü” dedi.
Binada yüksek risk var
Emine Eren’i kurtardıkları yan yatmış binanın güçlüğüne dikkat çeken Mehmet Hakan Döner ise şöyle konuştu:
“Burada vatandaşı sağ olarak çıkardıktan sonra torunu ve eşini kurtarmak için çalışmalara başladığımızda binanın sağ tarafa ve aşağıya doğru milim milim kaydığını fark ettik. Çok riskli bir bölgeydi. Kendimizi güven altına alarak çok titiz bir çalışma yaparak torununu ve eşini çıkardık. Şu anda bile riskimiz var. Bina sürekli sağa doğru kaymaktadır.”