Harekât Her Ân Başlayabilir
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türk Silahlı Kuvvetlerimiz en kısa sürede Afrin ve Mümbiç meselesini halledecektir. Hazırlıklarımız tamamlanmıştır. Harekat her an başlayabilir. Ardından da sıra diğer bölgelere gelecektir. Sınırlarımız boyunca değil 30 bin tek bir terörist dahi bırakmayana kadar bu operasyonlar sürecektir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’nın Sincan ilçesinde kurulan Kazan Soda Elektrik fabrikasının açılışında yaptığı konuşmada, Ankara’da darbecilerin en çok kan döktüğü yerlerden birinin de Kazan olduğunu belirterek, bu vesileyle tüm şehitlere Allah’tan rahmet, gazilere de şifalar diledi. Erdoğan, “Darbe gecesinden sonraki iki hafta içinde 20 milyar dolara yakın dövizi bozdurup, Türk Lirasına geçerek spekülatörlerin başına adeta bir yumruk gibi inen milletimiz saldırının ekonomik ayağını da çökertmiştir. FETÖ’nün yanı sıra PKK ve DEAŞ’ın da tüm gücüyle sahaya indiği 2016 yılında her şeye rağmen yüzde 3,2 oranında bir büyüme oranına ulaşmayı başardık. Geçtiğimiz yılın ilk 3 çeyreğinde de yüzde 7.4’lük büyüme oranıyla adeta yeniden şaha kalktığımızı tüm dünyaya ilan ettik. Yatırımlarda geçtiğimiz yılın ilk 3 çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 30’luk artış yaşandı. İstihdamda yılın ilk 10 ayında 1,5 milyona yakın artış sağladık. İhracatta rekor tazelediğimiz dönemi geride bıraktık. Bugün yine ihracata farklı bir dinamizm katacak bu tesisleri hizmete alıyoruz. Turizmde 30 milyona yaklaşan turist ve 25 milyar dolara yaklaşan gelirle kayıplarımızı telafi etmeye başladığımız dönemi geride bıraktık. Önümüzdeki sezonda rekorlarımızı yeniden yoklamaya başlayavağız. Döviz rezervlerimiz 110-120 milyar dolar arasında gidip geliyor. 23.5 milyar dolar IMF borcuyla teslim aldık ülkeyi. 2013 IMF’ye olan borcumuzu sıfırladık. IMF bizden borç ister hale geldi. Merkez Bankamız 27,5 milyar dolar döviz rezervine sahipti. 138 milyar dolara kadar çıktı. Bu malum gelişmelerden sonra bir düşüş yaşadık. Şimdi de 110-120 milyar dolar döviz rezervine sahiptir. Ama hedef biz yeniden o 138’ide yakalayacağız, 150 milyar dolara da ulaşacağız. Önü açık daha ilerilere de ulaşacağız. Çünkü Türkiye eski Türkiye değil artık yeni Türkiye var” diye konuştu.
“PYD imiş, YPG imiş öbür tarafta DEAŞ’mış topunuz gelin ne olursanız olun tepenize ineceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
“Uluslararası siyasette uluslararası ekonominin madalyonun iki yüzü gibi birbiriyle yakın ilişkisini göz önüne aldığımızda her iki alanda da adeta arı kovanına çomak soktuğumuzu görüyoruz. Suriye’de Irak’ta tüm Kuzey Afrika hattında ve Avrupa’da yaşanan hadiselerin hiçbiri bu fotoğraftan bağımsız değildir. Ne yaparlarsa yapsınlar bizi engelleyemeyecekler bunun bilinmesini istiyorum. Bazıları bize bazı akıllar veriyor. ‘Türkiye’de artık yerini konumunu bilsin’ diyor. Tamam da biz Türkiye’yiz, biz sıradan bir çadır devleti değiliz. Bu millet küllerinden doğmuş bir millet. Bu millet tarih yazmış bir millet. Öyle diyor ya şair, ‘Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz: Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz!’ böyle bir milletiz biz. Şimdi afedersin kıçı kirli bazıları Suriye’de kalkıp bize sınırda tehdit sallıyor. Oradan bize tehdit sallamak suretiyle Türkiye’yi kendi kabuğuna çekmek istiyor. Kusura bakmasınlar, PYD imiş, YPG imiş öbür tarafta DEAŞ’mış topunuz gelin ne olursanız olun tepenize ineceğiz. Bunun başka çaresi yok. Şu anda zaten obüslerle de vuruyoruz. Vurmaya da devam edeceğiz. Kabuğumuza çekilip de sizin vurmanızı mı bekleyeceğiz. Biz bu terör örgütlerinin ortadan kalkması tavsiyesini kendilerine yaptık. DEAŞ denilen terör örgütünü bir başka terör örgütüyle yok etmeye çalışmanızı biz asla kabul etmiyoruz dedik. Eğer biz stratejik ortaksak eğer model ortaksak bu işi bizimle beraber yapmak durumundasınız. Ondan sonra dünyaya biz teröre karşıyız yalanını söyleyemezsiniz. Zira bir terör örgütü bir başka terör örgütüyle yok edilemez. Bizim dediğimiz noktaya da gelecekler. Biz kendi kararımızı kendimiz verdik, veriyoruz, şu anda da operasyonlar zaten devam ediyor. Hangi tuzakları kurarlarsa kursunlar 2023 hedeflerimize ulaşmamıza mani olamayacaklar. Hiçbir senaryo bizi 2053,2071 vizyonlarımızdan vazgeçiremeyecektir. Çünkü biz Türkiye’yi, Türk milletiyiz. Bu böyle bilinsin.”
"Madenlerimizin ham halleriyle satılmasına eskiden beri hiç gönlüm razı olmamıştır"
“Bizim çok zengin doğal kaynaklarımız, petrolümüz, gazımız, altınımız olmayabilir ama işte burada olduğu gibi bizim de trona madenimiz var. Bor madenimiz, kömürümüz var. Ama hepsinden öte zekamız var zekamız” diyen Erdoğan, “Genç dinamik bir nüfusumuz var. Boşuna demiyorum en az 3 tane çocuk diye. Onun için anneler babalar lütfen tavsiyeniz buna göre yapın, en az 3 çocuk. Genç bir nesil en önemli zenginliktir. Bütün gücümüzü oradan alacağız. İnsanın içinde olmadığı ekonomi hiçbir zaman güç değildir. Ekonomide emek, istihdam bütün bunlar insanın türevidir. İnsan varsa bunlar var, yoksa ne emek ve istihdam var. katma değeri enerji kaynakları kadar yüksek olmasa da elimizdeki madenleri en iyi şekilde değerlendirerek kalkınmamız için önemli bir kaldıraç haline dönüştürebiliriz. Madenlerimizin ham halleriyle satılmasına eskiden beri hiç gönlüm razı olmamıştır. Ama maalesef bütün madenlerimiz hep ham halleriyle yurt dışına ihraç edilmiştir. Ondan sonrada işlenmiş olarak onları oradan almışızdır. Bu ne mantıktı. Topraklarımızdan çıkan cevherleri mamul veya yarı mamul haline getirerek sattığımızda elde edeceğimiz katma değer göreceksiniz katlanarak artacaktır. Bunun içinde madenciliğimizle ilgili teknolojilere, aynı şekilde kimya teknolojilerine büyük önem veriyoruz. Bor, trona gibi dünya ölçeğinde söz sahibi olduğumuz madenlerimizin işlenmesini ne kadar geliştirirsek hem şirketlerimizin, hem ülkemizin karı o derece artacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Diğer alanlarda da benzer atılımların haberlerini beklediklerini kaydeden Erdoğan, “Bizim artık teknolojide tüketici olma düzeyinden tasarımcı ve üretici olma seviyesine çıkmamız gerekiyor. Geçtiğimiz yıl imza törenini gerçekleştirdiğimiz yerli otomobil projesini işte bu amaçla destekliyoruz. Türkiye’ye yüz binlerce otomobil satan ama tek kuruşluk yatırım yapmayanlara bu ülkenin neler yapabileceğini göstereceğiz. Üstelik tıpkı iletişim teknolojilerinde olduğu gibi her ne kadar biraz gecikmeyle girmiş olsak da bu pazarda en son teknolojiyle ve en yeni üretim tesisleriyle kısa sürede önemli bir yere gelebileceğimize inanıyorum. Savunma sanayinde bunu yapabileceğimizi gördük ve gösterdik. Uzun yıllar ülkemizle adeta oynayanların, parasıyla ürün vermeyenlerin, bin bir bahaneyle bizi yıllarca geriye götürenlerin hiçbirine artık ihtiyacımız kalmadı. Geçtiğimiz 15 yılda hayata geçirdiğimiz projeler sayesinde birçok alanda dışa bağımlılıktan kurtulduk. Pek çok dost ve kardeş ülkenin ihtiyacını da karşıladık. Bu noktaya gelmek kolay olmadı. Attığımız her adımda önümüze akla hayale gelmeyecek engeller çıkartıldı. Sabotaj teşebbüsleri yaşandı. Atılan imzalardan geri dönülmesinden başlangıçta söz konusu olmayan nice konunun sonradan önümüze çıkartılmasına kadar pek çok sorunu sıkıntıyı çözmek zorunda kaldık. Hala da uğraştığımız sıkıntılar var. Allah'ın izniyle hepsinin üstesinden geleceğiz” açıklamasında bulundu.
"Bize düşen de bu terör ordusunu daha doğmadan boğmaktır"
“Müttefikimiz dediğimiz bir ülke tüm itirazlarımıza, ikazlarımıza, iyi niyetli telkinlerimize rağmen sınırlarımız boyunca bir terör ordusu kurmakta ısrar ediyor” ifadesini kullanan Erdoğan, “Türkiye sınırı boyunca kurulacak terör yapılanmasının Türkiye’den başka bir hedefi olabilir mi? Amerika’nın artık kelime oyunlarından vazgeçerek niyetini açıkça ifade etmesinden memnuniyet duyarız. Çünkü bizim için ağızdan çıkan söz önemlidir. Eğer bir ülkenin başındaki kişi, yetkilileri, sorumluları, bize terör örgütleriyle birlikte mücadele edeceğimizi söylüyorsa hassasiyetlerimizin gözetileceğini ifade ediyorsa bu bizim için anlamlı bir sözdür. Aksi ortaya çıkana kadar da biz bu söze değer verir bağlı kalırız. Şimdi artık Amerika ülkemiz sınırları boyunca bir terör ordusunu kurduğunu ikrar etmiştir. Bize düşen de bu terör ordusunu daha doğmadan boğmaktır. Orada 30 bin kişilik bir terör örgütü kurmuş, onlara şu an itibariyle 4 bin 800 tır dolusu silah göndermiş. Ne gönderirsen gönder o 30 bin kişilik kurduğun ordu orada seni tam anlamıyla temsil edemeyecek ve stratejik ortağının karşısında rezil rüsva olacaksın” dedi.
“Harekat her an başlayabilir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bizim tüm müttefiklerimize dostlarımıza söylediğimiz, söyleyeceğimiz şudur; teröristlerle aramızda durmayın. Katil sürüleriyle aramıza girmeyin. Aksi takdirde ortaya çıkabilecek istenmeyen hadiselerden biz sorumlu olmayız. Terör örgütünün üstlerindeki bayraklarınızı kendiniz indirin ki o bayrakları biz size teslim etmek zorunda kalmayalım. Teröristlerin üniformalarındaki işaretlerinizi söküp alın ki teröristlerle birlikte olanları da toprağa gömmek mecburiyetinde biz kalmayalım. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz en kısa sürede Afrin ve Mümbiç meselesini halledecektir. Hazırlıklarımız tamamlanmıştır. Harekat her an başlayabilir. Ardından da sıra diğer bölgelere gelecektir. Sınırlarımız boyunca değil 30 bin tek bir terörist dahi bırakmayana kadar bu operasyonlar sürecektir.”
“Bu ordunun adı kalleşler ordusudur”
ABD’lilerin sırtını sıvazladıkları teröristleri tanımadıklarının anlaşıldığının altını çizen Erdoğan, “Kendilerine söyledim, ‘Bak yanlış yapıyorsunuz. Bu adamların biz cinsini, cibilliyetini iyi biliriz. Eğer biz stratejik ortağınız isek bize güvenin. Eğer Mümbiç’e, Rakka’ya ordu gönderilecekse biz bir tugay da göndeririz, iki tugay da göndeririz. Siz bizimle hareket edin, yanlış yapıyorsunuz’ dedim. ‘Bizim generallerimiz bize böyle söyledi’ dediler. Kendilerine de dedim ki; ‘sizin generalleriniz yanlış anlatıyor, benim generallerim doğru anlatıyor. Burada yanlış yapıyorsunuz, yanlış yola giriyorsunuz. Bizi anlayacaksınız ama iş işten geçmiş olacak’ dedim ve nitekim öyle oldu. Biz onları çok iyi tanıyoruz. Biz bunların nasıl kalleş, nasıl iki yüzlü olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu ordunun adı kalleşler ordusudur, böyle bilinsin. İki gün sonra başları dara düştüğünde oradaki ABD askerlerine ilk silah doğrultacak olan işte bu 30 bin kişilik teröristlerdir. Ama o zaman iş işten geçmiş olacak. İşlerine gelmediklerinde onları şantaj malzemesi olarak kullanmaya başlayacak olan da yine bu teröristlerdir. Çünkü bunların karakteri böyledir. Bunlar kendi yaşadıkları coğrafyadaki insanlara acımayan, varlıklarını kan dökücülüklerine borçlu olan gözü dönmüş katiller güruhundan ibarettir. Eğer ABD bu vahşi canilerle kendisine bir gelecek kurmak istiyorsa keyfi bilir. Ama biz buna izin vermeyeceğiz. Biz milli bekamızı tehdit edecek bir oluşuma asla müsaade etmeyeceğiz. Nasıl Fırat Kalkanı Harekatı’nda bu oyunu bozmuşsak diğer bölgelerde de ülkemize kurulan tezgahı darmadağın edeceğiz” şeklinde konuştu.