HATİPOĞLU ANALİZİ

AK Parti ‘nin Eskişehir’li tek vekili…Özgüveni yüksek, başarılı , pratik, pragmatik, konularına ve şehre hakim bir görünüm sergiliyor… Kanal 26 da yayınlanan programda kabaca oluşturduğu izlenim buydu…Halbuki bundan 14-15 ay öncesine kadar insanların onun hakkındaki algıları daha farklı idi… Ancak zaman geçtikçe çoğu olumsuz algının aslında çoğumuzun düştüğü anakronik bir yanılgı olduğu ortaya çıktı…

Siyasete giriş sürecinden başlayalım… Aslında hedefi Cumhur İttifakı partilerinden birisinden vekil olmak idi ise bile bu aslında mümkün değildi… AK Parti ‘ye çöreklenmiş yerel anakondalar birbirini yemeye çalışmaktan bir Eskişehir’li vekil bile çıkaramıyordu…

Genel Merkez ise bu teşkilatın başına keyfe keder eşi- dostu,bakan eskilerini vekil diye atıyordu…Mevcut müesses nizam içerisinde AK Partiden aday olabilmesi imkansızın da ötesinde idi…

Kamuoyu araştırmasına bakmaya bile gerek olmadan, 2023 genel seçimlerinde Eskişehir ‘de potansiyel Cumhur ittifakı tabanının hatta özellikle AK Parti tabanının buna tepkili olduğu açık bir gerçek idi…

Bu tepkinin Eskişehir ‘de İYİ Parti’ye yöneleceği de beklenen bir durumdu…Tabanı olmayan, örgütü zayıf bir İYİ Parti’den aday olabilmek çok daha mümkün idi…

Bunu kolayca başardı…Seçildikten sonra ise bir duruş sergiledi…

İYİ Parti- CHP nin paradoksal birlikteliğine açıkça karşı çıktı…

Partisini doğruya davet etti…

Bu çıkışları karşılık bulmayınca Cumhur İttifakı tarafına gönül rahatlığı ile geçti…

2024 yerel seçimlerinde İYİ Part’nin çöküşü bu tespitinin de isabetli olduğunun göstergesi oldu…

Hatipoğlu pek çok siyasetçinin siyasete giriş sebebi olan para, şöhret ve mevki ihtiyaçlarını genç yaşına rağmen çoktan gidermiş birisi olduğunu kısa sürede gösterdi…

Bu cümleyi yazarken asla kimseyi küçümsemiyorum…

Çünkü insan fıtratı gereği kendinde eksik olanı tamamlamak peşinde koşar…

Doğal bir süreç bu…

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi…

Amerikalı psikolog Abraham Maslow tarafından 1943 yılında yayınlanmış bir çalışmada ortaya atılmış ve sonrasında geliştirilmiş bir insan psikolojisi teorisidir…

Maslow’un kişilik kategorileri kendi aralarında bir dizilim oluştururlar ve her ihtiyaç kategorisine bir kişilik gelişme düzeyi karşılık gelir…

Birey, bir kategorideki ihtiyaçları tam olarak gideremeden bir üst düzeydeki ihtiyaç kategorisine, dolayısıyla kişilik gelişme düzeyine geçemez…

Maslow, gereksinimleri şu şekilde kategorize etmektedir:

1-Fizyolojik gereksinimler (yeme , içme, uyku…)

2-Güvenlik gereksinimi (beden,barınma…)

3-Aidiyet gereksinimi..

4-Saygınlık gereksinimi (özsaygı, özgüven, başarı, başkalarına saygı duymak, başkaları tarafından saygı duyulmak)

5-Kendini gerçekleştirme gereksinimi (erdemli, yaratıcı, içten, problem çözücü, önyargısız ve hakikatleri kabul eder olmak)…

İlk üç basamak temel güdüsel ihtiyaçlardır…

4. basamak insan olmanın başlangıcı ve son basamak ise olgunlaşma ve kendini gerçekleştirme noktasıdır…

Genel perspektifte ülkemizde ve şehrimizde siyaset yapma hevesinde olanlar bu piramidin 3 en fazla dördüncü basamağına kümelenen insanlar oluşturmaktadır…

Hatipoğlu Maslow’un gözünden bakınca ilk dört basamağı çoktan atlamış bir portre çiziyor ve hemen ayrışıyor…

Şehrinin sorunlarına ve duyarlılıklarına hakim…

Siyaseten potansiyel seçmen tabanının dilini anlıyor, konuşuyor ve onları dinliyor…

Gücünün farkında ve rant devşirme peşinde olduğu gibi bir izlenim uyandırmıyor….

Hatta bu konuda muhalifleri ve muhalefet tarafından ortaya atılan iddialar tutmadı ve yapışmadı…

Dünyalığa eyvallahı olmayacak kadar dünyalık sahibi olduğu için yine apaçık ayrışıyor…

Böylesi güçlü bir profil elbette aynı düzlemde yer aldıkları tarafından hazmedilmesi zor ve bir an evvel elimine edilmesi elzem değerlendiriliyor…

Elbette potansiyel seçmen irfan sahibi…

Kantin ve koltuk kovalayanın da , vizyon sahibi ve şehrine ve ülkesine yatırım ve hizmet odaklı olanın da farkında…

Üç olanı iki yaptığı gibi hiç yapmasını da bilir…

En iyi de Reis bilir…

Bu Aziz Milletin kimleri kimleri sandığa gömdüğünü…

Hatipoğlu böylesi bir durumda ne mi yapar?..

İşine gücüne bakar…

Onu işi ve gücü siyasetten devşirme peşinde olanlar düşünsün….