Kadınların Girişimciliği Konuşuldu

Anadolu Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (AKAUM) tarafından “Önce Sen Değiş: Türkiye’de Hem Kadın Hem de Girişimci Olmak” konulu seminer düzenlendi. 
“Türkiye’nin Toplumsal Yapısı” dersi kapsamında gerçekleştirilen seminer, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Derslik 17’de yapıldı. Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü yüksek lisans öğrencisi Cemre Kelleci tarafından verilen seminerde girişimcilik, inovasyon gibi kavramlar açıklanarak Türkiye’deki kadın girişimcilerin durumu ve yaşadıkları hakkında bilgi verildi. 
Dönemin başından itibaren hem kitapta yer alan konularla hem de AKAUM’da yapılan etkinliklerle örtüşen bir yapıda bu semineri gerçekleştirdiklerini belirten dersin yürütücüsü ve AKAUM Müdürü Doç. Dr. Zerrin Sungur Taşdemir “Bugünkü konuğumuz benim yüksek lisans öğrencilerimden Cemre Kelleci. Kendisi bu dönem benden seminer dersi alıyor. Seminer dersi demek, ileride yazacağı projenin bir ön hazırlığı gibi oluyor. Cemre, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümünden mezun olduktan sonra portföyünü genişletici, kendisini geliştirici çeşitli eğitim, seminer ve faaliyetlere katıldı. Genellikle 3. sektör yani sivil toplum kuruluşlarında aktif yer alma konusunda çok etkindir” şeklinde konuştu. Düzenlenen bu tür seminerlerle öğrencilerin çeşitli konularda bilgilendirildiğini ve işin içinde olmalarını sağladıklarını ifade eden Doç. Dr. Sungur Taşdemir, “Cemre, ‘Önce Sen Değiş: Türkiye’de Hem Kadın Hem de Girişimci Olmak’ isimli bir çalışma yaptı ve bugünde size bu konuyla ilgili bir sunum yapacak. Bu sunum sizlere birçok konu hakkında fikir verebilecektir” dedi. 
Konuyu neden seçtiğini anlatan Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü yüksek lisans öğrencisi Cemre Kelleci “Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı bünyesinde yer alan ‘Paramı Yönetebiliyorum’ projesi içindeki girişimciler için finansal okuryazarlık eğitimi veren Türkiye’deki eğitmenlerden biriyim. O noktada var olan projelerde ve yerel çalışmalarda bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Net olarak kadın başlığı ile girişimciyi birleştirince karşımıza neler çıkabileceği konusundaki merakım sonucu bu konuyla ilgilendim. Bugünde bu konuyla ilgili bir sunum yaparak sizlere bir şeyler aktarmaya çalışacağım”şeklinde konuştu. 
'Girişimcilik, bir ruha, vizyona ve yaşam tarzına sahip olmaktır' 
İnsanların bir şeyleri değiştirmek için elini taşın altına koymadıklarını söyleyen Cemre Kelleci “Bu noktada bence cesaret gerekiyor. Cesaretle beraber bir vizyonun ve yaşam tarzının da olması gerekiyor. Her şeyden önce bir ruha sahip olmak gerekiyor. Benim içinde girişimcilik, gerçekten bir ruha, vizyona ve yaşam tarzına sahip olmak anlamını taşıyor. Aileler, çocuklarına derler ya başımıza yeni iş çıkarma diye, işte hanede yeni iş çıkartan, eski köye yeni adet getiren kişiye girişimci diyebiliriz” dedi. Girişimcilerin belli özelliklerinin olması gerektiğini belirten Kelleci “Her şeyden önce bir hedefimiz olmalı. Bu hedefle birlikte sonuç yerine süreç odaklı olmalıyız. Bir vizyonumuzun olması gerekiyor ve iyi bir takım kurarak, bu takım ile birlikte hareket etmeliyiz. Süreci, riskler karşısında doğru bir şekilde yönlendirmeliyiz. Karşılaştığımız olaylar karşısında stres yönetimini iyi bir şekilde yöneterek, koymuş olduğumuz hedef doğrultusunda ilerlemeyi bilmeliyiz” diye konuştu. 
Girişimcilik kelimesinin yanında bir de inovasyon kelimesini duyduğumuzdan bahseden Kelleci, inovasyonu da şöyle tanımladı: “İnovasyon bir yeniliktir, özgünlüktür, bir sadeliktir. Bununla birlikte inovasyonun ortaya somut adımların atılması olduğunu söyleyebiliriz.İnovasyon, yeni bir şey türetmek, üretmek ve bu yeniliği ortaya koymaktır.” 
'Türkiye’de kadın girişimcilerin oranı yüzde 15' 
Özellikle Türkiye gibi ülkelerde girişimci denildiğinde karşımıza hep erkeklerin çıktığını ifade eden Cemre Kelleci “Girişimci dediğimizde her zaman kravatını takmış, hazır ola geçmiş, kollarını bağlamış bir erkek modelini düşünürüz. Ancak durum böyle değildir. Türkiye’de kadın girişimcilerle ilgili oranlara bakıldığında çok da iyi sonuçlar karşımıza çıkmamaktadır. Türkiye’de kadın girişimcilerin oranı % 15’tir. Bu oran ile dünya ortalamasının 2 puan altındayız. Bu orana baktığımızda kadın girişimcilerin sahada adım atarak bir şeyler ortaya koyamadığını söyleyebiliriz. Bununla birlikte kadın çoğunluk yöneticilere sahip şirketlerin oranı ise yüzde 0.3’tür. Bu çok düşük bir orandır. Türkiye’de 71 girişimciden sadece 15 kadın girişimci yatırım alarak var olan girişimini ortaya koyma noktasında adım atabilmektedir” dedi. 
Sivil toplum kuruluşları bünyesinde uzun zamandır yer aldığını söyleyen Kelleci “Bir kadının bir sivil toplum kuruluşunda etkinliklerini nasıl sürdürebildiğini, sahaya çıktığında neler yapabileceğini, karşısına çıkan fırsatları nasıl kullanabileceği noktasında nelerle karşılaştığını gören biriyim. Siz arkadaşlarıma önerebileceğim bir şey sivil toplum kuruluşlarında yer almanızdır. Sivil toplum kuruluşlarında olmak, bir insanın birilerine dokunması noktasında özellikle de gönüllü olarak bu süreci yürütüyorsanız önemlidir. Buralarda birçok kişi ile tanışıp network ağınızın genişletilmesi noktasında birçok kişiye ulaşabiliyorsunuz. Bir şeyleri yaparken ulaştığınız bu insanlar, hiç ummadığınız bir yerde karşınıza çıkıp size yardım edebiliyor ve yeni fırsatlara ulaşmanızı sağlayabiliyorlar. İnanın bana hiç ummadığınız yerde karşınıza fırsatlar çıkabiliyor” şeklinde konuştu.