Kanserle mücadele eden kadınlar yaşadıkları zorlu süreci anlattı

Eskişehir’de “Kadın Sağlığı Eğitimi Projesi” değerlendirme toplantısında konuşan, Fatma Aktan ve Sevil Yılmaz, kanser mücadelesinde yaşadıkları zorlu süreci ve erken teşhisin önemini anlattı.
Eskişehir Valiliği himayelerinde, Vali Hüseyin Aksoy’un eşi Hülya Aksoy koordinatörlüğünde İl Sağlık Müdürlüğü tarafından uygulanan “Kadın Sağlığı Eğitimi Projesi”ne ilişkin yıllık değerlendirme toplantısı, Valilik Yunus Emre Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya Vali Hüseyin Aksoy, Hülya Aksoy, Eskişehir İl Sağlık Müdürü Yaşar Bildirici, bazı hastanelerin başhekimleri ve vatandaşlar katıldı. Proje hakkında bilgilerin paylaşıldığı toplantıda, kanserle mücadele eden kadınlar da kendi deneyimlerini aktardı.
“Erken teşhisle yaşam kalitesini üst noktalara taşıyoruz”
Toplantıda konuşan Vali Hüseyin Aksoy, projenin hedefine ulaştığını belirterek, “Ne kadar erken teşhis yapabilirsek, bu anlamda kadınlarımızın hem yaşam kalitesini üst noktalara taşımış oluyoruz. Topyekûn bir mücadele ile Eskişehir’de bir farkındalık oluşturduk. Tarama çalışmalarının sayılarında ciddi bir artışımız var” ifadelerini kullandı.

“Yaptırdığım bir mamografiyle hayatım kurtuldu”
Programda, hastalıkla mücadelesini anlatan Fatma Aktan, erken teşhisin hayatını kurtardığını belirterek tedavi sürecini şu sözlerle aktardı:
“Üç güne hastaneye yatacağım, bir buçuk ay kadar ışın tedavisi alacağım. Işın tedavisinden sonra bir 10 yıl kadar da akıllı hap kullanmak gerekiyormuş. Nokta kadar küçük dahi olsa görülemeyebilirmiş. Bu tekrar büyüyüp yayılma ihtimali varmış. O yüzden de 10 yıl kadar bir akıllı hap kullanmam gerektiğini söyledi. Ondan sonra inşallah iyileşeceğim. Erken teşhisle, yaptırdığım bir mamografiyle hayatım kurtuldu. Bu çok önemli.”
“Hastalığım sırasında hayvanlarım yok edildi”
Hastalık sürecinde yaşadığı bir diğer zorluğun da sokakta baktığı hayvanların kaybolması olduğunu belirten Aktan, “Ben bir hayvanseverim. Sokağımda baktığım hayvanlarım tam hastalığım sırasında yok edildi, öldürüldüklerini düşünüyorum. Ona çok üzüldüm. O dönemde kendi hastalığımın da biraz artışına sebebi oldu. O zamanlar, sonuçları da beklediğim için ona çok üzüldüm” dedi.
“Kemoterapi zor bir süreç ama geçiyor”
Hastalıkla bir senedir mücadele eden 50 yaşında ki Sevil Yılmaz ise kemoterapi sürecinin zorluğuna dikkat çekerek, “Geçen sene bu hastalıkla tanıştım. Bir senedir mücadele ediyorum. Ameliyat oldum, 16 kür kemoterapi aldım ve 20 gün ışın aldım. Çok şükür iyiyim şimdi. Öğrendiğiniz anda zaten yıkılıyorsunuz. Sonra yavaş yavaş kabulleniyorsunuz. Kemoterapi tabii ki çok ağır, zor bir süreç. Kemoterapi hem psikolojik hem bedenen çok rahatsız ediyor ama geçiyor. Geçti çok şükür. İnşallah bundan sonra bir daha yaşamayız aynı şeyleri” şeklinde konuştu.


