Kılıçdaroğlu: "Senin sorunu çözmek için ben mecliste kavga veriyorum. Senden sadece bir oy bekliyorum"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, taşeron işçilerin, kamyon ve tır şoförlerinin, infaz ve koruma memurlarının sorunlarının savunucusu olduklarını belirterek, "Senin sorunu çözmek için ben Meclis’te kavga veriyorum. Senden sadece bir oy bekliyorum" dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, hangi görüşten olursa olsun hep birlikte huzur içinde olmak istediklerini ama gerçekleri söyleyince birilerinin rahatsız olduğunu ifade ederek, "Biz gerçekleri her ortamda dile getireceğiz. Siyasette zaman zaman kavgalar olur, birbirimizi eleştiririz ama sonuçta siyasetin amacı ülkeye hizmet etmektir. Vatandaşa hizmet etmenin yollarını gösterir, hepimiz demokrasiyi, örgütlenmeyi savunmalıyız. Örneğin işçiler sendikalaşmak istiyorsa bunun önü açılmalı. Hangi siyasi görüşten olursa olsun işçi kardeşlerimizin hakkını sonuna kadar savunan parti CHP’dir. Siyasetin temel görevlerinden birisi de farklı görüşlere saygı göstermektir. Biz farklı düşüncelerden olan insanların haklarını koruduk. İşçilere sendika hakkını getiren kişi Bülent Ecevit’tir. Güçlü bir sosyal devlette kimse aç açıkta kalmaz. Birisi cebini doldururken komşumuz aç uyumasın" diye konuştu.
"Emekten yana politikamızı sürdüreceğiz"
İşçilerin sendikalaşmak, haklarını aramak, direnmek istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, başta Çalışma ve Sosyal Güvelik Bakanlığı olmak üzere işçilerin haklarını teslim etmemek üzere her şeyin yapıldığını belirterek, "Türkiye’nin gündeminde taşeron işçi diye bir konu yoktu. 1 milyonu aşkın insan geleceğini göremezdi, bunları Türkiye’nin gündemine biz taşıdık. KHK getirerek taşeron işçilerinin sorunlarını çözmeye çalıştılar ama çözemediler, çifte standart yaptılar. ‘Sizi kadroya alıyoruz ama kadrolu işçilerle aynı haklara sahip olmayacaksınız. Toplu sözleşme hakkınız yok’ dediler. 50 bine yakın taşeron işçisine kadro vermediler. Önümüzde 2019 var, yetkilendir ve tüm haklardan yararlan. Biz sizin haklarınızın savunucusu olacağız. Emekten yana politikamızı sürdüreceğiz. Birinci sınıf demokrasi gelinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.
"Senden sadece bir oy bekliyorum"
TBMM bütçe görüşmelerinde kamyon şoförlerinin sorunlarını dile getirdiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, kamyon şoförlerine hitaben, "Keyfiniz yerindeyse, dünyanın en pahalı köprülerinden sizi zorla geçirtiyorsa isyan etmeyin. Ama aranızdan bir kişi bile olsa onun sorunu dile getiririm. En üzüldüğüm konu kamyon ve tır şoförlerinin bu kadar sorununa hükümetin duyarsız olması. Şoför kardeşlerime sesleniyorum, senin sorunu çözmek için ben mecliste kavga veriyorum. Senden sadece bir oy bekliyorum" dedi. Kılıçdaroğlu, infaz ve koruma memurları da emniyet hizmetleri sınıfına geçmek istediklerinin altını çizerek, bu konuda emniyet hizmetleri sınıfına alınması için kanun teklifini hazırlanması talimatını verdi.
"Bütçede açık var"
Yüzde 11.1 büyümeye de değinen Kılıçdaoğlu, "Vatandaş cebine baktı büyüme yok, ’bu büyüme nerede?’ dedi. İşsizlik azalmıyor çünkü büyüme üretime dayalı değil, elin parasıyla büyüme, kalkınma olmaz, işsizlik önlenmez. O nedenle biz sürekli üretim, istihdam diyoruz. Vatandaşın geliri değil, borcu arttı, icra daireleri tıklım tıklım dolu. Vatandaş dünyanın en ağır vergilerini ödüyor. ‘Faize karşıyız’ diyorlar o zaman Kanun Hükmünde Kararname çıkarın, faizi düşürün. Asgari ücret üzerinden prim ödeyip bugün emekli olan kişinin eline 718,69 TL geçiyor. Emeklilerden reform milyonlarca TL kesiliyor. Emekli kardeşlerim bunu iyi düşünsün" uyarısında bulundu.
Kılıçdaroğlu, "Teneffüs ettiğiniz hava hariç her şeyde vergi var" diyerek, bütün vergilerin toplandığını ama bütçede açık olduğunu söyledi.
"Hakimlerin başımın üstünde yeri var"
20 Temmuz’dan sonra sivil darbe gerçekleştiğini ve OHAL ilan edildiğini, bunun şimdi yeniden uzatıldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "FETÖ ile değil muhalefet ile mücadele ediyorlar. Bylock uygulaması konusunda 11 bin kişinin FETÖ’cü olmadığı ortaya çıktı. Yazık günah değil mi, bunların çocuklarına okullarda ’annen baban FETÖ’cü’ dediler. Ergenekon, Balyoz davasında da aynı şey olmuştu. 11 bin Bylock kullanıcısının itibarlarını iade edin. Bu 11 bin kişiyi hakimler attı, hakimler üzerinde büyük baskı var. Eğer Hakimler ve Savcılar Kurulu talimat alıp karar verecekseniz o görevden ayrılın, iradenizle karar alıyorsanız benim başımın üzerinde yeriniz var" dedi.