Mesane kanseri hastalığının birinci derece nedeni sigara
Üriner sistemin en sık görülen tümörlerinden biri mesane kanserine sebep olan en büyük etkenin sigara olduğu belirtiliyor.
Kötü huylu tümörlerin tedavi edilmediği durumlarda kas tabakasına ve diğer organlara sıçrayarak tüm vücuda yayılma ihtimali olduğunu söyleyen Koru Ankara Hastanesi Üroloji Kliniği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Biri, hastalığın erken evrede tanı konularak tedavi edilmesinin önemli olduğunu belirtti.
Günümüzde mesane kanseri gelişiminde birçok risk faktörü olduğunu ifade eden Prof. Dr. Biri "Bu faktörler sigara kullanımı, bazı kimyasal maddeler ile çalışmak ve ya bunlara maruz kalmak, genetik faktörler, beslenme şekli, idrar kesesine yerleşen ve tedavi edilmeyen çeşitli paraziter enfeksiyonlar olarak sayılabilir" dedi
Sigara dumanında yaklaşık 4 bin dolayında kimyasal madde bulunduğunu ve tütünün sarıldığı kağıdın yanması esnasında açığa çıkan maddelerin de kaserojen etki gösterildiğini vurgulayan Prof. Dr. Biri, "Sigara öncelikle solunum sistemi, gastrointestinal sistem olmak üzere bir çok organda kanser oluşturmaktadır. Ancak sigara mesane kanserinin bilinen en sık nedenidir. Sigara kullananlarda sigara kullanmayanlara göre mesane kanseri gelişme riski yaklaşık 2-3 kat fazladır. Sigara tüketimine bağlı gelişen mesane kanserlerinin erkeklerde yüzde 48 kadınlarda ise yüzde 32 oranında olduğu bildirilmiştir. Sigara tüketimi bırakıldığında riskin yüzde 30-60 oranında azaldığı bilinmektedir" ifadelerini kaydetti.
"En sık karşılaşılan belirti ağrısız kanlı idrar"
En sık karşılaşılan belirtinin ağrısız kanlı idrar olduğunu belirten Prof. Dr. Biri, "Kırmızı kan hücrelerinin idrarda gözükmesi durumudur ve bu duruma tıp dilinde hematüri denilmektedir. Kırmızı kan hücreleri üriner sistemin herhangi bir yerinde olan kanama sonucu idrara geçebilir. 2 tip hematüri mevcuttur. Birincisi mikroskopik hematüri; idrar rengi normaldir ancak alınan idrar örneğinin laboratuvar incelemesinde idrarda kırmızı kan hücreleri görülür. İkincisi makroskopik hematüri; idrar hafif pembemsi renkte olabileceği gibi yoğun kırmızı hatta pıhtılı şekilde de olabilir. İdrarda kanama sürekli olabileceği gibi ara ara da tekrarlayabilir" açıklamasında bulundu.
Üroloji hastalıklarda da görülebilen idrar yaparken ağrının mesane tümörünün belirtilerinden biri olabileceğini işaret eden Prof. Dr. Biri, "Genellikle ağrı göbek bölgesinde, pubik bölgede ya da yan ağrısı şeklinde olabilir. Sık sık idrara gitme ve idrar yaparken göbek altında ağrı olması gibi belirtiler de verebilir" şeklinde konuştu.
Tanı konulması için tam idrar analizi, ultrasonografi, tomografi, MR gibi yöntemlerin olduğunu dile getiren Prof. Dr. Biri, "Ancak kesin tanı anestezi altında yapılacak olan sistoskopi (ince bir kamera sistemi yardımı ile mesane içerisine idrar kanalından girilip mesane içerisinin direk olarak görülerek değerlendirilmesi işlemi) ve bu sistoskopi de görülen tümörden alınan doku parçalarının (biyopsi) patolojik incelenmesi ile mümkündür" ifadelerini kaydetti.
"Mesane tümörü tekrarlama riski yüksek bir hastalık"
Mesane kanserinde tedavinin hastalığın evresine göre değişiklik gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Biri, ilerlemiş evrelerde tespit edilen hastalıklarda veya oldukça agresif olduğu gözlenen tümörlerde tedavi şeklinin değiştiğini ifade etti.
Erken evrede, henüz mesanenin kas tabakasına ulaşmadığı durumlarda tümörün endoskopik olarak çıkarıldığını belirten Prof. Dr. Biri, "Bu işleme transüretral mesane tümörü rezeksiyonu (TUR-MT) denilmektedir. Yapılan bu ilk ameliyat sonrası patoloji sonucuna göre tedavi şekli belirlenir. Henüz yayılmamış bir tümör ise bu ilk ameliyat sonrası mesane içerisine 6 hafta süre ile ilaç tedavisi yapılır (kemoterapotik bir ilaç veya BCG olarak bilinen tüberküloz mikrobunun zayıflatılmış hali). Mesane içerisine ilaç oldukça ince bir sonda ile uygulanır ve hastanın bir saat sonra idrarını yapması istenir. Bu işlem için hastanede yatmaya gerek yoktur. Ağrısız bir işlem olup 5-10 dakika sürer. Mesane tümörü tekrarlama riski yüksek bir hastalık olduğundan doktorunuzun önereceği aralıklarla düzenli olarak sistoskopi işleminin tekrarlanması gereklidir" dedi.
Prof. Dr. Hasan Biri açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Eğer tümör kas tabakasına yayılmış veya agresif seyirli ve sık tekrarlayan bir tümör ise radikal sistektomi olarak bilinen mesanenin tamamen çıkarıldığı bir ameliyata gerek vardır. Bu ameliyat ile idrar torbası yani mesane tamamen çıkarılıp yerine hastanın genel durumu ve yaşına göre ya bağırsak tan yeni bir mesane yapılır veya idrar kanalları karın içerisinde birleştirilip karın ön yan duvarında cilde ağızlaştırılır (idrar karın ön yan duvarına takılan bir torbaya dolar ve hasta bu torbayı değiştirir). Sistektomi ameliyatı açık veya kapalı yöntemler (Hem laparoskopik hemde robotik cerrahi) ile yapılabilir."