Minik Eymen’in Anne ve Babasının Feryadı Yürekleri Dağladı
Eskişehir’de geçen ay minibüsün çarpması sonucu feci şekilde hayatını kaybeden 6 yaşındaki Mikail Eymen Üzer’in anne ve babasının açıklamaları yürekleri dağladı.
Eskişehir’de geçen ay minibüsün çarpması sonucu feci şekilde hayatını kaybeden 6 yaşındaki Mikail Eymen Üzer’in anne ve babasının açıklamaları yürekleri dağladı. Olayla ilgili konuşan baba Muzaffer Üzer (38), büyük oğlunun ‘Baba kardeşim cennete girdi mi?’ diye kendisine sorduğunu belirtirken, anne Seyhan Üzer (35) ise: “Bir annenin yapamayacağı bir şey yaptım ve oğlumun çarpma anını izledim. Oğlumu nasıl 7 metre sürükleyebildin, daha süt kokuyordu” dedi.
Eskişehir’de 25 Haziran Perşembe günü yolun karşısına geçmeye çalışan 6 yaşındaki Mikail Eymen şehir içi yolcu minibüsünün çarpması sonucu hayatını kaybetmişti. Feci olayın ardından ilk defa açıklamalarda bulunan minik Eymen’in anne ve babası basın mensuplarına konuştu.
“Başınız sağ olsun dediler orada yıkıldım”
Eymen’in acılı babası Muzaffer Üzer kaza günü yaşananları anlattı. Baba Uzer: “Saat 3 gibi dükkana bir telefon geldi ‘Oğlunuz bisikletten düşmüş’ dediler. Tabii söylemediler bana hemen acile gittim. Baktığımda herkes oradaydı. Zaten içime bir şey geldi. İçeri girdim, ‘Oğlun yoğun bakımda’ dediler. Aradan üç dört dakika geçti ‘Başınız sağ olsun’ dediler orada yıkıldım zaten. Allah kimseye böyle bir acı göstermesin. Olaydan bir iki gün sonra araştırmaya çalıştım, kameralara baktım. Oğlum ağabeyiyle beraber durağın biraz ilerisinde bekliyordu. Ağabeyi ile birlikte bisikletle gezmiş” dedi.
“Büyük oğlum ‘Baba kardeşim cennete girdi mi?’ diyor ağlayasım geliyor, dayanamıyorum”
Minibüs şoförünün oğluna çarptığını bile fark etmediğini savunan Baba Üzer, büyük oğlunun sürekli kardeşini sorduğunu ifade etti. Baba Üzer: “Orada beklerken bir servis arabası duruyor. Orası servis arabasının durağı değil. Servisin geçmesini bekliyor. Servis gider gitmez Mikail Eymen, benim canım oğlum hemen karşıya fırlıyor. Gelen dolmuş kesinlikle bir şeye çarptığını görmüyor. Solundan geldiği halde hiç durmuyor. Çarptığından bile haberi yok. Kafası nerede belli değil. Karpuzcu bağırıyor, dolmuşun içindeki bayan bağırıyor o şekilde duruyor. Büyük oğluma bakıyorum, dalıp gidiyor. Devamlı kardeşini soruyor. ‘Baba kardeşim cennete girdi mi?’ diyor. Oğlumun psikolojisi yerinde değil. Ben evimi taşıyorum. Duvarlar üstüme geliyor. Ben evde duramıyorum. Bugün benim başıma geldi, yarın başkasının başına gelecek. Bugün ilk defa oraya gittim. Daha oradan hiç geçmedim. Geçmek de istemiyorum. Oradan geçtiğimiz zaman ağlayasım geliyor, dayanamıyorum” diye konuştu.
“Bir annenin yapamayacağı bir şey yaptım ve oğlumun çarpılma anını izledim”
Oğlunun kaza anını izlediğini söyleyen anne Seyhan Üzer: “Benim oğlum daha çok küçüktü. Kaç gün geçmesine rağmen olayları hala sindirebilmiş değilim. Bir annenin yapamayacağı bir şey yaptım ben. Aracın oğluma çarpma anını izledim. ‘Acaba benim oğlum birden yola fırlamış olabilir mi?’ diye ama bakıyorum başka çocuklar da geçiyor. Büyük insanların bile bu tehlikeyle karşı karşıya olduğunu gördüm. Bir de şoförün dikkatsizliği, umursamazlığı gözüme çarptı. Çünkü o bir şoför sürekli sağda solda gözü olması lazım. Orada ekmek parası için uğraşıyor ama kaç kişi el kaldırmasına rağmen görmüyor kimseyi” şeklinde konuştu.
“Oğlumu nasıl 7 metre sürükleyebildin, daha süt kokuyordu”
Minibüs şoförüne yüklenen acılı anne Üzer: “Çarptığının bile farkında değil. Dolmuş içinden ‘Sen birine çarptın’ diye uyarıyorlar. ‘Yok canım çarpmadım’ diyor. Önümüzden kedi geçse biz eşimle duruyoruz. Eşim de yılların şoförü. Çarpma sesini dahi duymuyor. Tampon içine göçmüş. Sen nasıl çarpma sesini duymazsın? 19-20 ile gitsen fren bastığında durursun. Benim oğlumu sen nasıl 7 metre sürükleyebildin? Bir annenin görebileceği en kötü manzarayla karşılaştım. Ben oğlumu yerde o şekilde gördüm. Ben yaşadım, Allah kimseye yaşatmasın. Bu acıyla birlikte bu evden taşınmaya çalışıyoruz. Çünkü hepimizin psikolojisi bozuldu. Benim oğlum daha süt kokuyordu. Benim onun üzerinde hayallerim vardı. Umutlarım vardı. Ben oğlumun üstünü giydirdim, 5 dakika sonra haberi geldi” ifadelerini kullandı.
“Kontrolsüz bir araç kullanımı olduğunu düşünüyoruz”
Üzer ailesinin Avukatı Özgül Kirazcı ise, caddenin trafik konusunda karmaşık olduğunu belirterek: “İnşallah olay aydınlanır. Burada maalesef kontrolsüz bir araç kullanımı olduğunu düşünüyoruz. Tabii ki buna savcı ve hakim karar verecek. Çok fazla kaza yaşanan bir bölge olay yeri aslında burası. Birkaç gün öncesine kadar yine bir anneyle çocuğa araç çarpıyor. Gördüğünüz gibi manavlar yaya kaldırımına sergi açmışlar hatta tartı koymuşlar. Yaya kaldırımları zapt edilmiş durumda. Servis şoförleri istedikleri gibi park ediyorlar. Durak olmayan yerlere park ediyorlar. Zabıtalar o gün insanların isyanı üzerine olaydan sonra ceza kesiyorlar. Zabıtalar işlem yapmasına rağmen hala aynı şekilde esnaf yaya kaldırımını işgal etmeye devam ediyor. Bu şekilde kazaya sebebiyet vermiş oluyorlar. Çok yavaş gitmesi gereken araçların hızlı gitmesi maalesef böyle kazalara sebebiyet veriyor diye düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.
Caddede park sorunu başta olmak üzere çeşitli sorunların olduğunu aktaran mahalle sakinlerinden Selamet Öz şunları söyledi: “71 Evler mahallesinde 30 yıldır ikamet ediyorum. Bu yol aslında 12 metre 40 santimetre ama bu yolu küçülttüler. Esnafa yer açılsın diye kaldırımı büyüttüler. Burası servis yolu bu arabalar park ettiği müddetçe burada çocuk da çarpılır, kadın da çarpılır, adam da çarpılır. Bir kere burada trafik polisi lazım bana zabıta lazım değil. Zabıtayla benim işim yok kardeşim.”
“Kaza nasıl olmuştu?”
Kaza, geçen ay Odunpazarı ilçesine bağlı 71 Evler Mahallesi Kafkas Sokak üzerinde geçen meydana geldi. Yolun karşısına geçmek isteyen minik Eymen’e Orhan Ç. idaresindeki 26 M 0085 plakalı minibüs çarptı. Aracın altında kalan Eymen kaldırıldığı Eskişehir Şehir Hastanesinde doktorların tüm müdahalesine rağmen hayatını kaybetti. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.