Odunpazarı’ndaki 110 yıllık tarihi konak harap oldu
Eskişehir’deki 1930 yapımlı olan ‘art nouveau’ stilindeki bina bakımsızlık sebebiyle harap duruma geldi. Binaya kimliği belirsiz şahıs ya da şahıslar tarafından zarar verildiği ve su tesisatlarının çalındığı öne sürüldü.
Tarihi Odunpazarı Evleri bölgesinde bulunan ve Viyana mimarisine uygun olarak yapılan ‘art nouveau’ stilindeki bir bina bakımsızlığıyla dikkatleri çekti. Yaklaşık 110 yıllık olduğu düşünülen tarihi binanın camlarının kırıldığı, kapısına ve duvarlarına boya spreyleriyle yazılar yazıldığı görülürken, su tesisatlarının çalındığı iddia edildi. Bina hissedarlarından birisi olan Mehmet Yelkovan, kardeşler arasında paylaşım yapamadıklarını için konağı satışa koyduklarını ve bu nedenle bakım yapmadıklarını söyledi. Bu süreçte kimliği belirsiz kişiler tarafından düzgün olan binanın harap hale getirildiği belirtilirken, yetkili kurumların kültür varlıklarını korumak konusunda yetersiz kaldığı öne sürüldü. Tarihi konağın İl Kültür Müdürlüğü’nün dosyası içinde bulunduğunu ve binaya giren şüpheli ya da şüphelilerin tespit edilmesinin önemli olduğuna dikkat çeken Yelkovan, bazı şahısların yakalandığını ancak adliyeye intikal eden olayların takipsizlikle sonuçlandığına vurgu yaptı. Bu durumun halkın kültür anlayışının zayıflığından kaynaklandığının altını çizen bina hissedarı, Odunpazarı Belediyesi’nin bahsi geçen tarihi konak için kültürel faaliyetlerde bulunmadığını ifade etti.
“Binaya zarar veren şüpheli ya da şüphelilerin bulunması kültür varlıklarının korunması için elzemdir”
1990 Yılına kadar kullanılan 635 metrekare üzerinde kurulu olan tarihi konağın 3 hissedarından birisi olan 78 yaşındaki Mehmet Yelkovan, binayı kardeşler arasında paylaşamadıklarını ve bu nedenle 2 milyon 750 bin liraya satışa koyduklarını dile getirdi. Satış sürecinde ise kimliği belirsiz şahıs ya da şahıslar tarafından binaya zarar verildiğini belirten Yelkovan, “Biz kardeşler olarak hissedarlı olduğumuz için burayı kendi aramızda paylaşma şeklimiz mümkün olmadı. Ailemizden kalan diğer mal ve mülkleri paylaşabildik, ama bu konak ve birkaç mülkümüzü daha paylaşamadık. O yüzden şu anda müşterek olarak idare ediyoruz. Dolayısıyla bu konağı şahsen istemesem de diğer hissedarların talebiyle satışa koyduk. Binamız Cumhuriyet döneminin Atatürk ilkelerini ve çağdaş uygarlık hedefini simgeleyen kimliğiyle 2863’üncü Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 6’ıncı maddesi gereği korunması gereken taşınmaz kültür varlığıdır. Kendisi önemli tarihi süreçlere tanıklık etmiştir. Avusturya’nın Viyana şehir simgesinin Milas mimarlık kalıbına uygun bir yapı tarzıdır. Binanın yapım tarihi 1930’dur. Dedem ve amcam evin modelini Viyana’dan getirmişler. Dedemin kardeşi olan Ahmet usta bu modele ve direktiflere göre binayı yapmış. Konağımızın doğal güzelliği ve yeterli kültürel tarihi dokusunun evrensel yaşama katacağı değerler dikkate alınmalıdır. Biz kendi aramızda buraya genellikle ‘Pembe Kış Köşkü’ olarak hitap ediyoruz. İl Kültür Müdürlüğü’nün dosyası içinde bulunan kültür varlığına giren şüpheli ya da şüphelilerin tespit edilmesi kültür varlıklarının korunması için elzemdir” dedi.
“Düzgün olan binanın harap tarza girmesine sebep oldular”
Binanın camlarının kırıldığını ve su tesisatlarının çalındığını söyleyen Yelkovan, düzgün olan binanın bilinmeyen kişiler tarafından harap hale getirildiğini ifade etti. Odunpazarı Belediyesi’nin ise bu konuda hiçbir şey yapmadığını ve tarihi konağın korunması için faaliyet göstermediğini aktaran Mehmet Yelkovan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bir takım kendini bilmez, kültür varlıktan anlamaz kişiler bizim olmadığımız zamanlarda binaya maddi zararlar vermiş. Camları kırılmış, iç hatlarının bazı su tesisatları sökülmüş ve çalınmış. Yani düzgün olan binanın harap tarza girmesine sebep olmuşlardır. Ara sıra yakaladığımız kişilerde söz konusu olmuştur ve olaylar adliyeye intikal etmiştir. Ancak genellikle takipsizlikle salıveriyorlar. Bu uygunsuz bir durumdur. Çünkü kültür varlığına işlenmiş kayıtlı bir binanın bu tarz hukuken korunamaması bizim için de sorun olmuştur. Bu durum halkımızın kültür varlığının biraz zayıf olmasından kaynaklanıyor. Eskişehir’i düşünen birisinin daha olgun ve daha ileri görüşlü davranması lazım. Kültürel varlık demek tarihi anıt, bir varlık demektir. Bunun bilincinde olunmalı. Odunpazarı Belediyesi’nin ise böylesine önemli bir kültürel varlık için bugüne kadar faaliyeti olmamıştır.”