Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu
öğretim üyesi Doç. Dr. Burak Malik Kaya ve çalışma arkadaşlarının SARS-CoV-2 virüsüne karşı
tasarladıkları nefesli teşhis düzeneğinin patent başvurusu onaylandı. Hastalığın erken
teşhisini ve seviyesinin bilinmesini mümkün hâle getiren taşınabilir düzenek kanser, diyabet,
alzheimer, parkinson gibi birçok hastalık için de kullanılabilme potansiyeli taşıyor.
COVID-19 hastalığına sebep olan Yeni Koronavirüs (SARS-CoV-2) yüksek ateş, öksürük,
nefes darlığı, baş ağrısı, boğaz ağrısı, burun akıntısı, kas ve eklem ağrısı, halsizlik, koku ve tat
alma duyusu kaybı, ishal gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Koronavirüsler (CoV) tek zincirli
RNA’ya sahip, zarflı, yüzeyinde protein çıkıntıları olan büyük bir virüs ailesi olarak biliniyor.
Hafif ve orta derecede şiddetli solunum yolu hastalıklarının yanı sıra MERS (Orta Doğu
Solunum Sendromu), SARS (Şiddetli Akut Solunum Sendromu) ve COVID-19 gibi şiddetli
seyreden hastalıklardan da sorumlu tutuluyor.
Dünyayı sarsan bu hastalığın erken teşhisi için çare arayan Eskişehir Osmangazi
Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğretim üyesi Doç. Dr. Burak Malik Kaya ve
çalışma arkadaşları, geliştirdikleri “Fiber Halka Döngü Sönümleme Spektroskopi (FHDSS)
Tekniği” ile hastalığın erken teşhisini mümkün hale getiriyor. Oldukça yüksek hassasiyete
sahip gerçek zamanlı, anlık ölçümleri sürekli görüntülemeye imkân tanıyan spektroskopik
ölçüm tekniği çok küçük miktardaki ışık sinyalini fiber optik kablo içerisinde döndürüp
sinyalin ölçülecek numuneyle etkileşimini sağlayarak diğer tekniklerden ayrılıyor. Hata
payının en aza indirilmesi, yüksek hassasiyet ve doğrulukta sonuçların elde edilmesi, anlık,
gerçek zamanlı ve sürekli görüntüleme imkânı gibi oldukça önemli avantajlar sunan düzenek,
sensör başlığının değiştirilip geliştirilebilir oluşuyla başarıya ulaşabiliyor.
Patent işlemlerinin sona erdiğini belirten buluş sahibi Doç. Dr. Kaya ESOGÜ Haber’e
yaptığı açıklamada düzeneğin çalışma biçimine ilişkin şunları söylüyor: “Sensör bölgesinin ilk
aşamada kimyasal olarak temizlenmesi ve uyarılması, sonrasında SARS-CoV-2 virüsünün
antikoru ile kaplanması gerçekleştiriliyor. Sensör başlığına nefes örnekleri gönderildiği zaman
nefeste virüs varsa sensör başlığına yapışıp saçılım oranı değişeceği için hastalık ve seviyesi
belirlenebiliyor.
Her ne kadar bu patent başvurusu SARS-CoV-2 teşhisi için yapılmış olsa da
çok yüksek hassasiyetteki sensör başlığı özel olarak uyarlanabilirliğiyle antikoru bilinen
kanser, diyabet, alzheimer, parkinson gibi birçok hastalığın erken teşhisi için kullanılabilme
potansiyeli taşıyor. Sistem bileşenlerinin ölçüm aralıklarının geniş, kullanılan ışığın sinyal
genişliğinin çok dar olması ve sistem optimizasyonunun çok iyi yapılması gerekir. İyi bir
sistem için maliyet yaklaşık olarak 200 bin Euro bandında olacaktır. İstenilen mekâna
taşınabilen düzenek bir kez kurulup optimize edildikten sonra sensör başlığı değiştirilerek
kullanılabilecektir.”dedi,