Suyun Güzel Rengi: Ebrû
Yüz yıllara meydan okuyan geleneksel el sanatı 'Ebrû’, mirasçıları sayesinde Eskişehir Arasta Çarşısı’nda da ayakta duruyor.
2014 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine giren Ebru sanatı, Eskişehir Arasta çarşısındaki atölyede Ebru Sanatçısı Berrin Koşay’ın eserleri ile de hayat buluyor. Atölye, misafirlerine Ebru sanatını görme ve deneyimleme imkanı sağlıyor. Başta çocuklar olmak üzere bir çok insana eğitim verdiğini vurgulayan Berrin Koşay, yerli ve yabancı turistlere de Ebru sanatını tanıttığını ifade etti. Hayalini gerçekleştirdiğini belirten Koşay, “2008 Kültür Bakanlığı Ebru sanatçısıyım. 8 yıldır bu atölyede başta çocuklara olmak üzere birçok insana eğitim veriyor, hem de Ebru sanatını yerli ve yabancı turistlere tanıtıyorum. Burası tarihi Odunpazarı. Eski tarih ve eski sanatın birlikte olmasını istemiştim. Bu sayede de hayalim gerçekleşmiş oldu” dedi.
“Sudaki özgürlük”
Ebru sanatının insanları mutlu ettiğini ve özgür hissettirdiğini ifade eden Sanatçı Koşay, “Ebru sanatını insanlara tanıtmak istiyorum çünkü yok olmasını istemiyorum. Bu özel sanatı suyun üstünde yaptığımız için ebru sanatı hiç bitmiyor. Hep farklı değerler ortaya çıkıyor. Suyun üstüne renkleri attığımızda hep değişiyor. Sudaki özgürlük dememizin sebebi budur. Suyun üstünde yapıyorum bu sanatı ve renkleri birbiri ile karıştırarak, değiştirerek ve oynayarak istediğimiz gibi sonu olmayan bir şeyi meydana getiriyoruz” şeklinde konuştu.
“Veliler çocuklarını bu sanata yönlendirmeli”
Eğitimler esnasında yetenekli kişileri tespit edebildiklerini belirten Koşay, “Ebru sanatı, çocukların özgüvenlerini arttırmak adına çok önemli. Çocuklar için terapi niteliği taşır. Eğitim esnasında suyun şeklinden bir çocukta yetenek olup olmadığını keşfedebiliyoruz. Çocuklarda özgüven çok önemli. Özel rehabilitasyon merkezleri ile çalıştığımızda görüyoruz ki down sendromlu çocuklar bu sanata çok yetenekli oluyor. Hemen öğreniyorlar çünkü onlar çok zeki insanlar. En büyük isteğim velilerin çocuklarını, onların özgüvenleri için bu sanata yönlendirmeleri” ifadelerini kullandı.
“Tablolarım özel yerlere gittiğinde çok mutlu oluyorum”
Bir çok nesne üzerine Ebru çalışması yapılabildiğini ve bu çalışmalar neticesinde özgün ürünler ortaya çıkardığını ifade eden Ebru Sanatçısı Koşay, “Gizli saklı şurada bir tablom var. Hayır diyemediğim için birçok tablomu vermek zorunda kaldım. O yüzden bazı tablolarımı saklıyorum. Bir tane daha sakladığım bir tablom var. Suyun üstündeki özgürlük anlamına gelen Ggvercin tablom var. Onu da ileride aileme miras olarak bırakmak istiyorum. Tablolarım özel yerlere gittiğinde çok mutlu oluyorum” dedi.
“Ebrû sanatının miras taşıyıcılarıyız”
İnsanların geleneksel el sanatları ile daha sık buluşturulması için bakanlıklar ve üniversiteler tarafından projeler geliştirilmesinin önemine vurgu yapan Koşay konu ile ilgili şunları kaydetti:
“Ebrû sanatçıları olarak miras taşıyıcılarız biz. Ebrû sanatı, 2014’te UNESCO Dünya Mirası listesine geçti. Miras taşıyıcıları olarak Kültür Bakanlığı’nda imzamızı attık. Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve üniversiteler bu kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel sanatlarımız için birlikte çalışarak projeler üretmeleri gerekir. Bizlerin de bu projelerde destekçi olmamız gerekir.”