TAMBOVA KADIN CİNAYETLERİNE DİKKAT ÇEKTİ

Demokratik Sol Parti Genel Başkan Yardımcısi Dilara Tambova,Şehrimizde, birkaç gün arayla yaşanan ve vaziyetin ne derece vahamet taşıdığına korkunç bir örnek olan kadın cinayetleri; aslında, özünde bir insan katliamıdır. Bu vahşetleri; kadın cinayeti diye etiketleyerek, kasti olarak, vakıayı; belli bir alana çekip, tamamen mahiyetinden koparma ve kadınların, soyutlaması amacı güdülmektedir. Toplumun asli unsurları olduğu gerçeğini kabullenmeyip! Kadınları; ikincil düzeyde konumlandırıp, mağdur, güçsüz ve sonucunda ise kusurlu birer varlık oldukları algısıyla, dışlamak kastı taşımaktadır dedi

DSP Genel Başkan Yardımcısi Tambova,Yıllardır bu ülkede, kadınlara; okumaması, çalıştırılmaması, iş ve meslek sahibi yapılmaması ve ayrıca; evinde oturup, çocuk bakması yönünde talimatlar veren, bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız. Bu gerici ve ayrımcı anlayış sonucunda, kadınlar! Her türlü istismara ve saldırıya müstahak düşüncesi üzerinden yaratılan, bu korkunç algı; iktidarın bilinçli ve planlı bir eylemi olup, Atatürk’ün yarattığı Türk Kadını profiliyle de taban taban zıtlık taşımaktadır.

Dilara Tambova yaptığı yazılı açıklamada ,Bugün ise çocuk istismarlarına, “bir kereden bir şey olmaz”, kadın cinayeti olduğunda ise “sokağa çıkmasaydı” diyen bir zihniyetle yönetilmememizin sonucunda; ne yazık ki ülkemiz, çocuk tecavüzleri ve kadın katliamlarıyla anılır oldu. Ülkemizde ve uluslararası alanda yapılan araştırma verilerine baktığımızda, bu korkunç tablo artarak devam etmekte, 2022 yılındaki cinayet oranı ise bir önceki yıllara göre hızlı bir artış göstermektedir.
Öncelikle; insanlık şuuru ve sonrasında ise yöneticilik bilinciyle; medeniyet ve ilim kuralları esas alınarak, kadını; insanlık ölçüleriyle değerlendirip, bu konudaki bilinci artırmadan, güçlü bir ülke ve huzurlu bir toplum yaratamazsınız. Unutulmamalıdır ki! Bu ülkede; yaşanan her olaydan bizzat iktidar sorumludur ve adaletin bir an evvel sağlanması da onun inisiyatifindedir. Anayasal kuralları işletmek, vatandaşın can ve mal güvenliğini korumak devletin asli görevidir; zira devletler bunu için vardır ve devletin, vatandaşıyla arasında zımni olarak var olan, toplum sözleşmesinin gereği de budur. Cinayetlerin son bulması ve bu katillerin, gereken cezayı almaları en büyük temennimizdir dedi