Toplum Huzurunun Yapı Taşlarından Birisi; Noterlik
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hak arama ve adalet mekanizmasının en önemli dayanaklarından olan noterler, toplumdaki huzurun sağlanması konusunda da büyük sorumluluklar üstleniyor.
Türkiye’de noterler; vasiyet belgelerinden vekalet haklarına kadar birçok evrak düzenliyor. Hukuki olarak kanıt niteliği taşıyan, güvenilir belgeler üreterek toplum huzuruna da önemli katkılar sağlıyorlar. Eskişehir 4’üncü Noteri Gülten Başol, noterlik mesleğinin önemi, en büyük problemleri ve bu mesleğe nasıl başlanacağı hususunda açıklamalarda bulundu.
“Noterler, toplumsal barışa katkı sağlarlar”
Noterliğin, çok eski ve kadim bir meslek olduğunu vurgulayan Başol, “Yazının icadıyla birlikte tarih nasıl başlıyorsa noterlik de o tarihten bu yana başlamış demektir. Bu kadar eski ve kutsal bir meslektir. Tabii bizde de, Osmanlı’da noterliği kadılar yapardı. Daha sonra, Cumhuriyet döneminde noterlik kurumsallaştı. Noterliği kanunun da tarif ettiği gibi bir kamu hizmetidir. Biz noterler de kamu görevlisi sayılırız. Noterlik kamu hizmeti olduğu için aksatılamaz. Daima vatandaşların hizmetini görmeye açıktır ve noterler yaptıkları işlemler ile hukuki güvenliği sağlarlar. O güvenliği sağlarken de tabii ki güvenilir belgeler de üretirler. Buna göre de güvenli evrak ve belgeler düzenlerler. Yani ne demek oluyor? O zaman noter, güvenilir, tarafsız kişiliğiyle o kuruma uygun bir şekilde davranarak hukuki güvenliği sağlanmış belgeler üretirler. Bu işlevi ile toplumsal barışa da katkı sağlarlar” şeklinde konuştu.
Nasıl noter olunur?
Noter olabilmek için öncelikle Hukuk Fakültesi mezunu olmak gerektiğini aktaran Gülten Başol, “Herkes noter olamaz. Noter olabilmek için ilk önce Türkiye’de herhangi bir Hukuk Fakültesini bitirmek lazım. Fakülteyi bitirdikten sonra staj yapmak gerekiyor. Staj bitiminde gerekli evraklarınızı hazırlarsınız, Adalet Bakanlığı sunarsınız. Adalet Bakanlığı, size bir noterlik belgesi verir. Noterliği de Adalet Bakanlığı açar. Açılmış olan ve boş olan yerleri ilan eder. Siz de o belgeye dayanarak oraya başvurursunuz” ifadelerini kullandı.
“Sahte nüfus cüzdanları, bizim en büyük problemimiz”
Noterlerin de dönem dönem sıkıntılı süreçlerden geçtiklerini ve sahte evraklarla karşılaştıklarını vurgulayan Başol, “Noter tarafsız çalışırsa, bilgili olursa, işini iyi yaparsa herhalde stres de oluşmaz. Fakat buna rağmen bizim dışımızda kaynaklanan Türkiye’de bazı durumlar var. Örneğin; sahte nüfus cüzdanları. Sahte nüfus cüzdanları, bizim en büyük problemimiz. Onun dışında da stres yapacak fazla bir şey yok. Mutlaka halkla iç içeyiz. Karşı karşıyayız, sürekli muhatap oluyoruz. Mutlaka mesleğin bazı stresleri olur ama bizim için en büyük stres, sahte nüfus cüzdanları. Biz sadece bundan çekiniriz. Tabii ki bununla her noter karşılaşmıştır ancak bu sorun bizim sorunumuz değil. Bunun da bilinmesini istiyorum. Çünkü güvenli kimlikler oluşturmak devletin görevidir. Bizim görevimiz ise sahtekar yakalamak değil, güvenli bir ortamda güvenli, hukuki belgeler üretmektir. Bizim görevimiz budur. Bazen bunları fark ediyoruz. Zaten bizim görevimizin bir parçası. Fark edemediğimiz zamanlar da olabiliyor. Bir çok arkadaşımızın da başına geldi. Tabii ki mahkemelerde yargılanıyoruz. Çoğu zamanda beraat ediyoruz, aklanıyoruz. Ama zor bir süreç” dedi.
“Ekip çalışması, noterlikte çok önemli”
Noterler için ekip çalışmasının önemine de değinen Başol, şu ifadeleri kullandı:
“Ekip çalışması noterlikte çok önemli. Çünkü noterlik bir güven mesleği. Biz nasıl vatandaşa güven vermek zorundaysak, bunu oluşturmak zorundaysak aynı güveni kendi içimizde de sağlamak zorundayız. Güvenin olmadığı bir yerde doğru bir çalışma sistemi de olmaz. Noter, bir orkestra şefi gibi çalışanlarını da burada huzurlu bir ortamda tutarak, güzel bir şekilde yönetmesi gerekir.”