Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonu Yıldız; ‘Artık Satranç Bilmemek Ayıp’
Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonu Betül Cemre Yıldız ve ESEM (Eskişehir Satranç Eğitim Merkezi) Kurucusu Emel Aydemir, Mavi Radyo ve Haber Ötesi’nin canlı yayın konuğu oldu. Hayatından, kendinden ve şampiyonluklarından bahseden Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonu Betül Cemre Yıldız, açıklamalarına şu şekilde devam etti, “1989'da doğdum. Şu an İzmir'de yaşıyorum. Satrancı 9 yaşında başladım. Satranca başlama hikayem aslında çok ilginç. İki tane abim var benim. Annem babam da satranç oynarlardı. Eve ilk satrancı getiren babam. Abimler satranç oynarken ben de onları izlerken öğrendim. Satranç öğretmediler. Ben kendi kendime öğrendim. Bir gün benimle de oynamalarını istedim. Gülümseyerek Sen hem küçüksün hem kızsın satranç oynamayı nereden bileceksin dediler. Ben de öyle bir durumda hemen bir kursa yazıldım. Aileme söylemeden satranç kursuna yazıldım. Aileme söylemedim ama daha sonradan ücret ödenmesi gerekiyordu kursa ve aileme söylemek zorunda kaldım. Kursa başladıktan Bir ay sonra İzmir Şampiyonası yapıldı. Bayram o yarışmaya katılmamı istemedi daha bir ay oldu diye. Yenilebilecek mi düşündüler. Abdullah İlhan İzmir'in en önemli satranç öğretmenidir yaklaşık 10 yıl önce vefat etmiştir. Kendisi benim yarışmaya katılması istedi ve kazanabileceğim den şüphe duymadığını söyledi. Ben o turnuvaya katıldım da daha ilk defa satranç tahtaları gördüm. İlk Tura babam gelmedi çünkü kaybedeceğim emindi. Ağladığımı görmek istemiyordu. Maçı kazandığını duyduklarında çok şaşırmışlar the ve babam atlayıp geldi. Oradaki 7 maçın 7 sini de kazanarak İzmir şampiyonu oldum. Daha sonra Türkiye Şampiyonasına Eskişehir'e geldim. 2 aylıktı o süreçteki satranç tecrübem. Eskişehir'in Ben de farklı bir yeri var. Çok iyi Sporcular ve yarıştım 7. ya da 8. olmuştum çok iyi hatırlamıyorum. Ödül töreninde seneye bu kupaları ben alacağım dedim. Abdullah hocanla çok ciddi bir satranç çalışmasına başladık. Bir sonraki sene tekrar İzmir şampiyon oldum. Sonra Denizli'deki Türkiye Şampiyonasına katıldı. Ailemle birlikte gitmiştik. Sonra da dünya şampiyonasına gittim. O dönemde satranç bu kadar gelişmiş değildi. Benim o dönemde 13’üncü olmam büyük başarıydı. Sonrasında devam eden bir serüvenim oldu. 2005 yılından sonra da Türkiye'de satranç gelişmeye başladı. 2002 yılında iken Grubunda Türkiye Şampiyonu oldum. 11 yaşındayken de Türkiye ikincisi oldum. 1 sene üst üste Türkiye Şampiyonu oldum. Üniversitede girdiği için bir ara verdim. O dönemde bir 3.’lüğüm, bir 2.’liğim oldu. Rekor 11di ama ben 12 kez şampiyon olarak rekor kırdım. Rekoru kırmak hayalimdi. Hayallerimden birini gerçekleştirmiş oldum. Türkiye'de kadın olarak büyük ustalık ünvanı yoktu. Büyük ustalık satrançta en iyi unvandır. 2005 yılından bu yana Türkiye'de satranç hızlı gelişmeye başladı. Turnuvalarda Türkiye'ye madalyasız dönmek bir başarısızlık sayılıyor. Haftaya Batum'da milli takım olarak yarışmalara katılacağız. Umarım bu kez bireysel değil takım olarak bir başarı elde ederiz. Bu konuda sponsorlar destekleyenler büyük Yankı uyandırdı. Sponsorluk birçok sporda olduğu gibi Satrançta da çok önemli. İlde Çok yetenekli Sporcular var. Bazen maddi imkansızlıklardan dolayı turnuvalara gidemiyorlar. aileleriyle gelmek durumunda kaldıkları için bu da maddi zorunluluklara sebep oluyor. Sadece Büyük şehirlerde değil küçük şehirlerde de çok başarılı Sporcular var. bunların desteklenmeye ihtiyaçları var. Satranç bir beyin sporudur çocukların beynini kadar gelişirse ülkeye de katkıları o kadar çok olur. Ülkemizin daha da gelişmesi için satrancı olan desteğinin artması gerekiyor. Herkesin satranca yönlendirilmesini düşünüyorum. 3 yaşından sonra herkesin öğrenebileceği bir spordur. Velilerin de satranç öğrenmesini tavsiye ederim. çünkü çok faydalı oluyor. Herkesin satranca bir şekilde bulaşması lazım öğrenmesi lazım ve öğretmesi lazım. Artık satranç Bilmemek ayıp ve utanılacak bir şey. Sadece çocuklarımızı değil kendimizi geliştirmemiz lazım. Bu zamanda satranç öğrenmek mümkün değil. Bir dedenin torununa verebileceği en güzel şey satrançtır. Satranç insanın karakterine duygularını yansıtır. Birçok alanda faydası vardır Sadece şampiyon olmak için oynanmamalıdır. Satranç düşünce tarzınızı değiştiriyor. Hesabı dayalı bir spor. Bir çocuğun fiziksel spor yapması şart ama zihinsel spor yapması da şart. Benim şöyle bir sloganım var çocuğunuzun fiziksel gelişimine verdiği önemi zihinsel gelişimine de veriyor musunuz. Yeni nesil çocuklar hiperaktifler. Yerinde oturmuyorlar. satranç bu noktada çocuğun oturmasına ve sakinleşmesini sebep oluyor. Birçok psikolog tarafından da önerilen bir spordur.
Eskişehir Satranç Eğitim Merkezi hakkında bilgi veren ESEM Kurucusu Emel Aydemir “Esem satranç küçük yaş grubundaki öğrencilere eğlenerek oyunlarla ders verilen yerdir. Her ay çalışmalarımız devam edecek. Bizim hedefimiz çocuklara satrancı eğlenerek sevdirerek öğretmek. Öğrencilerimiz merkezimizden çıktığında zevk almış bir şekilde çıksın istiyoruz. Şarkılarla oyunlarla masallarla ve drama eğitimleri ile satranç dersleri veriyoruz. Hafta içi gitmiş olduğumuz okullar var Hafta sonu da merkezimizde eğitimlerimiz devam ediyor. Satranç'ın yanında çocuklarımıza robotik kodlama eğitimi ne de başladık. Problem çözebilme yeteneğini çocuklara kodlama eğitimi yaptırarak öğretiyoruz. Robotlarla eğlenerek düşünerek kodlayacak ve sorunlarının üstesinden gelecekler.” diye konuştu.