Utku Çakırözer: Türkiye, Eskişehir Gibi Olsun

Haber Ötesi ve Mavi Radyo’nun düzenlediği ortak canlı yayına konuk olan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer sözlerine: “Haber Ötesi Eskişehirimize hayırlı, uğurlu olsun. Hem her kesime hitap edebilen, hem de her kesimden haber alınabilen bir ajans olmuş, elinize sağlık!” dedi.

TBMM’de Eskişehir İçin Yürütülen Çalışmalar

Çakırözer, konuşmasına şöyle devam etti:
Sadece Eskişehir değil, Türkiye’nin neresi olursa olsun halkımızın sıkıntılarının çözümü için uğraş veriyoruz. Örnek vereyim:
Genel başkan yardımcımız Sn. Veli Ağababa ve bir grup milletvekilimiz Kırklareli’nde Alpullu Şeker Fabrikası’na gittiler. Biliyorsunuz şeker fabrikaları özelleştirilecek. Orada işçilerle görüşmeler yaptılar. Şeker Fabrikaları’nın özelleştirilmesine neden karşı olduğumuzu anlatan bir basın açıklaması gerçekleştirdim. Benzer şekilde Eskişehir’de yapılması planlanan bir termik santral var, buna neden karşı olduğumuz konusunda da bir basın açıklaması yaptık. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin döneminde zengin daha zenginleşiyor, yoksul daha yoksullaşıyor. Mesela Eskişehir’in önemli sorunlarından biri; taşeron işçi çok fazla vardı. Taşeron işçilerin kadroya alınması için milletvekili olduğumuz dönemden itibaren mücadele veriyorduk. Taşerona kadro çıktı ama eksik çıktı. Hükümet bizi dinlemedi. Şimdi biz bunlar için mücadele veriyoruz. Aklınıza gelecek her türlü sorunla mücadelemiz sürüyor.

Büyükşehir, Odunpazarı Ve Tepebaşı Belediyelerinin Hizmetleri

Ben bunları size uzun uzun anlatabilirim ama bunu değerlendiren Eskişehir halkı ve görüyorsunuz kaç dönemdir üst üste Yılmaz Hoca’yı büyükşehir belediyesine seçerek neyi, nasıl değerlendirdiklerini gösteriyorlar. Kaç dönemdir üst üste Ahmet Ataç’ı, Tepebaşı belediyesine seçerek gösterdiler. AK Parti’nin elinde olan Odunpazarı’nı da kötü yönetildiği için CHP’ye Sn. Kazım Kurt’a verdiler. Bu saydığım üç belediyenin yanı sıra Mahmudiye ve Han belediyelerini de kıymetli hemşehrilerimiz CHP’nin yönetmesini istediler. Kalan 10 ilçe var AK Parti’de… Ben inanıyorum ki diğer yerlerde olduğu gibi bu 10 ilçe de CHP’ye geçecek. Son derece başarılı işler yapılıyor. Halka dokunan icraatlar yapılıyor.
Geçen günlerde Sn. Yılmaz Büyükerşen’e olağanüstü güzel bir törenle Vehbi Koç ödülü verildi. Bu ödül bu yıl Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e eğitime sunduğu katkılardan dolayı layık görüldü. Yılmaz Hoca’yla da paylaştım; onur verici bir ödül, büyük gurur duyduk. Bugüne kadar Türkiye’nin hiçbir yerinde böylesine güzel, bütün ayrıntılarıyla düşünülmüş engelli yurttaşlarımızın ihtiyacını giderecek bir eğitim merkezi yapılmamış. Türkiye’nin en iyi sinema eleştirmeni Atilla Dorsay Odunpazarı Belediyemiz sayesinde Eskişehir’de İF SİNEMA Festival’de halkla buluştu. Tepebaşı Belediyemize baktığımızda belde evleri var. Şirintepe Belde Evi’nde bir araya gelmiş, saz kursu eğitimi alan yaşlı “Dedeler Türkü Grubu”, onların konserine gittim. Halkla iç içe bir belediye halkın ihtiyaçlarını karşılıyor. Mahmudiye Belediyemiz, İshak başkan altyapı yatırımlarına büyük ağırlık veriyor. Han Belediyemiz o küçücük kasabayı Eskişehir’in en sıcak, en misafirperver kasabası haline getirdi. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır.

Termik Santral Mitingi

Şu saatte biz miting yapacaktık. Çok barışçıl elimizde Türk bayraklarıyla “zehirli santral istemiyoruz, kömürlü termik santral istemiyoruz. Havamızı, suyumuzu, toprağımızı korumak istiyoruz.” Tek söyleyeceklerimiz bunlardı. Eskişehirimiz, Türkiyemiz’in havası en temiz kenti. Biz öncelikle yenilenebilir kaynaklar istiyoruz. Kömür yenilenebilir bir kaynak, hükümet de böyle düşünüyor.. Doğru ama; Linyit yataklarında kömürün verimi çok düşük. Çevreye zararı ise çok yüksek. Türkiye’de termik santraller var mı? Evet. Peki, mevcut santraller tüm potansiyelini iyi kullanabiliyor mu? Hayır. Termik santrallerin Zonguldak’ta olsun, diğer bölgelerde olsun %40 oranında eksik çalıştığı yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıktı. Bütün dünyadaki eğilim, kömürden kaçınma. Fosil yakıtlardan kaçınma. Yenilenebilir rüzgar, güneş, hidroelektrik olabilir. 

Alpu ovası, tahıl ambarı. Buğday, arpa, şeker pancarı yetiştiriliyor. Adalet ve kalkınma partisi kendi döneminde burayı tahıl arazisi olarak ilan etmişti. “Buraya bir çivi bile çakılamaz tarım için kullanılır” diyen Aynı AK Parti hükümeti “tarım alanı ilan ettiğimiz bu yere termik santral yapacağız” diyor. İşin özü; bir grup yandaşa buradan büyük bir raht sağlanacak.  Bursa Büyükşehir Belediyesi de toplanıp Bursa’da yapılacak olan termik santrali iptal ettiler. Saygı duyuyor ve takdir ediyorum. Aynı duyarlılığın Eskişehir’de de gösterilmesini istiyoruz. Bursa yapabiliyorsa, biz de yapabilmeliyiz. Burada belediyelerin hepsi karşı. Bu miting için 114 parti, stk, dernek, bir araya gelecekti. Bu CHP’nin mitingi olmayacaktı. Bu mitinge izin verilmedi. OHAL gerekçe gösterildi. Afrin harekatı gerekçe gösterildi. Şimdi burada bizim temiz bir hava, bereketli bir toprak isteğimizin OHAL ile ne ilgisi var. OHAL, FETÖ ile mücadele için çıkarıldı. 15 Temmuz darbesini yapan eli kanlı hainlere ve onların işbirlikçileri ile mücadele için çıkarıldı. İnanıyorum ki bu miting yapılsaydı, AK Partili arkadaşlarımız da katılacaktı. Tabii ki biz polisimizi ve güvenlik güçlerimizi seviyoruz. Zor koşullarda görev yapıyorlar. Güvenlik gerekçesi ile ilgili bir sıkıntımız olmayacaktı bizim. OHAL gerekçe gösterilerek hem Eskişehir’de, hem de tüm Türkiye’de insanların kendilerini ifade etme haklarının engellenmesi kaygı verici. Umarım bir an önce OHAL biter ve normal hayata geçeriz.

Afrin Operasyonu

Öncelikle aralarında Eskişehirimiz’den de çok deneyimli uzman çavuşumuzu kaybettik başta ona Allah’tan rahmet diliyorum. Tüm Afrin şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, ordumuza, ulusumuza başsağlığı diliyorum. Serdar Ege kardeşimizin ailesini de ziyaret ettim. Eğer bizler başımızı yastığa huzur içerisinde koyabiliyorsak o şehitlerimizin sayesinde… Operasyonun başarıya ulaşmasını diliyorum. Oradaki Mehmetçiklerimizin sağ salim ülkemize geri dönebilmelerini diliyorum. Bu operasyonun o bölgede bulunan diğer ülkelerle işbirliği içinde yürütülmesi lazım. Orada barışın gelmesi için bize büyük görev düşüyor. Diplomasiye çok büyük ihtiyaç var. Suriye Rejimi ile irtibat haline geçilmeli. Tabii ki ESED iyi bir yönetici değil. Halkına zulüm yapan birisi ama dünyadaki tek zulmeden yönetici de değil. Önemli olan kendi ülkemizin ve insanımızın can güvenliği, eğer bunu sağlayacaksa Suriye’si ile, Irak’ı ile, İran’ı ile her kesimle diyalog halinde olunmalı. Önemli olan benim ulusal çıkarım ve benim insanımın güvenliği diye bakılmalıdır.

Şeker Fabrikalarının Özelleştirlimesi

Şeker fabrikaları cumhuriyetimizin ilk sanayi hamlelerinden ve cumhuriyetimizle yaşıt… Tükettiğimiz malzemelerin başında. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ne demek; Şeker üretimin bitmesi demek. Eskişehir bunların en büyükleri arasında. Şu an için özelleştirilmeyecek ama özelleştirme kapsamında. Biz ısrarla şeker fabrikalarını özelleştirmekten vazgeçin, onları koruyalım geliştirelim ve bu milli varlığı yitirmeyelim diyoruz. Ama AK Parti hükümeti bizi dinlemiyor. Şu anda da ekonomideki kötü gidiş dolayısıyla eldeki milli varlıkları satıp savma noktasına gelmiş durumdalar. Apar topar 2 ay içerisinde 14 fabrikayı satacaklar. Bu fabrikaları alanların hiçbiri üretim yapmak için alamayacak, şeker fabrikalarını yıkıp yerine avm veya başka iş yerleri dikilecek. Şeker fabrikalarına üretip pancarını veren çiftçi vatandaşlarımız var. Fabrikalar kapanırsa, Pancarını fabrikaya veremeyen köylü, köyde üretim yapamayınca şehire göç etmek zorunda kalacak. Çiftçi üretmezse esnafta mahvolacak. İnönü ilçesinin tamamı etkilenecek. Eskişehir ve birçok ilimiz bu durumdan etkilenecek. Ben Eskişehir’den bir çağrıda bulunuyorum. En milli, en yerli üretimiz bu fabrikalar. Eğer milli ve yerli olmaksa amaç o halde şeker fabrikalarımızı koruyalım. Bütün ülkenin sağlığı için bu adımdan kaçınmak lazım. Şeker fabrikası ülkenin şu an için bir numaralı meselesidir.

Yılmaz Büyükerşen İle Ahmet Ataç Arasındaki Polemik

Yılmaz Büyükerşen ve Ahmet Ataç’ın dostlukları 10 yıllar ötesine uzanıyor. Aralarında bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Her ikisinin hem kendi mesleklerinde, hem de yönetim alanlarındaki tecrübeleri örnek alınması gerekir. Bu isimlerin başarısı Türkiye tarafından konuşuluyor. Her iki isim yardımseverler derneğinden ödül aldılar. Hepimizin odaklanması gereken sorunlar Türkiye’nin sorunları. Hangi görüşten olursa olsun konuşulan birinci sorun eğitim. Bunu AK Parti çözemedi, Cumhuriyet Halk Partisi bunu çözebilir. Türkiye’nin son 15 yılına bakıldığında eğitimin bir takım dini vakıflara ve dini derneklere emanet edildiğini görüyoruz. İnsanlar yavrularının iyi eğitim alabilmesi için Eskişehir’e geliyor. Demek ki bu şehri bizim başkanlarımız iyi yönetiyor. O yüzden aralarında herhangi bir sorunun olduğunu düşünmüyorum. Önceliğimiz Türkiye olmalı” diyerek sözlerini noktaladı.