Yaşlanmak Kaçınılmaz Ama Sağlıklı Yaşlanmak Bizim Elimizde
Mavi Radyo ve Haber Ötesi ortak canlı yayın konuğu olan Yunus Emre Devlet Hastanesi Aile Hekimi Uzman Doktor Ayşe Kolay 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü dolayısı ile açıklamalarda bulundu. Yaşlanmanın doğumla birlikte başladığını söyleyen Dr. Kolay, "yaşlanmak kaçınılmazdır ama sağlıklı yaşlanmak bizim elimizde" dedi.
Kimdir Ayşe Kolay?
"Ayşe Kolay 48 yaşında. 22 yıllık hekim olan önce Almanya'da yaşamış, Tıp Fakültesi eğitimden sonra Türkiye'ye gelmiş, 2 çocuk annesi olan bir Aile Hekim Uzmanı. 17 yıl Nevşehir Devlet Hastanesi'nde çalıştıktan sonra, 3 ay önce çok severek ve çok isteyerek Eskişehir'e yerleştik. Yunus Emre Devlet Hastanesi'nde çalışıyorum."
Yaşlılar geçmiş ile gelecek arasında köprü vazifesi gören, adetlerimizi, geleneklerimizi, göreneklerimizi en canlı şekilde hatırlatan, adeta bize hafıza kazandıran ve toplumumuzu bir arada tutan değerler ve bizlere bunları hatırlatan çok kıymetlilerimiz. Yaşlılık nedir? Yaşlanma Nedir?
"Dünya git gide yaşlanıyor artık. Ömrü olan yüzde 50 yaşlanacak, yüzde 50 ölecek. Bizler öğrenciyken Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip olduğu söylendi yani biz öyle öğrendik. Şuan ki istatistiki verilere göre toplumun hızla yaşlandığını görüyoruz. Yaşlılık takvim yaşı ve biyolojik yaş olmak üzere ikiye ayrılır. psikolojik, sosyal ve ekonomik yaşlılık olmak üzere de alt sınıfları vardır. Dünya Sağlık Örgütü bizleri takvim yaşı üzerinden hesaplıyor. 65 yaş ve üzerindeki kişiler yaşlı kabul ediliyor. 65-74 arası genç yaşlılık, 75-84 yaş arası orta yaşlılık, 85 yaş üzeri ileri yaşlılık olarak algılanıyor. Türkiye'deki yaşlı oranı yüzde 8.6 yani ileri yaşlı bir toplum oluyoruz. O yüzden bizler yaşlı dostu bir toplum olmak zorundayız."
Kaç tip yaşlılık vardır?
"Kronolojik yaşlanma, biyolojik yaşlanma, psikolojik yaşlanma. Biz kadınlar, yaşlanmayı ve yaşlı olmayı pek sevmiyoruz. Belki o yüzden anti ageing kullanımı yirmili yaşlara kadar düştü."
Bunu öneriyor musunuz peki?
"Bu biz sektör haline geldi. Biz hekimlerde buna yönelebiliyoruz artık. Gerektiği zaman çok önemli ama bunun sonu yok. Memnuniyetsizlik oranı da artıyor. Yaş almayla barışık yaşamalıyız. Yaşlı dostu olduğumuz zaman yaşlılık o kadar göze batmıyor. Yaşlıyı hayattan kopartmamak lazım."
Yaşlanma insan psikolojisini nasıl etkiler?
"Yaşlanma sadece bizim ülkemizin bir sorunu değil, dünyanın bir sorunu. İnsan ömrü uzuyor ve uzadıkça 35 yaşından sonrası yolun yarısı derler. Bu süreci yaşlanarak geçireceğimizi düşünecek olursak, psikolojimizi çok olumsuz etkiliyor. 2030 yılında yaşlılık oranının yüzde 60ları bulacağı söyleniyor. Anne karnındaki ilk oluşumunuzdan, ölüme kadar giden bir süreçtir yaşlılık. Yaşlılık eskiden yapabildiğimiz şeyleri yapamaz hale gelmemizdir. "
Siz bir hekim olarak yirmili yaşlarda anti ageing kullanımını onaylıyor musunuz?
"Güzelleşme küçük yaşlara kadar düştü. Genç kızlar haddinden fazla ilgilenmeye başladılar. Hayatın başında olmak kolay değil. Yaşlanmak aslında güzel bir şey. Her yaşın bir güzelliği var ama zorlukları da var. "
Bir dönem hekimler tarafından bir açıklama yapılmıştı. Yaşlılara toplu taşıma araçlarında yer vermeyin ki refleksleri kuvvetlensin gibi. Siz bu duruma katılıyor musunuz?
"Hayır ben duruma katılmıyorum. Yaşlılar evlerinde yemek yapar gibi kendilerine spor ve egzersiz vakti ayırabilir. Gençler nasıl ki akşam 8 den sonra spora gidiyoruz diyorlar. Bunun için toplu taşıma araçları seçilmemelidir. Ayrıca biz gençler hürmet göstermeliyiz. Artık hürmet kelimesi piyasadan kalktı. Sadece yaşından dolayı bile saygı duymalıyız."
Görüntümüz de yaşadıklarımıza göre değişebiliyor. Kronolojik, biyolojik, sosyolojik, psikolojik yaşlılık vardır. 35 yaşından sonra beynimiz esnekliğini kaybediyor. Biz aslında yaşlanmaya başlıyoruz. Sosyal ilişkileri eğer düzgün değilse psikolojik olarak daha çabuk yıpranıp, yaşlanıyorlar. Emeklilik ile birden hayat kesintiye uğruyor. Eskisi kadar kendimiz hakkında karar veremiyoruz. 40 ve 50'li yaşlarda hobiler edinmeliyiz. Çocuklara öyle bir taparcasına yaklaşıyoruz ki, kadınlar kendini fark edemiyor. Saçlarını süpürge ediyor.Kadın akıllı olmalı. Kendi farkındalığımızı yaratmalıyız. Şarj olmalıyız.
Yaşımızla birlikte psikolojimiz de değişiyor. İnsani yönden bakacak olursak, yaşamak çok da zor değil. Daha bakıma muhtaç, daha çocuksu olabiliyorlar. Yaşlanmadan çok daha önce bir takım testleri ihmal etmeyelim ki bazı bulguları yakalayalım. Yaşlılığı beklemek de iyi değil. Pozitif düşünelim ki pozitif yaşayabilelim. Nasıl sağlıklı yaşlanabiliriz diye düşünmeliyiz. Öncelikle sağlıklı beslenmeyi ve aktif yaşama dahil olmalıyız. Bedensel, ruhsal ve zihinsel sağlık çok önemlidir. Sosyal anlamda kendini iyi hissetme halidir. İnsanın kendisi ile barışık ve uyum içinde olması ve çevresi ile ilişkisinin de iyi olmalısı gerekmektedir. Ancak bu şekilde kendini daha sağlıklı hissedecektir. 2 yaşında bir çocukta bile kolesterol varsa, yaşlılık haber vererek gelmiyorsa vücudumuza iyi bakmak zorundayız. Sigara içmek artık demode. Beden bize emanet. Belli bir yaştan sonra idrak ediyoruz. Bazı şeyler kader değil, tercihtir. Ruhsal sağlığımızı korumak, doğru yaklaşımı bilmek zorundayız. Bana göre en önemli sorun ve hastalık psikolojik hastalıklardır. Aslında hastalık değil, mutsuzluk. Kalça kırıklıkları, denge bozukluğu, kemik erimesi, diyabet, kronik akciğer hastalıkları, kalp damar hastalıkları yaşlılık hastalıklarıdır. Yaşlılık depresyonu çok görülen hastalıklar arasında. Uyku bizim için çok önemlidir. Aile içi iletişim de çok önemlidir. Yaşlılıkta yalnızlık çok zor. "