Site Rengi

DOLAR 34,5427
EURO 36,0358
ALTIN 2.999,56
BIST 9.474,86
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 16°C
Yağmurlu
Eskişehir
16°C
Yağmurlu
Cts 1°C
Paz 1°C
Pts 2°C
Sal 4°C

YENİ SENDİKA’dan ILO ve Uluslararası Sendika Örgütlere Yüzde 2 Mektubu

YENİ SENDİKA’dan ILO ve Uluslararası Sendika Örgütlere Yüzde 2 Mektubu
28.09.2023
A+
A-

YENİ SENDİKA Genel Merkezi tarafından Türkiye’de sendikalara getirilen yüzde 2 üye barajının haksızlığı ile ilgili olarak Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO), Uluslararası Kamu Çalışanları Sendikaları Federasyonu’na (PSI), Avrupa Kamu Hizmeti Sendikaları Federasyonu’na (EPSU) ve Avrupa Sendikalar Konfederasyonu’na (ETUC) bilgilendirme mektupları gönderdi. Mektupta daha önceleri hangi sendikaya üye olunursa olunsun “Toplu Sözleşme İkramiyesi” adı altında tüm sendika üyelerine hükümet tarafından üç ayda bir eşit oranda teşvik ödemesi yapılarak örgütlenmenin desteklenmesi ve sendikal özgürlüklerin gelişmesi bağlamında sendikalar arasında eşit rekabet şartlarının oluşmasına fırsat verildiği belirtildi.

Ancak; bu uygulamanın ilk önce 2022 yılı için yetkili konfederasyon olan Memur-Sen ile hükümet arasında yapılan toplu sözleşme içeriğine eklenen bir ibare ile “Yüzde 1 Barajı” şeklinde değiştirilmek istendiği ifade edildi. Mektupta; 2022 yılı için bahsedilen “Yüzde 1 Barajı” uygulamasının, hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle kısa süre içerisinde Danıştay mahkemeleri tarafından iptal edildiğine dikkat çekildi.

Danıştay mahkemelerinin gerekçeli kararında ise “Bu düzenleme ile kısıtlayıcı ve daraltıcı bir kriter getirilmesi, sendikal özgürlüğe bir müdahale niteliği taşıdığı gibi, aynı hizmet kolunda çalışıp aynı işi yapan sendika üyesi kamu görevlileri arasında, toplu sözleşme ikramiyesi ödemesinde eşitsizlik yaratacağı da açık olduğundan, dava konusu düzenlemede, 2022 yılı toplu sözleşme ikramiyesinden yararlandırılmaya ilişkin söz konusu koşul yönünden, mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmamaktadır” şeklinde son derece net ifadeler kullandığının altı çizildi.

YENİ SENDİKA Genel Merkezi tarafından Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO), Uluslararası Kamu Çalışanları Sendikaları Federasyonu’na (PSI), Avrupa Kamu Hizmeti Sendikaları Federasyonu’na (EPSU) ve Avrupa Sendikalar Konfederasyonu’na (ETUC) gönderilen mektupların devamında ise şu ifadelere yer verildi;

Memur-Sen; kendi talebi ve hükümetin olumlu yaklaşımı ile toplu sözleşmelerde gündeme getirdiği, ancak 2022 yılı için uygulanmasını başaramadığı bu hukuksuz durumun hayata geçirilebilmesi için ısrarcı olmaya devam etmiştir. Memur-Sen, kendisine bağlı sendikalarının üye kayıplarını telafi edebilmek ve diğer bağımsız sendikalara yönelen tercihleri durdurabilmek amacıyla sivil toplum anlayışına yakışıksız olabilecek bir şekilde hükümet yetkilileri ile görüşmeler yapmıştır. Yapılan görüşmeler sonucunda bu kez de söz konusu düzenlemenin kanun değişikliği ile “Yüzde 2 Barajı” uygulaması olarak hayata geçmesi sağlanmıştır.

2022’de başarılı olunamayan, ancak Resmi Gazetede yayımlanan 7429 sayılı Kanunun 13. maddesi uyarınca 28 Aralık 2022 tarihi itibariyle yürürlüğe giren kanun değişikliği ile sendikalar arasında ayrımcılığa gidilerek, sendika üyelikleri arasında üyelere yönelik iki farklı ödeme türü getirilmiştir. Birincisi; örneğin, kamu sağlık ve sosyal hizmet kolunda yer alan 800 bin çalışanın en az 16 binini üye yapamamışsanız, sizin sendikanızın üyeleri bugüne kadar devam eden “Toplu Sözleşme İkramiyesi” teşviğinden mahrum bırakılmıştır. İkincisi; bahsedilen hizmet kolunda yetkili sendikanın da içinde yer aldığı toplam 45 sendikadan sadece 6’sı yüzde 2 barajını geçerek “Toplu Sözleşme İkramiyesi” teşviğinden faydalanabilmiştir.

YENİ SENDİKA Eskişehir İl Temsilcisi Abdulbaki Tekin ise konu ile ilgili yaptığı değerlendirmede “Bugüne kadar daha önce bağımsız sendikalara hiç bir baraj kısıtlaması uygulanabilmiş olmamasına rağmen söz konusu kanun düzenlemesi ile yüzde 2 barajı uygulaması nedeniyle sendikal örgütlenmenin önüne büyük bir engel çıkarılmıştır. Mayıs 2023’te yıllık resmi istatistikleri baz alındığında Türkiye’deki 11 hizmet kolunda kurulu bulunan toplam 231 kamu görevlisi sendikasının tam 187’si %2 barajı altında kalmıştır. Söz konusu bağımsız sendikalara üye 100 bine yakın kamu görevlisi, mevcut durumda toplu sözleşme ikramiyesinin üçte birine denk gelen ayrımcı bir sözde destek ile yetinmek zorunda bırakılmıştır” iafadelerini kullandı. Tekin, “Aslında bu kanun sendikal hak ve özgürlüklerin korunmaması yanında, bilakis sendikal örgütlenmelerin kısıtlanması bağlamında Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası ILO sözleşmelerine ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasayası’na da açıkça ters düşmektedir. Anlaşılan o ki yetkili kamu görevlileri konfederasyonu Memur-Sen, kendisine bağlı olan sendikalarının hızla devam eden üye istifalarını durdurabilmesi noktasında çaresiz kalınca, sendikal çeşitliliği engelleme yöntemine sarılmıştır. Yetkili konfederasyon ile işveren heyetinin Türkiye’deki kamu görevlilerinin hakları için pazarlık yapması gerekirken, kamu görevlilerinin aleyhine yapılan bir uzlaşma algısı talihsiz bir tarihi vesikaya dönüşmüştür. Hazin olan şu ki; yetkili kamu görevlileri sendikalarının toplu sözleşme hakkının gereklerinin icra etmesi yerine toplu sözleşme ikramiyesinin genellik ilkesini yok etmesi üzerine bir sendikal çaba ortaya konulmuştur” dedi.

2022- 2023 yıllarını kapsayan toplu sözleşme hükümlerinin kanun değişikliği ile hükümsüz hale getirildiğini belirten Tekin, yapılan düzenlemeye en çok itiraz etmesi gereken sivil toplum örgütünün de aslında yine Memur-Sen olması gerektiğini söyledi. Tekin, “Bu değişiklik Memur-Sen’in rızasını içerse bile toplu sözleşme imzasını hükümsüz hale getirmektedir. Bu nedenle Türkiye’de hükümetle yapılan ve aslında geçerliliğini yasal olarak koruması gereken toplu sözleşme maddelerinin güvencesi fiilen yok edilmiştir” şeklinde konuştu.

Mektubun son kısmında ise bahsedilen gerekçelerle birlikte ayrımcılığa neden olan ve sendikal örgütlenmenin kısıtlanması anlamına gelen bu düzenlemeye karşı Türkiye’de her türlü iç hukuk yollarına başvurulduğu belirtildi. Sendikal hak ve özgürlüklerin gelişimine gölge düşüren bu yanlış uygulamanın bir an önce sona erdirilmesi için yaklaşık dokuz aydır yasal sonuç beklendiğinin altı çizilen mektupta uluslararası sözleşmelere de uygun olmayan bu düzenlemenin yanlışlığıyla ilgili olarak, yine uluslararası kamuoyunda etkin farkındalık çalışmalarının devam ettirileceği ifade edildi.

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.