Eski Solcular Bardak oldu

1960 tan 1980 darbesine kadar gelişen süreçte Türkiye ‘de hem sağda hem solda entelektüel manada çabalayan sorgulayan, çözüm üretmeye, siyaset yapmaya çalışan gayretli bir genç nesil vardı…

Darbeciler öncelikle bundan rahatsizdı… O yüzden sağ sol ayırt etmeden her iki tarafı da ezmek için en ağır en aşağılık yöntemleri denediler…

Binlerce insanımızı idamla yargıladılar…

Gencecik fidanları darağacına yolladılar…

Hapishanelerde zulmettiler…

Gençliklerine ve geleceklerine çöktüler…

Bu mütedeyyin kesimde büyük bir yıkıma sebep olmadı….

Safların daha da sıklaşmasına belki de faydalı oldu…

Çünkü bu kesim 1925-1950 arasında bu gibi baskılara, işkencelere , infazlara çok uğramış ve amiyane tabirle şerbetli idi…

Ancak diğer taraf büyük bir şaşkınlık içine düştü ve yıkıldı…

Büyük kısmı konformist oldu…

Hemen darbecilerin yani küresel emperyalizmin yanında saf tutup itaat et rahat et davranışına büründüler…

Solu , solculuğu Nazım şiiri okumak ve Deniz Gezmiş ve arkadaşlarına yılda bir kez ağıt yakmaya indirgediler…

Siyaset ve çözüm üretmek yerine oportünist olmayı tercih ettiler…

Siyasi mücadele söz konusu olduğunda da, oportünizm, aslında burjuva partilerden sol örgütlere dek tüm siyasi yapılanmalar içinde karşılaşılabilecek olan, ilkesiz ve hep kendi çıkarına yontan fırsatçı politika tarzını anlatıyor…

Buna en uygun zemin ise dün kıyasıya eleştirdikleri CHP de vardı…

Yerleştiler…

Bu arada kendilerini pragmatik olarak adlandırıp vicdanlarını aklamaya çalışıyorlardı…

Bu süreç bir süre sonra Makyavelizme evrildi…

Çünkü demir attıkları CHP sandıktan hiç çıkamasa da hep iktidarda ve güçlü idi…

Emperyalizm ile kucak kucağa menfaatin , gücün ve rantın bol olduğu bir yerdi…

Makyavelist dedim de…

Bu CHP ‘liler ya da CHP lileşmiş yeni nesil kendini solcu zannedenler bilmez, zaten onlar hiçbir şeyi bilmeye de ihtiyaç duymaz…

Ben söyleyeyim:

“Ahlaka karşı menfaati önceleyen yaklaşımı benimsemek; davranışlarında ve devlet yönetiminde siyasi ahlaktan uzak yaklaşımı benimsemek olarak tanımlanabilir. “

Ama şu varki gittikleri yerde onları çeşmeye götürüp bir damla su içermeden geri getirecek maharette makyavelistler zaten çoktu…

Bu bizim yeni nesil tatlı su solcuları ne Ekrem ile ne Mansur ile ne de ön plana çıkmayan diğerleri ile başedebilir…

Onların menfaatleri uğruna Dem için eyleme koşar,Ekrem ile yasin okur, Canan ile iftara gider, Kandil ile okeye otururlar…

Ah nerede geçen yüzyılın solcuları, devrimcileri…

Alayı bardak oldu…