Coronayak Olduk
Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz. Covid-19 belası tüm dünyayı sarmış durumda ve bütün ülkeler kendi çapında bu virüs belasıyla mücadele için var gücüyle çalışıyorlar. Bu arada ülke olarak bir gerçeği de görmüş olduk ki biz gerçekten üretemiyoruz. Yıllar önce kendi kendine yeten ülkeler arasında gösterilen Türkiye artık tüketime o kadar çok alıştırıldı ki hiçbir şeyi üretemiyor. Bunu neden söylüyorum, en basitinden tekstil cenneti olarak bilinen vatanımızda bir bez parçasından ibaret maskeyi bile üretemediğimizi geçtiğimiz bu zor günlerde test etmiş olduk. Maske konusunda sınıfta kaldık.
Süreç şimdi hastanelerin yoğun bakım ünitelerinin hastalanan yeni vakalara yetişip yetişemeyeceği hususunda kilitleniyor. Allah’tan sağlık sistemimiz pek çok ülkeye göre biraz daha iyi durumda ve bu zor durumu ufak manipülelerle atlatabiliyoruz.
Ülke olarak okumuyoruz, araştırmıyoruz. Kulaktan dolma bilgilerle iş yapmak, birilerinin söylediğine inanmak bize daha kolay geliyor. Zaten kolaycılığa da epey iyi alıştık, böylesi daha çok hoşumuza gidiyor. Lütfen hayatımıza yeni giren bu belayı araştırın. Hatta sadece Türkçe yayınlar değil dünya üzerinde bu alanda uzman kişilerin söylediklerini araştırın. Hayatınıza adapte etmeye çalışın. Basit bir el yıkama işlemini bile düzgün yapamadığımız için devlet bu konuda kamu spotu hazırlamak zorunda kaldı. Lütfen hijyen kurallarını bilmiyorsanız öğrenin ve böylece hem kendinizi hem de çevrenizi koruma altına alın. Toplum sağlığı için bir adım da siz atın. Bu vesileyle Amerikalı bir uzmanın görüşlerini sizlerle paylaşıyorum. Sağlıklı ve esen kalın
Amerika Maryland Üniversitesi, Enfeksiyon Hastalıkları şefi Dr. Faheem Younus’un twitlerinden;
1-Covid19 ile aylarca yaşayacağız. İnkar da etmeyelim, panik de yapmayalım. Hayatı gereksiz yere zorlaştırmayalım. Mutlu olmayı ve bu gerçekle yaşamayı öğrenelim.
2-Virüs yazın etkisini azaltmayacak. Brezilya ve Arjantin’de şu an mevsim yaz ama virüs hızla yayılıyor.
3-Çok çok su içerek hücrelere nüfuz etmiş Covid19 virüslerini yok edemezsiniz, sadece sık sık tuvalete gidersiniz.
4-El yıkamak ve 1.8 metre mesafede durmak, virüsten korunmak için en iyi yöntemdir. Eğer evde Covid19 hastası yoksa evdeki yüzeyleri dezenfekte etmeniz gerekmez.
5-Kargo paketleri, benzin pompaları, alışveriş arabaları ya da ATM’ler enfeksiyona neden olmaz. Ellerinizi yıkayın, hayatınızı normal yaşayın.
6-Covid19 gıda kaynaklı bir enfeksiyon değildir. Grip gibi damlacıkla ilişkili enfeksiyondur. Yemek siparişiyle belgelenmiş Covid19 riski yoktur.
7-Saunaya girmek, hücreye nüfuz etmiş Covid19 virüslerini öldürmez.
8-Koku alma duygunuzu pek çok alerji ve viral enfeksiyonla kaybedebilirsiniz. Covid19 için spesifik olmayan bir semptomdur.
9-Eve geldikten sonra kıyafetlerinizi değiştirip acilen duş almamız gerekmez. Temizlik bir erdemdir, paranoya değil.
10-Covid19 virüsü havada asılı durmaz. Yakın temas gerektiren bir damlacık enfeksiyonudur. Hava temiz, parklarda bahçelerde (mesafeyi koruyarak) yürüyebilirsiniz.
11-Covid19 ırk veya din ayırmaz, tüm insanlara bulaşır.
12-Covid19’a karşı normal sabun kullanmak yeterlidir, illa anti bakteriyel sabun almak gerekmez. Zaten virüs bakteri de değildir.
13-Yemek siparişleriniz için endişelenmenize gerek yoktur. Ama çok istiyorsanız, mikrodalga fırında birazcık ısıtabilirsiniz.
14-Ayakkabılarınızla eve Covid19 getirip hastalanma ihtimaliniz, günde 2 defa üstünüze yıldırım düşmesiyle aynıdır. 20 yıldır virüslere karşı çalışıyorum, damlacık enfeksiyonları böyle yayılmaz.
15-Sirke, sumak, soda, zencefil içmekle/yemekle virüsten korunamazsınız.
16-Eldiven giymek kötü bir fikirdir, virüs eldiven üstünde birikebilir, yüzünüze dokunursanız kolayca bulaşır. El yıkamak en iyisidir.
Lütfen aşağıdaki psikolog arkadaşın yazısını dikkatlice okuyunuz..
“Bakın, alın 70 yaşında birini, her gün bu felaket haberlerini izletin, ‘sıra sana geliyooor, sana geliyoooor’ mesajını verin, iddia ediyorum bu insan birkaç ay içinde ölür. Bu programlar stress ve anksiyete yoluyla immun sistemimizi perişan ediyorlar.. İzlemeyin! Deprem profesörlerine dönmüş tıp hocalarını da izlemeyin!
Ben bu sürecin başından itibaren sizlere bilimsel gelişmeler ışığında paylaşımlarda bulundum. Söylenecek fazla bir şey kalmadığını düşünüyorum. Artık bu salgınla ilgili bir şey paylaşmayacağım. Bu saatten sonra aynı şeyleri tekrar etmek sadece yaşam kalitemizi yerle bir eder.”
Hasan Belli / Psikolog
Ve lütfen bu yazının altına eklenen şu fıkrayı da okuyunuz…
“Tüccarın biri bir gün yolda Veba’yla karşılaşır. Endişeyle Veba’ya bakar ve: “Nereye gidiyorsun?” diye sorar. Veba: “Bağdat’a” diye yanıtlar. “Kaç kişinin canını alacaksın?” diye tekrar sorar tüccar. Veba: “Çok değil, sadece 5 bin kişi” der. Aradan zaman geçer ve tüccar yolda yine Veba’yı görür. Fakat duymuştur ki Bağdat’ta vebadan dolayı 60 bin kişi ölmüştür. “Bana 5 bin kişiyi öldüreceğini söylemiştin. Oysa sen 60 bin cana kıymışsın” diye hiddetlenir Veba’ya. Veba ise gayet sakin ve kendinden emin: “Ben 5 bin kişi öldürdüm. Geriye kalanı korkudan öldü” der.
Vücut sağlığınız ile beraber, akıl sağlığınızı da koruyunuz.
Unutmayınız, bozulan psikoloji vücut direncini dibe indirir.