Site Rengi

DOLAR 34,5424
EURO 36,0063
ALTIN 3.006,41
BIST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 1°C
Karla Karışık Yağmurlu
Eskişehir
1°C
Karla Karışık Yağmurlu
Pts 3°C
Sal 5°C
Çar 6°C
Per 8°C

Halkça Yazıyorum, Lisanım Bu Benim

06.12.2019
A+
A-

Tramvay durağı…

Sabah sekiz…

Herkesin nefesi buğu buğu…

Gece karanlığı, gündüze soğuk bir selam verip çekilirken kimsede ‘çıt’ yok.

Bedenleri uyanıp, ruhları uyuyan insanlık…

Kesik kesik öksürenlerden başka ses yok.

Otobüsün, simsiyah asfaltı aydınlatan farları gece lambası gibi…

Bankta bir kişilik yer boşaldı.

Bilgisayarımı kucağıma alıp oturdum.

Beni tepeden tırnağa süzen orta yaşlı bir hanım yanıma oturdu.

Tanışıyormuşuz gibi silik bir tebessüm ettik.

Ama ses yok…

Sonra pat diye cümleler geldi.

“Siz” dedi. “Sizi tanıyorum,

Gazetecisiniz değil mi? Kitap da yazıyorsunuz”

“Evet gayret ediyorum” dedim.

“Sizin bir yazınız vardı. Vefat eden yaşlı ve yatalak bir teyze ile ilgili”

“Evet”

“Ben o yazıyı okuduktan sonra ertesi sabah soluğu annemde aldım. Bir buçuk yıldır bir gün bile bırakmadım. Ona yalnızken bir şey olmasından korktum. Evladı olduğu halde kimsesiz olmasından korktum. Oysa o yazıyı okumadan önce iki ay kadar gitmemiştim. Hep bir bahanem vardı. Habire geziyordum. Şimdi birlikte geziyoruz veya evde başbaşa çay keyfi yapıyoruz”

Sevindim. İşte kalemin konuştuğu ve muhatap aldığı yürekler…

Kimsenin anlamadığı, edebiyatın ağdalı, şerbetli, birden fazla anlamı olan cümlelerim yok benim. Halkça yazıyorum. İnsanca.. Lisanım bu benim.

Desem ki:

“Ey Fuzuli çıhsa can çıhman tarik-i işkdan

Reh-güzar-ı ehl-i ışk üzre kılun medfen bana”

Yüz kişiden belki bir kişi anlar.

Ama ben diyorum ki:

“Canım çıksa da aşk yolundan çıkmam, mezarımı aşıkların geçtiği yol üzerine yapın”

Yüz kişinin yüzü de anlıyor.

Elimiz kalem tutuyor diye yazıyoruz ve kalemi konuşturuyoruz diye kalemi yabancılaştırmayalım.

Toplumun hali, ahvali ortada…

Okurken yormayalım.

Anlasınlar ve yaşasınlar.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.