Site Rengi

DOLAR 34,5316
EURO 36,2015
ALTIN 2.968,49
BIST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 1°C
Karla Karışık Yağmurlu
Eskişehir
1°C
Karla Karışık Yağmurlu
Pts 3°C
Sal 3°C
Çar 6°C
Per 7°C

Damacana Skandalında İzan ve Vicdan

04.09.2020
A+
A-

Su yaşamdır. Yaşam hakkını futursuzca hiçe sayarak kanun nizam dinlemeden tehlikeye atan Büyükşehir Belediyesi ve onu denetlemeyen Sağlık Müdürlüğü’nü ifşâ ettik. Tabii ki rezaleti ortaya çıkartan Eskişehir’deki birkaç iyi gazeteciden ve insan olan değerli meslektaşımızdan sonra. Ancak anlıyorum ki güzel şehrimizde izan ve vicdan kalmamış. Sahte kahramandan geçilmeyen, doğduğum, büyüdüğüm sahipsiz ve yalnız memleketimde Atina sokaklarında elinde fenerle ‘adam arayan’ Diyojen gibi vicdan ve izan arıyorum. İlk sözüm üstüne düşenleri yapmaktan imtina eden izansızlara… Ben kimsenin adamı ve kapıkulu değilim. Köşeyi takip edenler çok iyi bilir. Kul olacak kapı aramış olsaydım kudret ve iktidar sahibi milletvekillerini eleştirmez, yaltaklanırdım. Bu haber sitesi Eskişehir’deki belediyelerin büyük bütçelerinden fonlansın diye susar, kör olur çok yaşa başkanlarım der, masalarına oturmak için taklalar atarak övgüler düzerdim. Bunları bu köşede okuduk diyorsanız kırılsın kalemimiz. Cümlelerden cımbızla kelime çekenlere, kimseyi kimse ile kıyaslamıyoruz ve övmüyoruz sizleri işlerinizi yapmaya davet ediyoruz. Bir de vicdan tartılarını ideolojilerine, Tayyip Erdoğan nefretine ve menfaatlerine teslim edenler var. Eskişehir’de Alpu Termik Santral tartışmalarını hatırlarsınız termik santralin halk sağlığını tehlikeye atacağı iddiası ile TMMOB, Eskişehir Tabip Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Kent Konseyi, sendikalar ve çevre derneklerinin bir araya gelerek Eskişehir Çevre Platformu (ESÇEP) kurdular. Bu oluşuma CHP’li belediyeler de bütün gücü ile yüklenerek hatta başkanları çifte telli oynayarak katıldılar. Bizdeki yerel basının da bu kadar çevreci olduğunu bilmezdim. Halk Sağlığı için mücadele eden bu oluşum ve Greenpeace gönüllüleri gibi çarpışan özgürün basını halk sağlığı ile oynanan damacana rezaletinde birden sustular. Halk sağlığının hariç her konuda açıklama yapan Tabibler Odası her zamanki gibi ideolojininiz kölesi mi oldunuz? Meslek odaları niye sustunuz, solculuğunuza helâl mi gelecek? Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy Hanım size ne oldu, çevrecilikten istifa mı ettiniz?

Özgürün basını ve büyük yazarları zaten belediyeler aleyhinde hiçbir şey yazamaz. Bilin bakalım niye yazamaz? Büyükşehir belediyesinin maaşlı danışmanı ve bağımsız gazetecisi köşesinden diyor ki: “İnsan hatasından dolayı bir süredir su akışı kesildi, Hangi şehirde evlere böyle su servisi yapılıyormuş, Kalabak dolum tesisi özel olsa ne olacakmış?”

Bu insan hatası değil kanunların aleni çiğnenerek suç işlenmesi, evet hangi şehirde içme suyu satılıyor, çünkü hepsi çeşmelerinden akan suyu içiyor. Çok basit değil mi insan hatası? Yılmaz Hoca’nın danışmanları bunlarsa biz ölmediğimize dua edelim.
Vicdan, özgür düşünce ve düşünce namusu yobaz, gerici, ilerici, çağdaş, gibi düzensiz ve karışık kelimelerin esaretinden kurtulmakla başlar. CHP Milletvekili Utku Çakırözer Bey niye soru önergesi vermiyorsunuz? Her şeye çok duyarlısınız ya, enfeksiyon uzmanı Gaye Hocam hipokrat yemininize ne oldu, sizden de bir açıklama alsak… Alt belediye başkanlarından da Kalabak Tesisleri’nin önünde çiftetelli oynamalarını bekliyoruz. Allah size de vicdan versin. Bize 14 yıllık plastik polikarbon şişelerde su içiren büyükşehir belediyesi ve onu denetlemekle yükümlü olmasına rağmen denetlemeyen Sağlık Müdürlüğü ve Halk Sağlığı Başkanlığı ölüm sessizliğine gömülerek olayın unutulacağını zannediyorsa çok yanılırlar… Bürokrasiyi ve devleti hükümet yönetir, işini yapmayan bürokratın suçunu da siyaset öder. Siyaset işini sendikacılara bırakırsa sendikacıda eşini, dostunu, köylüsünü makamlara oturtur, o makamlara oturanlar da bu hale getirir. Hükümeti temsil edenleri uyarıyorum, olaya el koyun! Atama yetkisini sendikacı ya bırakıyorsanız o zaman siyaset işini de sendikacı yapsın. O siyaset yapsın, hesabı siz ödeyin; karar sizin. Atilla İlhan parola vatan, işaret, namus der. İstikametimiz Atilla İlhan’ın istikametidir: vatan ve namus.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.