Virüsün Öğrettikleri…
VİRÜSÜN ÖĞRETTİKLERİ..
Bir virüs..
Dünyamıza öğrettikleri var. Sosyalyaşamımıza neler getirdi, neler götürdü..
Düşünürler düşünmeye başladı.
Yok, yarasadan çıktı. Yok, çıkmadı tartışmaları bir yıl boyunca devam etti.
Yok, laboratuvarda üretilmiş miş.
Her gün onlarca komplo senaryoları sosyal medyayı işgal etmişti. Aradan bir yıl geçti.
Geldiğimiz noktada hala şaşkınız.
Hala binlerce insan ölüyor.
Yüzbinlerce insan yoğun bakımlarda “entübe” olmuş halde.
Dünya ekonomisi de “entübe” oldu.
Bizim ekonomide..
****
Artık maske, mesafe, hijyen beynimize kazındı..
Ultra temizlik gündelik yaşamımıza girdi.
Birkaç tık daha fazla.. Rahatsız olsak ta kolonyalar, diğer temizlik maddelerievimizdeki stok listesinde yerini aldı…
İçimiz dışımız, sabun, çamaşır suyu, alkol, kolonya koktu.
Olsun..
Suya sabuna dokunmak güzel bir şey.
Temizlik imandan gelir.
****
Şimdide mevsim bahar.
Nezle, grip bir arada kol geziyor..
Hapşırmalar neyin habercisidir?
İçimizdeki ses acaba korona mı olduk?Hep bir şüphe. Belirtileri o kadar benziyor ki.
Geçen sene korona Türkiye ‘ye yeni gelmişti. Ne olduğunu pek bilmiyorduk. Tıpçılar, TV ekranlarında yer almaya başlamıştı. Nörologlardan, kalpçilere,göğüs hastalıkları uzmanından, göz doktorlarına, cerrahlardan tutunda enfeksiyon uzmanlarına, kadar bir zincir…
Kimisi ahkâm kesti, kimisi bilgilendirdi.
Az konuşanlar ise, virologlar, mikro biyologlar, farmakologlar. İşin aslı onları ilgilendiriyor.
Her kanalda birkaç tane.
Bir şeyler anlatılıyorlardı. Kimisi akademik bilgilerini paylaşırken halk sağlığı uzmanları, biraz daha halk sağlığı yönünden ele alıyorlardı meseleleri.
Bizde elimizde zapping aleti TV kanalları dolaşıyor covid tartışmalarını ilgi ile izliyorduk..
Bazılarımız, “viroloji” “enfeksiyon”kitaplarını PDF dosyası olarak indirmişlerdi bilgisayarlarına.
Birçoğumuz moleküler ve ya mikrobiyoloji hocalarını ilgi ile izliyorlardı.
Vesselam bir şeyler öğrenmiştik..
Mesafe, maske, hijyen.
Başka. Vücudumuzun “immün” sistemini güçlendirecek beslenme düzeni. Yani bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi..
Bekledik ki “devletin pandemi ile ilgili bir stratejik eylem planı” olsun. Meğerse yok muş..
Varmış gibi yapmışlar..
Hiç unutamadığım ise “iban” a para yatır kampanyası. Bir de maskeler bedava olacaktı..
Neyse! geçtik bunları..
Dile kolay tam bir yıl..
Şimdi hangi aşıyı olalım tartışmaları başladı.
Vallahi bildik hocalara sordum. Dediler ki sinovac..
Neden diye sordum..
Geleneksel, yani kadim bir bilgisi olan “aşı” dediler.
Bende gelenekçi kanattan olduğumdan tercihimi bu yönde belirledim.
Yani, 2 doz olacağım..
Nasıl olsa iki dozla komünistolmayacağıma göre!..
KONTROLLÜ NORMALLEŞMEYİ BECEREMEDİK.
Vaka Neden patladı? Neden Türkiye kıpkırmızı oldu. Her şey kontrollü normalleşme ye geçelimden sonra..
İpini kopardın mı? Sonuç böyle olur.
Kontrollü normalleşmeyi beceremedik..
Haberleri izliyorum.. Durum hiç açıcı değil. “vaka” sayıları her geçen gün çok hızlıartıyor. Şu anda Avrupa’nın birincisiyiz.Dünyanın dördüncüsüyüz.
Test sayısı arttıkça vaka sayısı artıyor. 50bin vakayı geçmiş durumdayız. Hasta sayımızda her saat başı artmakta..Hastanelerimizin yoğun bakım üniteleri alarm veriyor. Neden? Alınan onca tedbirlere rağmen neden bu artış var? Çünkü ipin ucunu gevşettik.
Avrupa belki bu yüzden bizleri kıskanıyor.
Birincilik bizde.
Lebalep kongreler.
Lebalep Cuma namazları
Birkaç gün sonra, “Lebalep teravih namazları” başlayacak…
Hiç merak etmeyin! Böyle giderse Ramazan da ve Bayramında daha da patlayacak.
Siz ne derseniz deyin cemaat iftar yemekleri olur ve bunlara göz yumulur..
DİKKAT.
Bu virüs mutasyonlu İngiliz varyantı..
Huyu, suyu böyle hızla bulaşıyor ve artıyor.
İşin doğrusu işin içinde İngiliz parmağı varsa birkaç saat düşünürüm.
Öyle ya.
Topla tüfekle geçemedikleri Çanakkale’yi, şimdi varyant virüs ile geçiyorlar.Türkiye’deki çok büyük bir oranı da İngiliz varyantı imiş..
Sanki İngiliz teal-i cemiyeti menşeli..
Ah! dedim keşke kendi yerli ve milli virüsümüz veya varyantımız olsa idi..
Belki de vardır ..
Şimdi hedef belli. Toplumun en az % 80’ini aşılamak. Bu aşıların ömrü de altı ay ile bir yıl arası..
Sonrası düzenli aşılanmak. Sürü bağışıklılığını kazanmak..
Sürü psikolojisi. Demokrasimizde çok önemli..
BAŞKA ÇAREMİZDE YOK.
Elbette bunun politikaya yansımaları olacaktır.
İşte, yerli ve milli aşıya bu nedenle ihtiyacımız var. İnşallah en kısa zamanda Ramazan ayının bereketine kavuşuruz.
Durmak yok aşılanmaya devam.
Türküm doğruyum çalışkanız ama birazda kurallara uyalım..