Kültür Hegomanyası
“Neyi örnek almamız gerektiğini bilmemiz lazım”
Yıllaaardır hep “Batılılaşma yalım” derken Batı’nın gayri ahlaki, gayri insani olan menfi davranışlarını düstur edinmeyelimin altını çiziyoruz.
Eyvallah..
Lakin teknoloji oradan, aşı bile çıktı geldi oradan.
Ama size başka önemli bir örnek vereceğim.
Amerikan filmlerinde film aşk filmi olsa da, fantastik bir film olsa da, polisiye macera filmi olsa da dikkat edin mutlaka bir kilise sahnesi işlenir ve bu ideoloji halka adeta işlenir.
İncil’den sözler söylenir.
Çizgi filmlerinde bile bir maksat vardır onların.
Oysa bizde tek kare cuma namazı, veya ezan bile olsa filmlerde hoş karşılanmıyor.
Aksine aldatma hikayeleri, dost hayatı dikteleri, mafya dizileri, Sultan Selim dizisinde bile ayağa düşürülmüş harem mahremiyetleri ve insanın tek başına bile izlerken ar edeceği gayri ahlaki bir zafiyet var malesef.
Bakınız İdame Bin Ladin ikiz kuleleri uçaklar ile yerle bir etti de adamlar halkın devlet politikasını destekleyen ruhunu besleyebilmek için üç ay içinde filmini yaptılar ve çatır çatır işlediler halkı.
Pardon bizim 15 Temmuz darbesi günlük bir hadiseymiş gibi neden unutuldu?
Her geçen gün her manada dejenere olan değerlerimiz bilenmesi gerekirken neden adeta üzerine toprak atılıyor?
Devletin kültür politikası turizmden ibaret olmamalı.
Sultan dizilerini gayri ahlaki olarak lanse etmek yerine mesela Adnan Menderes’in kıyımını, başörtüsü zulmünü ve sonunda özgürlüğü, cinsel kimlik bunalımının nasıl varolduğunu ve neler götürdüğünü, darbenin bir ülke için ne demek olduğunu hatta feto pisliğinin hangi mantık ile yuvalandığını anlatan filmler diziler olmalı.
Bu ülkede Halkın ağzı açık izlediği mafyanın testere ile kafa kol kestiği dizileri izlemesine izin verilirse geldiğimiz noktada yine mafyanın devletin İçişleri bakanına ve başbakanına düzenlediği porvakasyonu da kale almayın diyemezsiniz.
Bir kültür hegomanyası devrimi kaçınılmazdır.
Ve tarih sadece kitaplarda yazmamalıdır.
Selam ve dua ile