Kan ve Gül

18.12.2021

A⁺

A^-

Kar ve gülleri bir arada görünce aklıma şarkılar geldi. Zülfü Livaneli’nin ‘Kar Çiçekleri’; İskender Doğan’ın ‘Kan ve Gül’ü…

Sarı, kırmızı, beyaz… Renk renk güller…

Sanki hepsi kardelen hesabı karı delip çıkmış yeryüzüne. Bana o şarkılar sanki ‘Kar Çiçekleri’ ve ‘Kar ve Gül’ gibi geldi. Hepsi kışın açmış kar çiçekleri gibiydi. Kimi sarı kimi kırmızı güller ve çiçekler… Kasımpatıları lafımızdan dışarı. Onlar mevsiminde sayılır. Usuldan mırıldanmaya başladım;
“Kar ve gül

Gülle diken

Aşkım ve sen

Bilmem anlatabiliyor muyum?” Hadi güz güllleri gibiyim şarkısı kış gülleri gibiyim olmasın.

Yaşlanmaya başladık galiba. Gençler: “Abi buı senin lafa dayalı esprilerin vakti geçti!” dese de bizim yaştakiler ve bize yakın olanlar anlar en azından, deyip yazdım.

Duygusal nostalji işte bizimkisi…

Aklımızın erdiği altmış küsur kış yaşadık.

Yaşar’ız ama bakalım daha şunun şurasında daha kaç kış yaşarız? Kar ve gül ve pardon, kan ve gül’ün sözlerinde olduğu gibi.

Bilmem anlatabiliyor muyum?

‘

KAR ÇİÇEKLERİ’nden… (Zülfi Livaneli)

Topraktan mı sürmüş candan mı kopmuş

Açar yediveren kan çiçekleri

Türkü mü, şiir mi, ağıt mı yoksa

Açar yediveren kan çiçekleri

Türkü mü, şiir mi, ağıt mı yoksa

Açar yediveren kan çiçekleri”