Ülkede mutlu ve huzurlu bir hayatın tek sırrı var. O da ülkedeki saçma-sapan insanların gündemlerini, aptal sosyal medya maymunlarını ve politik elitlerin sizi aptal yerine koyan utanmazlıkları hayatınızdan atacaksınız.
Odunpazarı Belediyesi’nin Mercedesli solcu başkanı Kazım Kurt ve özel çalışma arkadaşları villalı yoldaşları ile beraber bütün asempatik ve üstenci tavrı ile rahmetli Uğur Mumcu’yu anmış.
Kazım Kurt’un bütün eylem ve söylemleri politik çıkar odaklıdır. Onun politik menfaat için yapmayacağı hiçbir şey yoktur. Her fırsatını bulduğunda solcu-sosyalist olduğunu iddia eder fakat seçim esnasında ülkücülerin bulunduğu ortama girdiğinde “Ülküdaşlarım” derken hiç yüksünmez. O ortamda ki “ülkücü” olduğu iddia eden fakat Kazım Kurt gibi bir politik figür ve onun yanındaki kim oldukları belli özel yoldaşları ile yol yürüyen utanmazlar da şakşakçılık yaparlar. Oysa ülkücülüğün adresi bellidir. O adres Milliyetçi Hareket Partisi’dir.
Onlarda utanma, arlanma olsa Türk askeri Lice’de it peşinde koşarken “Lice’de direniş var” diyen Kazım Kurt’un yoldaşları ile kol kola yürümezler. Uğur Mumcu’nun bizim kesime karşı da sert ve acımasız kitapları ve yazıları olurdu. Yine de, rahmetli kendi deyimi ile “yurtsever”, vatanperver bir sosyalist ve solcuydu. Uğur Mumcu fikrininin namusunu ve onurunu savunan erdemli ve utanması olan bir adamdı. Mumcu’nun hangi nedenden dolayı öldürüldüğünü eşinin kitabından öğrenebilirsiniz.
Mumcu’yu tehdit eden PKK’nın yayın organı “Özgür Gündemi gazetesinin yazı işleri müdürü bugün topluma fitne süren TELE 1’in sahibi Merdan Yanardağ… Uğur Mumcu’yu sahiplenen CHP, Uğur Mumcu’nun tehdit eden gazeteyi yöneten Merdan Yanardağ’ı da fonlayan CHP…
Utanmak ve arlanmak hakkında şimdiye kadar okuduğum en güzel tespitlerden bir tanesini Şükran Soner, 18 Nisan 2013 senesinde Cumhuriyet Gazetesi’nde kaleme almış. “Utanmazlık-arlanmazlıkta sınırların çizilemediği bir kirlenme sürecini yaşıyoruz” Yaşatanlar sağ olsun! Uğur Mumcu’nun hayatını kaybettiği otomobili Eskişehir’e getiren, adına basın denilen şeyin içerisindeki üç-beş düzgün adamdan bir tanesi olan Can Hacıoğlu… Kazım Kurt’un bu işte bir dahli olmadığını buraya not edelim.
UĞUR MUMCU PARKININ İÇİNDEKİ RESTORAN KİME PEŞKEŞ ÇEKİLDİ?
Uğur Mumcu’nun vatanperver sol kesimde olan itibar ve mirasının üzerinden her sene şov yapan Kazım Kurt’un, Rahmetli Mumcu’nun aziz hatırasına ne kadar saygı duyduğunu anlamak için lütfen rahmetlinin adını taşıyan parka gidin. Parkın içerisine Mumcu’nun hayatını kaybettiği paramparça hâldeki otomobili koymuşlar.
O otomobil ki, paramparça olmuş hâlinin üzerinde hâlâ Uğur Mumcu’nun kanı ve ondan kalan parçaları duruyor. Hemen yanında Rahmetli Mumcu’nun kanını taşıyan otomobil manzaralı Pide-Lahmacun ve kafeterya…Lahmacun ve pidenizi yedikten sonra kahvenizi vatanperver bir gazetecinin paramparça olmuş bedeninin parçalarının ve kanının olduğu otomobile bakarak içebilirsiniz…
Bu kadar mı duyarsız ve hissiz oldunuz? Bu kadar mı mideniz her şeyi kaldırıyor?
Rahmetli Mumcu’nun kanını üzerinde taşıyan otomobile bakarak yemek yiyenlere duyarsız ve hissiz diyoruz. Peki Mumcu’nun adına park yaparak, park içerisine rant için kafeterya yapana ne diyeceğiz?
26 VH 690 KİME AİTTİ?
Bu kafeteryayı kime rant sağlamak için yaptınız?
Soru 1. Bu park hizmete açıldığında kafeteryayı ilk kim işletiyordu?
Soru 2. Bu kafeteryayı, özel kaleme yüksek rakamlı faturalar kesen çay ocağının sahibi kiracı olarak bulundu mu?
Soru 3. Kazım Kurt tarafından ilçe başkanı yapılan, belediyede işci olarak çalışan Akın Sallarel’in kullandığı beyaz renkli Kia marka 26 VH 690 plakalı araç kime aitti?
Son sorunun cevabını ben vereyim. CHP’nin İlçe Başkanı Akın Sallarel’in kullandığı aracın ruhsat sahibi Uğur Mumcu Parkı içerisindeki kafeteryayı işleten N.P adınaydı!
Odunpazarı Belediyesi park içerisinde kafeterya yapıyor, o kafeteryanın işletmesi özel kaleme fatura doğrayan çay ocağına veriliyor. Çay ocağını da üçüncü kişiye devrediyor. O üçüncü kişi de CHP’nin belediyede işci olarak çalışan ilçe başkanına otomobil tahsis ediyor.
Bu hikaye Akın Sallarel için hüzünle bitti. Gözden düştüğü gün otomobili elinden aldılar.
O zaman Uğur Mumcu Parkı’nda bulunan kafeteryayı işletenler, CHP’nin ilçe başkanına bu aracı neden verdiler ve neden geri aldılar?
Soru 4. Mülkiyeti belediyeye ait kafeteryayı devreden kişiler tarafından hava parası adı altında para alındımı, alındı ise ne kadar para alındı. Kim aldı? Bu rezalet AK Parti veya MHP’nin yönettiği belediyede yaşanmış olsaydı ortalığı yıkarlardı. Orkestra şefi olarak Kazım Kurt “AaaKaaPaa”diye başlardı. Ancak Chp’li belediyelere muhalefet görevini biz ve birkaç namuslu gazeteci yapıyor. Muhalefet etmesi gereken AK Parti’nin muktedirleri ne yapıyor?
Birbirlerine ziyaret, gülücüklü resimler, kendi çolukları, çocukları eğlensin diye THK, Kızılay’da başkanlıklar, sendika ağalarına makam bulma, kalemlerini sevme gibi ıvır zıvır işlerle uğraşıyorlar.
Hiçbir politika üretmiyorlar.
Sanki yaptıkları işten ızdırap duyuyorlar, zannedersiniz AK Parti’de silah zoru ile tutuluyorlar. Fransız reklamcı Jack Seguela’nın kitabının ismi gibi: “Anneme siyaset yaptığımı söylemeyin, o beni konservatuarda piyanist sanıyor”
Devam edelim, Uğur Mumcu’nun aziz hatırasına saygı için bir park yapılmış olsaydı o kafeteyanın yerine eserlerinin yer aldığı, Mumcu’nun verdiği konferansların tekrar yayınladığı bir yapı olurdu.
Fakat bunlar o kadar utanmazlar ki Uğur Mumcu’nun bedeninden sıçrayan kan ve parçalarının yer aldığı, hayatını kaybettiği otomobilin yanında düğün yapıp oyun oynadılar.
Bu otomobili buraya getiren Can Hacıoğlu’na sesleniyorum.
Rahmetli Uğur Mumcu’nun aziz hatırasını Kazım Kurt’tan kurtarın.
Uğur Mumcu’nun ruhunu ve parçalanmış bedeninden otomobilde kalanları aziz hatırasına saygı gösterecek, hürmet edecek insanlara iade edin.