Beni Yaşam Yonttu der gibi
Acayip bir heykeldi bu.Perişan bi halde.Üstündekiler yırtık pırtıkdı.Yalınayak üstelik.Yalın bi halde.Saçı sakalı birbirine karışmış bir adem.Belki de bi kadın.Kimse onu bilmiyordu çünkü..Heykelin oturduğu taş da öylesine doğal bi taştı.Olduğu gibi, doğada görüldüğü gibi.Sanki” beni yaşam yonttu!” Der gibi.Yontma taş devrinden yontulma çağ devrine bir süreç miydi bu?
Yalnız herkes ona içtenlikle selam veriyor ve samimi bir gülümsemeyle bakıyorlardı. Garip olan o gülümsemede vardı o heykelde. O da kendisine bakanlara aynı şekilde bakıyordu.Elinde ve sırtında koca koca çuvallar vardı.Demek ki bu dünyada çok yükü vardı diye düşündü.
Merak bu ya.Kime sorduysa ya” uzun hikaye” dediler ya da” nasıl bilmezsin sen bu insanı?”
Çatlayacak gibiydi meraktan.İnternete bakayım.En net olarak orada vardır diye düşündü.Sordu ” kim bu adam?” Sadece ” Dikili ağaç yaz, çıkar” dediler. İyi de bu insan.Dikili ağaçta neyin nesi?Milyarlarca sonuç vardı sonuçta! Çoğu olumlu çoğu da olumsuz! Okudukça gözleri doldu.Okudukça boşaldı gözlerimden yaşlar.Gülmek ağlamak arası bi haldi bu.
Onun hayatta hiç bir dikili ağacı yokmuş.Hep bu halde gezermiş.Elinde torba, sırtında çuvallar.Hep bu halde gezmiş memleketi.Çok ta uzun yaşamış.Kimlik çıkmamış üstünde ki yaşını bilsinler.Ama genç gösterse de heykelde çok yaşamış diyorlar onun için.Günü birlik yaşıyormuş sanki.Ne bulduysa o.Sadece beslenmekmiş derdi.Dalga geçende olur, ekmek verende olurmuş.Hatta o çuvallarda para olduğunu düşünmüşler bazıları çalmışlar elinden.Ama nedense geri getirmişler çuvalları! Onlarca yıl yaşamış diyen de var, hâla yaşayan da.Kimse net olarak bilmiyor.
Sonuçta ölünce ( ki belki o belki onun gibi biri, kesin bilgi yok) torba ve çuvallarda gördükleri şey önce ” sadece tohum bunlar” demelerine rağmen sonra düşünmüşler ki ara sıra kapılarının önüne konulan o kese kağıtlarının anlamı buymuş işte demişler.Yaşadığı süre içinde o hep o hep meyve sebze çekirdeği ve gül çiçek tohumu toplamış ve her gittiği yere ekmiş, dikmiş.Kalanınıda eksinler diksinler diye kapı önlerine bırakırmış!
Meğerse ne de çok dikili ağacı ekili sebze meyvesi,kokulası çiçek tohumları varmış.
Ne çok şey bırakmış arkasında.Ne de çok şey bırakmış arkasında.
Ne çok dikili ağacı varmış.
Heykele bakmış.Heykelde ona.Birbirleriine gülümsemişler.
Ha tarih mi?
Takvim de sadece yıldız tarihi yazıyor.O kadar çok rakam var ki almaz bu sayfalar.
Çok çok çok çok gelecek diyelim kısaca.
Ben çiçek tohumu ve meyve çekirdeği toplamaya başladım bile.