Toplumsal ‘Ağız ve Diş Sağlığı’ bilinci oluşması için çocuk yaştan itibaren eğitim önem taşıyor

Toplum ağız ve diş sağlığının oluşturulabilmesi için ebeveynlerin çocuklarına diş sağlığı eğitimi vermelerinin gerektiğini belirten Dr. Dt. Gizem İnan Şerefhan, “Çocuklarımız büyüdüğünde kendi çocuklarına da eğitim verirse, toplum ağız diş sağlığının düzelmesini sağlayabiliriz” dedi.
Toplumsal sağlık problemi olarak karşımıza çıkan ‘Ağız ve Diş Sağlığı’, çocuk yaştaki bireylere aileleri tarafından verilecek eğitimlerle sağlanabiliyor.

Küçük yaşlarda edinilebilecek alışkanlıkların yanı sıra düzenli muayenelerle çocukluktan itibaren ağız ve diş sağlığı bilincinin oluşturulabileceği konusunda vurgu yapan uzmanlar, ebeveynleri uyarıyor.

Ailelere çocuklarını doğumdan sonra 6’ncı aydan itibaren düzenli diş kontrolüne getirmeleri konusunda tavsiyede bulunan Eskişehir Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi’nde görevli Dr. Dt. Gizem İnan Şerefhan, “Toplum ağız diş sağlığı için çocuk yaşta eğitim verilmesi gerekiyor” dedi.
“Çocukların çürüksüz bir şekilde sağlığını koruyabiliriz ve büyüdüklerinde çocuklarına aynı eğitimi vermelerini sağlayabiliriz”
Doğumdan 6 ay sonra yapılacak ilk diş muayenesi ile biberon ve emzik kullanımına bağlı problemlerin önüne geçilebileceğini ve çocuk yaştan itibaren bilinç sağlanabileceğini belirten Dr. Dt. Gizem İnan Şerefhan, “Ağaç yaşken eğilir. Bu eğitimler aslında çok küçük yaşlardan itibaren çocuklara vermek gerekiyor. Bu şekilde hem çocukların çürüksüz bir şekilde sağlığını koruyabiliriz hem de kendileri büyüdüklerinde çocuklarına aynı eğitimi verir. Böylelikle toplum ağız diş sağlığının düzelmesini sağlayabiliriz. Diş hekimine gelinmesi gereken ilk zaman aslında 6 aylık dönemdir. Yaş bile değil. Biberon kullanımı, emzik kullanıyorsa bunun anatomik olması gerektiği, biberon ve emziğin ne zaman bırakılması gerektiği, diş sağlığında nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda mutlaka ebeveynlerin bilgilendirmesi gerekiyor. İlk zamanlarda fırçalama biraz zor olabilir. Bunun yerine parmağa takılan silikon fırçalar var. Hiçbirini yapamıyorsak en azından beslemelerden sonra biraz su içirmek ya da eczanelerde satılan gazlı bezlerle, o da yoksa elimizdeki temiz bir tülbentle çocuğun dişinin temizlenmesi bile faydalı olacaktır. Ama 2 yaşından sonra mutlaka artık diş fırçalamaya başlamak gerekiyor. Biz hep velilere 6 yaşa kadar siz fırçalayın diyoruz ama sadece veliye bırakırsak çocukta bir diş fırçalama alışkanlığı gelişmez. 4 yaşına gelene kadar macunsuz fırçalama yapabiliriz. Ortalama 3-4 yaşına kadar çocuklar tükürme yapamaz. Bu döneme kadar macunu yutulabilir. Piyasada tamamen doğal içerikli flor içermeyen macunlar var. Tükürme yeteneği gelişene kadar bu macunlar kullanılabilir” dedi.

“Dişe yapışma özelliği bulunan bisküvi, kek tarzı yiyecekler daha fazla çürük yapıyor”
Çocukların sıkça tükettiği şekerli yiyeceklerin diş sağlığı açısından riski arttırdığını belirten Dr. Dt. , Gizem İnan Şerefhan, “Çocuklara şekerli gıdaların çok fazla verilmemesi gerektiğini biliyoruz ama bunu söyleyince veliler hep ısırılan şekerler, çikolatalar düşünülüyor. Aslında şeker ve onun birlikte olduğu dişe yapışma özelliği bulunan bisküvi, kek tarzı yiyecekler daha fazla çürük yapmakta. Bunlardan sonra mutlaka çocuğun diş fırçalaması gerekiyor. Bunu yapamıyorsa en azından bir çalkalama yapmasını istiyoruz” diye konuştu.
“Şekerli içecekleri pipetle içmek çürümelerin önüne geçiyor”
Tüketilen şekerli ürünlere karşı bireysel tedbir almanın çürük oluşmasını azaltacağını belirten Dr. Dt. Gizem İnan Şerefhan, şu ifadeleri kullandı:
“Protein içerikli besinler, çürükten korunmada önemli taşıyor. Özellikle öğünleri bir parça peynirle bitirmenin faydası olacaktır. Bazı yanlış uygulamalar var emziği biberonu bala batırıp çocuğa vermek gibi. Bu, çürüklerin en önemli sebebidir ve bunu yapmamamız lazım. Şekerli içecekler diş çürüğünde çok rol oynuyor. En azından bunları pipetle içersek direkt dişle teması kestiğimiz için çürük oluşumunun önüne geçebiliriz. Bunun dışında eğer çocuk illa şekerli bir gıda tüketilecekse bunu ara öğünde atıştırmalık olarak değil, besin sonlarında yemek sonlarında verilmesinde fayda var. Yani çocuklarımızı küçük yaştan itibaren aslında kontrole getirirsek diş hekimine de alışmış olurlar.”