Belediye= Rant

Üniversite yıllarında Kamu Yönetimi dersine giren hocamız “Kamu yönetimine talip olurken,ağır vebal ve yüke de talip olduğunuzu aklınızdan çıkarmayın” derdi.Hocama rahmet olsun.Kamu yöneticileri,milletin her bir ferdinin emanetini üzerlerinde taşırlar ki en ağır yüktür.Yine o yöneticiler milletin parasını harcarlar.O paranın bir kuruşunun dahi heba olması vebal barındırır.Kamu yönetimine talip olan kaç kişinin bu yükten ve vebalden haberi vardır.Takdiri size bırakıyorum…

Önümüzde ki yerel seçimlerde bütün yöneticilerin merkez yoklaması ile belirleneceğinin bilinmesine rağmen talebin fazla olması çok şaşırtıcı bir o kadar da düşündürücü. .Diğer partilerde Meclis Üyeliği için kimlerin müracaat ettiğini bilmiyoruz.Müracaat listesini açıklayan Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde ki kimi insanların neden “Meclis Üyesi”olmak istediklerini anlamak zor.Aralarında 25,20,15 ve 10 yıldır meclis üyeliği yapanlar olduğu gibi.Mustafa Önder gibi 30 sene önce ANAP,tan,bir dönemi AK Parti,bir dönemi CHP olmak üzere iki dönem Tepebaşı Belediyesi meclis üyeliği sonrası Odunpazarı Belediyesi Meclis üyeliğine başvuranlarda var.Başka örnek olarak Odunpazarı Belediyesinde Başkan Yardımcılıklarından yaş haddinden emekli olan Hüsnü Kaptan ve Saffet Çelen Meclis üyeliği için başvurmuşlar ki Saffet Çelen geçen dönem de meclis üyeliği yapmış.Tepebaşı Bölgesinde Erdoğan Aydoğmuş galiba milat öncesinden bugüne hep bir şey….

Sistem belirli bir yaş üstünde ki çalışanlardan verim alamayacağı için yaş haddinden dolayı sistem dışına çıkarıyor. Bunlar da tekrar bacadan girmek için uğraşıyorlar….Ne var koltukta arkadaş…..Belediyeciliği bilmediğim için soruyorum.Çok ciddi oturum paraları almamalarına rağmen “Meclis Üyeliği”neden bu kadar cazip oldu ?????

İstanbul’da CHP’nin,İyİ Partiye sunduğu”14 Belediyede Başkan Yardımcılığı”teklifi çok kişiye ilginç gelebilir.İdari yönetim hiyeragrşisi içerisinde bir koltuk neden pazarlık sebebi olabilir????

Sorunun cevabı açık “Rant”……. Belediyelerde etkili koltuklarda oturmanın mutlaka getirileri var ki pazarlık masalarında yer alıyor.Örneğin yokluktan gelen kimi Belediye Bürokratlarının oturdukları villalar hakkında ki iddiaları hatırlamanızı öneriyorum.

“Rant”sağlamanın çok farklı yolları vardır.Yılmaz Hoca, 25 yıllık iktidarında iki bölge hariç Eskişehiri merkeze hapsetti.Bu bölgenin bir tanesi Sümer Mahallesinde bulunan “Kızılyer”.Bugün orada 10-15 milyona daireler satılıyor.Diğeri Söğütönü-Keskin yolu.

Keskin Mahallesini çok özel bir yere koyan iki faktör vardır.Birinci faktör ve bilinen; Yılmaz Hocamın kaçak villası ile eski özel kalem müdürünün dillere destan olduğu iddia edilen villasının bulunduğu yerdir.

Diğeri Büyükşehir Belediyesinin Yılmaz Hocadan sonra gelen Ayşe Ünlüce’nin Keskin’li olmasıdır.

Eskişehir’in en geniş ve en modern yolunun Söğütönü-Keskin arasında olmasını tesadüf olduğunu düşünen iyi niyetli insanlara; 25 Yıl içerisine yol düzenlemesi olarak “Atatürk Lisesi Kavşağı düzenlemesini”sığdıran,yolları ve kavşakları daraltan Yılmaz Hocanın;Söğütönü-Keskin arasına yaptığı yolu görmesini tavsiye ederim……..Yol medeniyettir.Yolun gittiği yer değerlenir…

Benim param yok fakat parası olanlara yeni seçilecek Belediye Başkanları,Genel Sekreterleri,Özel Kalem müdürleri nerede oturuyorsa,nerede malı mülkü varsa yine çocukları,eşleri,babaları üzerine nereden mal- mülk ediniyorlar ise oradan mal-mülk edinmelerini şiddetle tavsiye ediyorum……..