Satın Aldıklarımıza Ödediğimizin çoğu ambalaj Parası

Sanırım çoğumuz çevre kirliliğinden rahatsızız.Elbette çok da normal.İsterseniz biraz geçmişe doğru yol alalım.Eskiden çevre kirliliği yoktu.Doğru yoktu.En fazla çöp diyeceğimiz yağ tenekeleri vardı.Onlar hemen evimize entegre oldular.Neredeyse çoğu evlerimizde çiçek saksısı olmuşlardı.Teneke deyip geçme,çürüse bile çiçeklere faydası vardı.Sanayi tipi teneke artıklar da peynir tenekesi olmuştu.Bir çoğu da oturak.Yani hem işlevsel hem de bitkisel gıda olarak.Sonra ne oldu?

Hiç bir işlevselliği olmayan saksılara geldik.Öylesine özenle hazırlanmışlardı ki herkes çiçeklerini saksıya koydu.Sistem onu özendiriyordu.Niye?Çünkü akıllarına tenekelerin saksı olacağı gelmemişti.Hem de her ne kadar bedeli yağ ile belirlenmiş olmasına rağmen.

Çünkü kapitalizm kar demekti.O zaman tenekeleri tu kaka etmeleri ve saksıları satmaları demekti bu da.Teneke kafadan saksıyı çalıştırma deyimine geçtik !

Pazara giden herkesin elinde file vardı.Pazar sona erdiğinde artık olarak sadece sebze meyve çürükleri, kalıyordu.Kasabalarda çoğu küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarını salıyordu gitsin pazara.Özellikle tavuk bol duğundan onlarda nemalanıyordu.Kuşlar grip olmamışlardı henüz.Pek kağıt yoktu ortada.Olsa da az sayıdaydı.Çünü gazete satışından belliydi bu.Satılmayan gazeteler unla yapıştırılarak kese kağıdı olarak pazarcılara satılıyordu!

Sonra sistem poşeti icat etti.Eee sonuçta kar getiren oydu.Her ne kadar bazıları elde taşınan Pazar çantası yaptıysa da bu pek tutmadı.

Okul çantası,silgi kalem.Çanta eski basmalardan yapılırdı.Takardın koluna,doğru okul yoluna.Kaleme gelince zaten bir tarafı mavi bir tarafı kırmızı kalem vardı.Defterse sarı renkte matematik defteri.Her ne kadar uçları kıvır kıvır olsa da dirseklerden, bir iki defter yetiyordu.Silgide zaten bir iple boyuna asılırdı.

Sonra sistem çantayı icat etti.Bir kalemden bin kaleme geçildi.Binlece silgi.

Binlerce bez çanta bir kalemde silindi.Bond çantaları,vs .

Hatırladığım kadarıyla bezden çizgili mendiller vardı hemen hemen herkesin cebinde.Arka cebinde tarak ve horozlu ayna.Bir de Pertev krem.Mendilller atılmazdı sokağa,en fazla yıkanırdı.Tarak horozlu ayna ve krem,büyük lüks.Atılır mı hiç!Atılsa da çöpe giderdi.Epey bir kullanım süresinden sonra.

Sonra sistem kağıt mendiller çıkardı.Peçeteler de mutfakta ve temizlikte kullanılan eski basmaların yerini aldı.Tarak pek kullanılmaz oldu.Önceden briyantin sürülen saçlar artık jöleliydi.Saçları bozmayan spreyler çıktı.Bu da para demekti.

Kibrit kutuları ve gazoz kapakları birer oyun aracıydı sokakta.Biriktirme modaydı.Oyunda ütenin yani kazananın mal varlığıydı.Sonra misket.

Sistem olayı çaktı.Çakar çakmaz çakmak çıkardı.Kullan at!Kullanıyordun atıyordun sokağa.

Sonra denişik çakmaklar!Bu da para demekti.

Örnekler çoğaltılabilir.Baktılar ki ayakkabı boyacıları fazla kazanıyor.Tüplü hazır ayakkabı boyaları çıkardılar.

Eee gelişim .Elbette.Ancak gelişim bireysel kullanım alanlarındaydı sadece.Teknik gelişim.Olur mu?Biz satarız dediler.Olay ülkelerarası oldu.

Nicole Tesla’’Bilim insanlığın lehine kullanılmadıkça sapıklıktır’diyor.

Bilim artık,ne biliiiiiim teknolojinin hizmet alanına girdi.

Toparlarsak-ki biraz zor-satın aldığımız malların çoğunu ambalaj olarak satın alıyoruz.Sonra da bunları kullanıp sokağa atıyoruz.

Öğretim de önemli.Ama eğitim .Çok farklı bir olay.

Umarım beyin kirliliğine yol açmadım.