Site Rengi

DOLAR 34,4822
EURO 36,2388
ALTIN 2.960,73
BIST 9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 18°C
Parçalı Bulutlu
Eskişehir
18°C
Parçalı Bulutlu
Cum 17°C
Cts 1°C
Paz 2°C
Pts 3°C

Başkan da Bunu Yaparsa Cemaat Ne Yapmaz ki!

18.01.2021
A+
A-

Gündemdeki tartışma konusu Büyükerşenlere ait olduğu iddia edilen Yukarısöğüt önündeki kaçak yapıyla ilgili. AK Partililer bunu köpürtmek istiyor. Ne yazık ki, istedikleri sonucu almıyorlar. Attıkları taş kurbağayı ürkütmüyor bile.
Bunu gördük.
AK Parti’nin Eskişehir teşkilatının, yönetimlerinin, milletvekillerinin ve belediyelerdeki meclis üyelerinin halini bilmeyen mi var?
Herkes, başka bir hesap içinde.
Onun için, başarılı olamıyorlar.
Olmaları da mümkün görünmüyor
Çünkü birlik, beraberlik içinde değiller.

YAPI KAYIT BELGESİ ALMAK  İMAR AFFI SAYILMAZ.
Bu yasa çok önemli bir torba yasası. 7143 sayılı kanunun içinde 3194 S.K nun 16 Md sine ilave yapılarak bu çerçevesinde çıkartılan kamu oyunda imar affı olarak bilinen bir değişiklik.
Afet risklerine hazırlık kapsamında, ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışın sağlanması amacı ile, 3194 sayılı kanuna geçici 16.maddesi eklenmiştir.
Bu yasanın, ne şekilde uygulanacağını belirleyen 6 Haziran 2018 resmi gazetede çevre ve şehircilik bakanlığı tarafından yayımlanan tebliğ yayımlamış
3194 sayılı imar kanunu geçici 16. maddesi ne dayanılarak hazırlanan usul ve esasları kapsayan tebliğ, işlemlerin nasıl yapılacağını detaylandırmış.

CHP SÖZCÜLERİ, BU DEĞİŞİKLİKLERİ YERDEN YERE VURMUŞTU
Bu yasa çıkarken, CHP’nin sözcüleri çok eleştirmişti. Neler söylemişlerdi neler? HattaCHP’li belediye başkanları bu konuda eleştirilerini yüksek perdeden dile getirmişlerdi.
Özetle, Belediye başkanları çıkartılacak bu yasa ile kaçak yapılarla mücadelenin çok zorlaşacağını ve imar planların delik deşik olacağını iddia etmişlerdi.
Belediye başkanlarının getirdikleri eleştirilerinde elbette haklıydılar. Çünkü vatandaşla onlar yüz yüze kalıyorlar. Kaçak yapılaşmalar kentlerin çeperlerini ur gibi sarmış. Kronik hale gelen sorunlar bir türlü çözülemiyor. Zamanında imar planlama şehirleşme konularında yeterli çalışmaları yapmayan belediyeler, seçimlerle bir başka belediye yönetimi göreve geldiğinde kısır döngüye giriyorlar. Türkiye’nin ana sorunları çarpık kentleşme ve getirdiği sorunlar nedeniyle belediyeler ne yapacaklarını da şaşırmış durumdalardı.
Bir taraftan, çok kısıtlı kalan arsa üretimizamanında imar planlarının hazırlanmayışı yüzünden, talebe cevap veremeyen belediye yönetimleri arsa fiyatları rayiç bedellerinin birkaç misli artarken, arsa spekülatörleri çok ciddi havadan para kazanmışlardır...
Artan arsa fiyatları veya ruhsat işlemlerine deki belediyedeki bürokratik mevzuat çıkmazlarızamanında yapılan imar ve parsel hataları bir türlü düzeltilmek istenmeyince vatandaş çözüm yolu olarak rüşvet, avantalar, komisyon, hediyeler vererek sorunlarını çözmek yolunu tercih etmek zorunda bırakılması yüzünden vatandaşı kaçak yapılaşmaya itiyordu.
Bu durum, yıllardan beri bilinen bir gerçekti. Çözümü elbette var. Ama çözüm için belediye başkanlarının ilk önce, belediyeciliğinin ne olduğunu bilen belediye başkanları olsa mesele değil.
Ne yazık ki, belediyecilik konusunda hiçbir bilgi ve birikimi olmayanlar belediye başkanı olabiliyor. Sorunun temelinde liyakat sahibi olmayanlar sorununda yatıyor.

KAMUOYUNDA, BÜYÜKERŞENİN KAÇAK VİLLASI OLARAK HABERLEŞİNCE
CHP’li Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın eşi Seyhan Büyükerşen tarafından, kanuna aykırı olarak yapılan kaçak yapı” için, haksız ve hukuksuz bir şekilde, Yapı Kayıt Belgesi alabilmek üzere, 25 Ekim 2018’de Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvurduğu, 4 bin 199 metrekare arazi üzerindeki 148 metrekare alanı kapsayan evlerinin, 31 Aralık 2017’den önce inşa edildiğini ifade ederek, gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu basında yer almıştır.
Yapılan bütün başvuruları tek tek inceleyen Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Büyükerşen’in başvurusunu da inceleyerek, 2019 yılında inşa ettiği kaçak yapıyı, 2017 yılında yapılmış gibi gösterdiğini ortaya çıkarmış ve yasal hale getirmek üzere yapılan hukuka aykırı işlemi tespit etmiştir. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, gerçeğe aykırı beyandabulunan Seyhan Büyükerşen ’in kaçak yapısıiçin verilen “Yapı Kayıt Belgesini” iptal ederek, konuyu yargıya taşımış ve Seyhan Büyükerşen hakkında resmî belgenin düzenlemesinde yalan beyanda bulunmak suçundan, kamu davası açılması talep etmiştir.
Eskişehir, Cumhuriyet Başsavcılığı da Büyükerşen’in atılı suçu işlediğini belirlemiştir.
Bugün geldiğimiz noktada Büyükşehir Belediye Meclisinde, Tepebaşı BelediyesininYukarı Söğütönü Mahallesi Köy Yerleşik Gelişim Alanının Planlanması, kaçak yapıyı imar planına sokmak ve bu olayı örtbas için,Meclis’i bu suça iştirak etmek için kurulan bir kumpastır.

Peki, şimdiye kadar Eskişehir nazım imar planlarını yapma becerisi gösteremeyen ve sürekli AK Partinin meclis gurubunu ben, planyapmak istiyorum ama ah! Bu AK partili meclis üyeleri beni hep engellediler algı yönetimi ve kara propagandası ile, herkesi kandırmaya çalışan Büyükerşen’in yasa dışı bir imar faaliyette bulunduğunun farkında mıdır?Herhalde farkındadır
Nasıl olsa bana bir şey yapamazlar diye düşünüyor olabilir. Veya; ne olacak alt tarafı prefabrik bir yazlık ev. Kim! ne söyleyebilir ki?

İmar kanunda kaçak yapı açıkca suçtur. Hiç gizlenecek falan tarafı da yoktur. Vatandaş değil böyle bir bina yapmayı, kendi arsası üzerindeki müstakil evinin çatısını kısmen tadilat yapmaya kalksa, belediyenin yetkilileri hemen buna müdahale eder ve zabıt tutar, ceza yazar. Çünkü basit gibi görünmesine rağmen yapılan tadilata bile ruhsat alınmaktadır.

Bunu herkes bilmektedir.
Hele, şu anda belediyenin sürekli daimi yönetim kadrolarında yer alan Erdoğan Aydoğmuş hem bürokrasisinde yer almakta, hem de karar organı üyesi olarak, hem de İmar Komisyon başkanıEn azından mevzuata hâkim olduğu söylense de bu tamamen söylentidir.

Eski arkadaşları olan Mustafa Enfez’ in adı kanun Mustafa’ya çıkmıştı. Genel sekreterlik pozisyonundan, Yılmaz Büyükerşen’in seçilmesi ile birlikte Alpu yolu üzerindeki arıtma tesislerine sürgüne gönderilmiş kendisi sonraları istifa ederek ayrılmak zorunda bırakılmıştı. Yine Zehra KAYA’ hatırlatmakta fayda var. Büyükşehir imar daire başkanlığından, genel sekreter yardımcılığına ve genel sekreterliğe kadar yükselen bir isim. Yukarıdaki isimler önemli isimler. Yılmaz hoca seçildiğinde kadroları yoktu. Teknik Kadro tamamen Orhan Soydaş’ın kadrosuydu..
Daha birçok bürokrat vardı o dönemlerden kalan.

İşte o dönemlerde görev yapan bir isimdir. Erdoğan Aydoğmuş. İşin içinde olduğundan doğal olarak İmar Mevzuatına hâkimdir. Kendisi, şehir plancısı, harita mühendisi, mimar, olmamasına rağmen bir inşaat mühendisi olarak ömrünü bu konulara vakfetmiş bu konuları en iyi bilenlerin başında gelmektedir.

Hele, Büyükerşen’in ekibinden bir de Erkan Uçkan var ya…Anadolu üniversitesinden yatay geçişle gelen.. Bu işlerin ordinaryüsü. Keşke yılmaz hoca, eskiden kendilerine danışmanlık yapan bu uzmanlardan bilgi alsaydı, danışabilseydi.

BU GÜNE KADAR İMAR SORUNLARI HEP GÖZ ARDI EDİLDİ..

Vatandaşın imar ile sorunlarını göz ardı eden, kulak tıkayanlar Yılmaz Büyükerşen’in eşi tarafından yaptırılan kaçak yapıya bilerek ve isteyerek göz yummuşlardır. Veya görmezden gelinmiştir.
Neden?
biliyorlardı. Her gün prefabrik inşaat takip ediliyordu. Sırası geldiğinde bu bombayı patlatırız düşüncesi egemendi ve öylede oldu..

HOCAYI İTİBARSIZLAŞTIRMA  SENARYOSU GERÇEK OLUYOR..

Gelişen olaylar şunu kanıtlıyor. TamamenYılmaz Hocayı kamuoyunda “itibarsızlaştırmaoperasyonu. Arkadaşlar bir düşünün. İstanbul’da CUMHURBAŞKANILIĞI iletişim Başkanının oturduğu evin yanındaki hazinenin boş arsasını.  

Niyet belli.. Mezbelelik ortadan kalksın, güzel bir çevre düzenlemesi yapılarak burada oturulsun.

Hiçbir mimari, inşaat yapılmamasına rağmenyandaş basın nasıl da kıyamet kopartmıştıAynı hassasiyeti, Eskişehir’deki basınından beklemek hakkımız değil mi? Basın halkın sesi, kulağı, gözü değil mi? Bu konuyu gündeme getirmeseydi, kimsenin de haberi olmayacaktı.

Ne yazık ki, yereldeki özgür basınımızın güzide temsilcileri haber değeri çok yüksek olan bu haberi bilsinler diye, onlar yorulmasınlar, diye gündeme getirmek bir vicdanı sorumluluk olarak değerlendirmekteyiz.

DÖRDÜNCÜ KUVVET BASIN AMA KİRALIK OLMAYACAK

Demokrasimizin 4. Kuvveti olarak değerlendirilen basınımız bu haberleri, inşallah manşetlerine taşırlar ve hem yasadışı hem de şehircilik ilkelerine aykırı olan bu eylemin Büyükerşen’in eşi tarafından politik gücünü nasıl kullandıklarının önemli bir işaret fişeği olarak değerlendirileceğinin umudunu taşıyorum.

Gerçi, Seyhan Büyükerşen’in bu işlerden de anladığını söylemek büyük haksızlık olur.

Ayıp da olur. Bunu AK Parti hiçbir zaman polemikkonusu yapmamalı.

ESENTEPE-SÜTLÜCE-YEŞİLTEPE-SAKİNTEPE-ŞARHÖYÜK-KUYUBAŞI  MEZBELELİK..

Esentepe, Sütlüce ve Yeşiltepe’nin halini biliyorsunuz. Çevreyolu üzerinden gelen birinin karşılaştığı manzaralar hoş değil.

1999’dan beri belediye başkanlığı yapanların hiç de umurlarında değil. Ne! Büyükerşen’in ne de, Ahmet ATAÇ’ ın…

Bugüne kadar dilimizde tüy bitti. Gelin buraları imar programına alalım ve doğru dürüst bir planlama yapalım.
Burası Eskişehir’in en güzel çekim merkezi olsun dedik.
Ama hiç kimse bizleri dinlemedi.
Söylediklerimiz yazılı basının gündeminde bile yer almadı.
Sanki görünmeyen bir el bizim sesimizi kesiyordu. Söylediklerimiz görmezden geliniyordu.
Zorla mı yazdıracağız!
Elbette hayır.
Bu bizim Eskişehir’i çok sevdiğimizden, insanlarımız daha çağdaş bir şehirde yaşasınlar diye mücadele ettik.

Gerçek öyle değil.
Basının da içinde yer aldığı büyük bir algı yönetimi var.
Bu konularda çok başarılılar.
Bunu herkes biliyor ama kulakları duymuyor, gözleri görmüyor. Şimdilik kuluçkaya yatmışlar.
Bu şehirde bir korku imparatorluğu yapısı oluşturulmuş.
Bir şeyler mi söylüyorsunuz; doğru da olsa ve siz haklı da olsanız susturulursunuz.
Gazeteci de olsanız, yazar da olsanız susturulursunuz.
Bunu biliyoruz.
Nice kalemler, gazeteciler böyle susturulmadılar mı?
Gerçekleri yazamazsınız!
Yazmak isteseler de yazamazlar!

ALGI BELEDİYECİLİĞİ  

Billboard, reklam, propaganda, algı yönetimi belediyeciliği konusunda gerçekten çok başarılılar.
Zaten bütün reklam üniteleri ve gazeteler neredeyse emirlerindeler.
Bu konularda mahirler.
Lafa gelince çağdaştırlar.
Çağdaş şehirlerden bahsederler.
Gerçek böyle midir?
Elbette değildir.

Şarhöyük, Fevzi Çakmak, Kuyubaşı, Esentepe, Sütlüce, Kumlubel ve diğer birçok mahalleyi sokak sokak gezdiğinizde böyle olmadığını görürsünüz.
Sokakların gezdiğiniz zaman görürsünüz.
Dile kolay. Aradan geçen 21 yıl.

Şimdiye kadar Eskişehir’in gelişme planları çoktan bitmeliydi.
Nazım planları ve uygulama planları çoktan bitmeliydi.
Alt yapı sistemleri çoktan bitmeliydi.
Dile kolay aradan geçen süre tam 21 yıl.
Ama bitmiyor.
Her mecliste onlarca plan tadilatları yağmur gibi geliyor.
Biz bıktık, onlar bıkmadı.
Sürekli mazeret üretiyorlar.
Büyükşehir ve Tepebaşı belediyelerinin asli görevlerinden biride imarlı arsa üretme. Şimdiye kadar kaç tane üretildi veya üretebildiler.
Hiç.
Bu konuda gazetelerde bir köşe yazarı yazabildi mi, belki bir iki tanesi hariç.
Nazarlık.
Yazanlar çoktan unutuldu gitti. Birçoğu yazın ve TV yaşamından elini eteğini çekti, kimisi şehri terk edip gitti.
Şehrin hafızası silinmiş.

BÜTÜN ŞEHİR YASASI UYGULAMALARI GÖREV VE YETKİ SORUMLULUK ALANLARI İLE YANLIŞ BİR YASA..

Belediyeler; bütün şehir yasası ile intikal eden arsa ve arazileri satmaktan başka ne yaptılar Allah aşkına. Arsa üretmek, imar programları yapmak, kentsel dönüşüm projeleri geliştirmek belediyelerin asli görevi değil mi?
Asli görev çoktan unutuldu..
Yerini sosyal belediyecilik adı altında, gezdirme ve eğlence programlarına bıraktı.

BELEDİYE YÖNETİMLERİNE SEÇİLENLER BELEDİYECİLİKTEN HİÇ ANLAMIYORLAR..

Maalesef böyle bir durum var..
Türkiye’nin ve demokrasimizin kaderi..
İmar, alt-üst yapı işleri tabii bunlar çok zor işler. İşin kolayı algı yönetmek.
Hem ucuz hem kolay hem de başınız ağrımaz. Tepebaşı’nda hayat var palavrası ile her yere afiş as.. Tepebaşı’nda bozuk yollar, bakımsız parklar, zamanında alınamayan çöpler ve diğerleri..
Yağmur yağmaya görsün. Sokalar göle dönüveriyor. Böyle bir belediyecilik anlayışını yönettiği Eskişehir’de vatandaş ne İMAR hizmeti bekleyebilir ki,
Hiç.
Neden?
Çünkü, kendilerine gelince, kendileri kaçakyapı yaptıkları zaman meşru oluyor..
Eleştirdikleri, yerden yere vurdukları imar barışından yaralanmak istiyorlar.
Fırsatçı yaklaşım değil mi?
Hem de eskiden yapılmış gibi göstererek.
Yapmayın!
Sizler örnek olmalısınız.
Bir söz vardır hoca verir talkımı, kendi yutar salkımı
Tam yerine geldi manzara koyduk. Bizde politika böyle oluyor.

FABRİKALAR BÖLGESİNİ HATIRLAYAN BİLEN VAR MI?

Bunu biz fabrikalar bölgesinin imara nasıl açıldığında gördük.
1995’li yıllarda bölge için yeşil alan olsun diye Eskişehir’de yeri göğü inletenler, sonra buraları imara açıverdiler. Açarken de birçok plan notları adı altında numaralar çektiklerini bilmekteyiz. 

İMAR BARIŞI GEREKLİ MİYDİ?
Apar topar çıkartılan, eksikliklerle dolu eklemelerle yapılan torba yasayla çıkartılan bu değişikler yanlıştı..
Peki, ihtiyaç var mıydı?
Evet vardı..
Birçok hukuki sorunları da içerisine kapsayan ayrıntıları atlamamış bir yasaya ihtiyaç var…
Ama bu politikacılara bırakılamayacak detayları olan bir iş. Öyle paldır küldür ben yaptım oldu anlayışı ile çıkartılmaması gereken bir yasa.

İşte kamuoyunda imar barışı olarak bilinengerçekte yapıları kayıt altına almak için hükümet bir kanun çıkartmıştı.

Kaçak olarak yapılan yapılardan
yasadabelirtilen koşullara uygun olanların affına imar affı denir. 

Anayasa mahkemesi ise, imar affını şu şekilde ifade etmektedir.
Suç sayılan eylemi değil cezayı ve ceza açma dava açılmasını ortadan kaldırır. Af bağışlamadır ve hiçbir zaman eylemi meşru görme değildir. Dayandığı olayların anayasaya uygun olduğu hukuk dışı bulunmadığı ve bunun sonucu olarak meşru ve suç sayılmaması gerektiği anlaşılmamalıdır.

Yine, alınan yapı kayıt belgesi imar açısından ekstra bir hak sağlamaz ve müktesep bir hak oluşturmaz. .
Bu iyi bilinmeli…

GÜNDEMDE SADECE YUKARI SÖĞÜTÖNÜN YERLEŞİK ALANIN İMARA AÇILMASI NE KADAR DOĞRUDUR?
2015’de diğer köylerde de köy yerleşik alan genişletilmesine rağmen neden yalnızca Yukarı Söğütönü’ndeki köy yerleşik alanı planlı hale getirilmektedir?” sorusu çok daha önemli hale gelmektedirPlanların bütüncüllüğü temel ilkesi neden göz ardı edilmektedir. Bu soruların cevapları yoktur.

Çünkü belediyecilik anlayışların da şu yatmaktadırVarlıklı kesimlerine konforlu imar bölgeleri oluşturularak imtiyazlı kesimlere hizmet etmek anlayışı ile hareket eden belediyelerinin amacının halka hizmet etmek niyetinde olmadığı bir kez daha göz önüne belgelerle serilmiştir.

Sürekli olarak, çağdaş planlama dan bahseden ve büyükşehirin uhdesinde olan bu yetki, neden Tepebaşı Belediyesi’ne devredilmek istenmiştir? Tepebaşı Belediyesi’nin köylerdeki imar faaliyetlerine düzen getirmek amacıyla, köy evleri projesi de vardır. Keşke, bu haktan faydalanılsaydı!

Sayıştay raporuyla tespit edilen usulsüzlükler yetmezmiş gibi, bir de üstüne, Büyükerşenlerin kanuna aykırı olarak yapılan “kaçak yapısı” hukuka aykırılıkları en üst seviyeye getirmiştir.

VATANDAŞ NE YAPSIN?
Sade vatandaşın, kendi evinin önüne yaptığı bir tadilata bile
müsamaha göstermeyen CHP’li belediyelerimizin, sıra kendi kaçak yapıya gelince nasıl da sus pus oluveriyorlar…
İkircikli yaklaşım.

Yeter ki çıkarlar söz konusu olmaya görsün. Sus pus oluverirler.
Susanlar sadece meclis üyeleri,partinin il ve ilçe başkanları, milletvekilleri ile sınırlı değil elbette… 

Habbeyi kubbe yapan İMO, TMMOB, Plancılar odası ve diğer STK, demokratik kitle örgütleri. Herkes sus-pus oluvermiş!
Sesleri neden çıkmamaktadır?
Bilen var mı?

KAÇAK YAPI TUTANAKLA TESPİ EDİLMİŞ..
Tepebaşı Belediyesi bu
yapının kaçak olduğunu tutanakla tespit etmiş midir, etmemiş midir?
Ceza kesmiş midir?
Sözde tespit ettiği söylenmektedir.
Peki, hangi tarihte tespit etmişlerdir?
Bu tespit tarihi çok önemlidir.
Biz, bu yasa dışı olayın takipçisi olacağız. 

BELEDİYELERDE METAL YORGUNLUĞU VAR 

Belediyelerde yıllardır süregelen bir metal yorgunluğu var. Belediye üst yönetim kadrolarındaki aile yönetimlerinin etkin olduğu ve liyakatsiz yakınlarını büyükşehirde nasıl istihdam edildiklerini bilmekteyiz

Artık, işler rayından çıkmıştır. Başkanın, MAKAMINA çok sınırlı olarak geldiği ve işlerini yakından takip ettiği söylenemez. Kendisine iletilen bilgiler doğrultusunda değerlendirmeler yapmaktadır.
İletilen bilgiler doğru mudur, değil midir; bilinmezlerle dolu anlayış varlığını sürdürmektedir.

Büyükşehir Belediye Başkanı da, yapılan yanlışların üzerini örtmeye mi çalışıyor. Hukuk kurallarının egemen olduğu bir belediyenin, iyi yönetimlere ihtiyaç olduğu artık anlaşılmıştır. Bu sürdürülemez durumdur. 

MECLİS ÜYELERİ EL KALDIRIP İNDİRİYORLAR
Bunun bilinmesinde fayda var. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın kendi meclis üyelerinin el kaldırıp indirdiği meclis üyelerinin dışında, AK Parti’li onurlu meclis üyeleri, başkanlarının belediye meclisini kendi menfaati için kullanmasına asla izin vermeyeceğiz! Bu konunun çok yakından takipçisiyiz. Diyor; AK partili meclis üyesi Mustafa Birsen..

STK’LAR SUS-PUS OLMUŞ

Diğer siyasi partilerimizin, STK’ların ve yerel medya kuruluşlarımızın da bu yasadışı işlemlerin yapılmasına göz yumamayacaklarını, yanlış işlemleri kamuoyunun gündemine taşıyacağını, haberler yapacaklarını, bizlerin gösterdiği hassasiyeti göstereceklerine inanmak istiyoruz.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı’nı, imar planlarını yapmakla ve kaçak yapılaşma ile mücadele etme görevi hatırlatmamıza gerek var mı bilmiyorum ama, biz sürekli bu hatırlatmalarda bulunacağız. Bizim görevimiz bu.

Belediyelerin ruhsatlı inşaat yapımına teşvik etmek, kaçak yapılaşmayı önlemek ve en önemlisi, güvenli evlerde ikame ettirmek adınaruhsat işlemlerindeki bürokrasiyi en aza indirmektir.

Bugüne kadar bu konuda belediye sınıfta kalmıştır. Bürokrasiden bıkan vatandaş, çare aramaktadır. Her halde bu ruhsat almanın zorluklarını bilen Büyükerşen, çareyi ruhsatsız olarak kaçak yapı yapmayı daha akılcı bulmuş olacak ki, mevcut aftan faydalanmak istemiştir.

KONU MECLİS GÜNDEMİNDE…
İmar komisyonuna sevk edilen alanla ilgili plan değişikliği ‘oy çokluğu’ ile kabul ediliyor. Konu gündem in en son maddesinde yer alıyor. Gündem oldukça yoğun.. 

MECLİSTEN NOTLAR… 
Meclisi yöneten isim Erdoğan AydoğmuşSezai Aksoy, Selami Vardar, Aydın Arat, Orhan Soydaş, Ömer Eker, Ahmet Ataç belediye başkanlığı yaptıkları dönemlerde imar daire başkanlığı, belediye başkan yardımcılığı yapmış inşaat mühendisi isim…
Piyasada falan hiç çalışmamış. Proje çizmemiş, şantiye mühendisliği yapmamış ömrü belediye bürokrasisinde geçmiş bir isim…
Bir ara gayrimenkul ekspertiz uzmanı olarak piyasada çalışmış olsa da süreli bir çalışma olmamıştır.
Emekli olduktan sonra da meclis üyeliğine Ahmet Ataç’ın kontenjanından Yılmaz Büyükerşen’in oluru ile hem Tepebaşı hem de Büyükşehir belediye meclis üyeliği görevi yanısıra yine belediye başkan yardımcısı, imar komisyon başkanlıkları, ESKİ genel kurul üyeliği ve komisyon görevleri ve diğerleri… Üzerinde taşıdığı sıfat, unvanları ile oldukça yüklü görevlerinin yanı sıra sorumlulukları da var.
Hani deyim yerindeyse “bulunmaz Hint kumaşı” gibi…

TALİMAT BÜYÜKERŞEN’den…
15 Ocak 2021 tarihli meclisi Erdoğan AYDOĞMUŞ yönetecek. Talimat Büyükerşen’den…  .
Peki, neden Erdoğan, sorusuna verilecek cevap çok basit: Hiç kimsenin bilemeyebileceği bilgilere sahip. Yapılacak işlem Tepebaşı bölgesinde dolayısıyla bütün gelişmeleri daha iyi bildiğinden en iyi açıklamaları o yapar düşüncesi sanırım Büyükerşen’in kafasında şekillenmiş.
Aydın Ünlüce’ye verse, bu işin tadı tuzu kaçar. Tepebaşı Belediyesi ve teknik konularda yeterli bilgiye sahip değil.
Nuray Akçasoy’a verse gereksiz polemiklere neden olur, risk olur.

‘Riski en aza kim indirir sorusunun’ cevabı; çiçeği burnunda harita mühendisi Hasan Ünal’a verse şimdiden onu aslanların önüne atmış olur. Gelecek vaat eden bir isim. Politikada tecrübe kazanması lazım
Bu işleri Erdoğan’dan falan kat kat daha iyi bilir..25 yıllık haritacı.. Büyükşehir belediye meclisini şimdiye kadar yönetmeyen bir Erdoğan Aydoğmuş kalmış
Eh! pandemi döneminde o da sırasını savmış oldu. Bayram değil, seyran değil eniştem beni niye öptüTelefon diplomasisinde gündeme getirelim mi, getirmeyelim mi tartışmalarına son noktayı Büyükerşen koymuş anlaşılan.
Bazı belediye meclis üyelerini arayan Büyükerşen onları dinlemiş ve son olarak…
“Komisyon karar altına aldıysa gündeme
getirin.” Yoksa sürekli kamuoyunda tartışma konusu başka yönlere çekilir.

BELEDİYE MECLİSLERİNDE SEÇİLEN MECLİS BİRİNCİ BAŞKAN VEKİLLERİ NEDEN MECLİSİ YÖNETMEZ ANLAYAMADIM.

Bu işte bir yanlışlık var.. O zaman meclis 1.ve 2. Neden seçiyor. Sadece başkanlık faaliyet raporu müzakerelerinde görev yapsın diye her halde olmaz..
Bu konuda eski İl genel meclis üyeliği ve il genel meclis başkanlığı yapmış 2014 yılında İl genel meclisleri kaldırılınca, Odunpazarı belediye meclis üyeliği ilk sırasından seçilen Ahmet Yapıcı Büyükşehir belediye Meclis üyeliği ve meclis 1.başkan vekilliği yapmış bir isim Meclis’i diyor başkanın olmaması halinde meclis 1.başkan vekili yönetir.. Bu durumu bende anlayamadım diyor…

İBRAHİM ASLAN ÖZEL RİCA ÜZERİNE KONUŞAMADI.
Söz almak isteyen İbrahim Aslan’ın uzun konuşma yapabileceği ihtimalini tahmin eden ve gözlemleyen Erdoğan Aydoğmuş un özel ricasıüzerine ne söyleyeceğini bilemedi.
Eskilerde kalmış solculuk damarı kabarırsa ne olacak.. Hani hukuk, demokrasi diye söze başlarsa baş ağrıtır vallahi.
Kem küm etti, besbelli bir şeyler söyleyecekti. Boğazında düğümlendi.. Demokrasiyi içsel olarak yaşadı.
Öyle ya.
Konuştuğu zaman demokrasi konusunda fetvalar verme alışkanlığı olan ve hatipliğini kimseye bırakmayan İbrahim ASLAN ne diyeceğini bizlerde merak etmiştik..
Demagojinin bütün makamlarını ustaca kullanma deneyimine sahip olan İbrahim Aslan gerçekten bu karşısında ne yapacağını şaşırdı.
CHP yönetimindeki belediye meclisinde! Sesini kestiler.

OYLAMA BAŞLIYOR
Erdoğan Aydoğmuş bir teklifte bulunuyor. Böyle oylanması uygun mudur bilmiyorum diye başlıyor sözlerine. Gündem maddelerini sıralıyor. Komisyondan gelen raporlar oldukça fazla.. Oku oku bitmez. Toptan oylama metodu.
Değerli meclis üyeleri, komisyonlara sevk edilen gündem maddeleri oy birliği ile komisyonlarda karar bağlanmıştır. Komisyondan geldiği şekilde oylansın sözlü önerge var Mustafa Bey’den... Komisyondan oy birliği ile geçtiği için gelen ilgili gündem maddelerinizi oylarınıza sunuyorum” Kabul edenler!
Kabul etmeyenler!
Oy birliği ile kabul edilmiştir!

Arada CHP Meclis üyesi Mustafa Önder söz alarak bir şeyler söyledi ama hiçbir şey anlayamadık. Sadece aklımızda kalan “lakin” diye başlayan cümlesi. Gündemin son maddesini herkes bekliyor. Kamuoyunda beklenti büyük. Öyle ya; mal bulmuş mağribi gibi gündem maddesine sarılan AK Partililer şimdi neler söyleyecek?
Kamuoyu da acaba AK Partlili meclis üyeleri neler söyleyecek?
Bütün gazetelere haber verilmişti. Kanal 26da iki kamera göndermişti. Tarihi bir anı kayıt altına almak istiyordu.

TARTIŞMA BAŞLIYOR
Mustafa Birsen daha söz istemeden büyük bir nezaketle Erdoğan Aydoğmuş sözü Mustafa Birsen’e veriyor.
Büyükerşen’in yönetmediği toplantılarda nedense hiç tartışma çıkmıyor. Mustafa Birsen’e ‘atarım seni’ dışarı diyen de olmuyor.
Mustafa Birsen başlıyor konuşmaya:
Sayın başkan, Değerli meclis üyeleri”
Basında yer alan Büyükerşen’e ait yapı ile ilgili aşamaları, şehircilik il müdürlüğünün işlemlerini anlatıyor.
Uzun konuşmasının bir yerinde dikkat çekici bir cümle kullanıyor. Yukarısöğütönü Mahallesi köy yerleşik imar planının getirilmesi, kaçak villayı plana sokmak ve burayı örtbas etmek için kullanılacağı endişesi bizde hasıl olduAçıktan diyor ki; burayı örtbas etmeyin. Endişeliyiz.
Siz de, Tepebaşı Belediyesi Başkan Yardımcılığı yapıyorsunuz. Şu an başkan vekili olarak, Tepebaşı Belediyesi tarafından bu konuda bir işlem yapılmış mıdır, tutanak tutulmuş mudur? Bahsettiğimiz noktalarla birlikte konuya ilişkin ret oyu vereceğimizi beyan ediyoruz”..

Sertleşmeden, sakin bir dille anlatım. Ancak bu kadar güzel bir üslupla söylenebilirdi. Erdoğan Aydoğmuş şaşırmış bir ifade ile diyor ki: “Bize müracaat etseydi zaten ruhsat verirdik. Böyle bir duruma nasıl düştü, ben çözemedim”
Bu sözlerin sahibi Ahmet Ataç’ın Başkan yardımcılığını ve Tepebaşı-Büyükşehir imar komisyon başkanlığını aktif olarak yapmaya devam eden Erdoğan Aydoğmuş…
Meclis Başkan vekili Erdoğan Aydoğmuş ise şunları söyledi: “Köy yerleşik alanı içine alınmış yerlerde tarım vasfı kalmaz. Bu yer 2016 tarihinde Köy yerleşik alanı içine alınmış.”
Büyükşehir imar komisyonunda AK Partili Tuncer Köküer komisyon başkanı: “Ben de komisyon üyesiyim, aynı zamanda belediye başkan yardımcılığı görevim de var. Komisyonda Mustafa Bey de var. O zaman biz bu sorunları gidermek için karar almıştık. Orada tarımsal vasıf diye bir şey kalmamış. Birçok kamu kurum ve kuruluşlarından gerekli yazıları zaten almışız... O nedenle biz geleceğe yönelik. Yoksa bu günkü hâle düşeriz. Burada planlanan alana göre yapılan hesaplamalarda tahminen 7 bin kişi falan yaşayacak. Daha beş-binlikleri yapılacakArkasından buna uygun binlik uygulama planları yapılacak. Düşük yoğunluklu bir yerleşim alanı olacak. Belki iki katı geçmeyecek. Plan notlarında bunlar yer alacak. Plan yapmak şart. Planları gelecek için yapıyoruz.

ERDOĞAN’IN ŞAŞKINLIĞI…
Arkadaşlar, 2016 yılında bahsedilen alan yerleşik alan sınırları içerisine girdi. Burada herhalde Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i arkadaşları yanıltmışlar. Niçin böyle bir duruma nasıl düştü ben çözemedim. İnşaat ruhsatı alınabilecek konumda iken böyle bir duruma düşüldü bilmiyorum Tepebaşı Belediyesi olarak tespit işlemlerini yaptık.

İŞLEM YAPILACAK…
Birsen’in sorusu üzerine; Erdoğan Aydoğmuş: “Endişe etmeyin! 3194 sayılı imar kanununu 32. ve 42. maddelerine göre işlem yapılacak.
Koşulları sağlamıyorsa ruhsata bağlanamıyorsa yıkılacak. Her vatandaşa ne işlem yapıyorsak aynısı yapılacak” dedi.

AYDIN ÜNLÜCE SÖZ ALIYOR
Neden söz alıyor anlamıyorum!. Sözde hukuk bilgisini konuşturacak. Yılmaz hocaya kendisini şirin gösterecek besbelli. Yahu kardeşim senin okuduğun kadar biz de birkaç adım ötesinde evrensel hukuk mürekkebi yaladık. Hele, kamu hukuku deyince anlata anlata bitiremeyiz.
Orası meclis. Yani karar organı. Muhalefetin meclis üyeleri de kimseyi suçlamıyor. Hukuk dışında yapılan bir işlem var. Yapılacak bir plan tadilatı ile yapı, kaçak olmaktan kurtarılacak… İmardan artık anlaman lazım. Geçmişte hâkimlik yapmışsın, bilirsin.
Yargının verdiği veya vereceği her karar doğru da olmayabilir. Karşıt savunma hakkı da kutsaldır. Karar kesinleşinceye kadar kişi masumdur ve masumiyet karinesi dediğimiz şey de budur. Onun için hukuk devletinin üstünlüğünü savunuyoruzMeclisler birisini suçlayıp iddia edip onu yargılamak olmadığı gibi meclislerde, parti politika yapmak da yasaktır.

Artık şu meclis üyeliğini öğrenin. Hocayı görünce aman efendim, emredersiniz tavırlarınızdan vazgeçin!
Kimse, size Yargıtay kararlarını sormuyor?

ANLAYAN BERİ GELSİN
Aydın Ünlüce’nin ne demek istediğini anlayan varsa, beri gelsin!
Yargıtay’ın biz ne kararlarını gördük. Dün dediklerini bu gün farklı yorumluyorlarAnayasa mahkemesi kararları da öyle. Meclislerde yargı kararlarının içtihatlarını değerlendirme merkezi değil.
Yargı kendisini yasama yerine koyamaz. Bunu bütün hukukçular bilir. İçtihatlar yasa da belirlenmiş olan bir boşluk var ise, bu durum somut hale gelmişse içtihat o zaman gelişir.
Hatta bu boşluğu gidermek yasamanın görevidir.
Sivrihisar Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü tek soru soruyor: “Bu yer de Büyükerşen’in yeri var mı?”
Cevap: evetHafifçe tebessüm ediyor.

KAZIM KURT KURTARICI ROLÜNDE…
Konu yeterince anlaşıldığı söyleyen Odunpazarı Belediye Başkanı Kurt her zaman olduğu gibi deneyimini konuşturuyor. Komisyon raporunun oylanmasını söylüyor ve oylama yapılıyor.
Komisyon raporu oy çokluğu ile geçiyor. AK Parti “ret oyu veriyor.
Peki ya sonrası?
İş bitmiş, gündem kapanmış. Ak Parti gurup başkanvekili Murat Özcan söz alıyor.Erdoğan Aydoğmuş’a teşekkürler ede ede bitiremiyor!
Özcan twett atmış.. Yorulduk demiş..
Böyle bir meclis gündemi daha geçti.. Anlayamadığım şu. Muhalefet eden AK partili meclis Üyeleri miydi?Yoksa? tek başına Erdoğan Aydoğmuş muydu?
Sahi, Tepebaşı Belediye Başkanı neden gelmemişti?

AK PARTİ’NİN Büyükşehir meclis üyesi avukat Fatih Özata. Korona COVİD-19 Çin aşısı olmuş… Daha çok genç. Henüz 30 yaşında. Riskli guruptan değil.. Sosyal medya çalkalanıyor.
Nasıl olsa 28 gün sonra bir daha olacak!
Ama aslında meclis üyelerine muhalefet nasıl yapılır aşısı vurmak lazım..

Okuyucuya kısa-kısa dip notlar
Kaçak villa ile ilgili yazı yaz diyen okura saygılarımla.
Milli emlak md.lüğünde ne olup bittiğinilojmanların kimeNasıl satıldığını, Çevre İl müdürüne sormak lazım! Benim işim değil.
Bana bırakın haktan hukuktan bahsetmeyi diyen arkadaş. Çevre şehircilik il müdürlüğü hakkında iddialarınıza.
Valilik izin vermediyse. Bana ne. Valilik yetkisini kullanmış. Memurun muhakemet kanuna göre,ilin en büyük İTA amiri vali
Gidin bana sorduğunuzu valiye sorun. Neden soruşturma izni vermedin diye!
Biraz, kamu yönetimi ile ilgili kitap okuyun.
Fetöcüler uzaktan yakından hiç işim olamaz, olmadı da. Herkes fetöye methiyeler düzerken biz karşı çıkıyorduk.
Sen o soruyu bana değil, Fetöyle beraber yürüyenlere bir zahmet sor.
Yapı kayıt belgesi ile, tapunun ne ilgisi var anlayamadım kardeşim, yasayı ve tebliği bir okuyun lütfen...
Sorunu çözemediysenAk parti il başkanlığına bizahmet sor. Ben müneccim değilim ki kardeşim.

AFORİZMA
İnsan vardır, fark edilmez süsünden,
Kimi farksızdır koyun sürüsünden,
Ama gördüğün her şekle kapılma,
İnsan anlaşılmaz görüntüsünden..

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.