Başkan Öner, Sakaryabaşı mesire havuzu iddialarına cevap verdi

AK Parti Çifteler İlçe Başkanı Yakup Öner, Sakaryabaşı’ndaki mesire havuzu hakkında kamuoyuna yansıyan iddialar üzerine yaptığı açıklamada, sosyal medyada yer alan yanıltıcı bilgilere karşı vatandaşları resmi verilere ve uzman görüşlerine güvenmeye çağırdı.

“Sakarya Nehri’nin tehdit altında olduğu anlamına gelmiyor”

Başkan Öner, son günlerde Sakaryabaşı Mesire Havuzu hakkında kamuoyuna yansıyan bazı iddialar olduğunu belirterek, “Özellikle havuzda çatlaklar, su kaçakları olduğu ve ilgili kurumların buna müdahale etmediği yönünde ciddi eleştiriler gündeme geliyor. Bu konuda yapılan teknik incelemelere, resmi verilere ve geçmişte yaşananlara dayanarak kamuoyunu doğru bilgilendirmek istiyoruz. Sakaryabaşı, Sakarya Nehri’nin doğduğu ve doğal kaynaklarla beslenen çok geniş bir alan, 2 milyon 750 metrekare, bahsi geçen mesire havuzu 30 bin metrekare ile bu büyük kaynak sisteminin yalnızca yüzde 1’lik bir kısmından besleniyor. Sakaryabaşı kaynaklarının sadece mesire havuzundan çıktığını zannetmek büyük bir yanlıştır. Yani havuzda yaşanan herhangi bir sorun, tüm Sakaryabaşı’nın ya da Sakarya Nehri’nin tehdit altında olduğu anlamına gelmiyor” dedi.

“Mesire havuzunun taş dolgu duvarlarında çatlaklar ve kaçaklar tespit edilmiştir”

Başkan Öner, su azalmasının nedenini şu kelimeler ile anlattı;

“2020-2025 yılları arasında yapılan ölçümlere göre, su akım miktarında yıllık değişimler gözlemlenmiş. Bu dalgalanma tamamen doğal nedenlere bağlı. Yani suyun azalması, ihmal ya da müdahale değil; kuraklık, yağış azalması ve mevsimsel etkilerden kaynaklanıyor. Genel olarak ortalama akım değeri ile sadece yüzde 7’lik bir düşüş tespit edilmiştir. Kaynakların debisi yıllara göre değişkenlik gösterebilir; bu normaldir. Peki kaçak var mı? Evet, mesire havuzunun taş dolgu duvarlarında ve taban yapısında bazı çatlaklar ve kaçaklar tespit edilmiş. Özellikle yüksek su basıncının olduğu dönemlerde bu kaçaklar daha belirgin hale geliyor. Ancak bu teknik durum biliniyor ve Çifteler Belediyesi 2024 Mart sonu ve Temmuz aylarında mesire havuzuna ait kapakları açmak suretiyle havuzda depolanan suyu boşaltarak temizlik çalışması yaptığı, üniversite hocalarıyla inceleme yaptığı tespit edilmiştir. Havuzun sızıntı, kaçak olduğu düşünülen bölgelere kil ve benzeri şeyler basarak çalışmalar yaptığı tespit edilmiştir. Bu çalışmalar havuzun birçok göze kaynaklarını olumsuz etkileyebilir ve kapanabilecek gözelerden dolayı dolum sürecini çok fazla etkileyebileceğinden ve doğal dengesini bozabileceğinden, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu’nda cezalar Madde 65’e göre Sakaryabaşı kaynakları ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından izin almadan yapılacak olan her türlü çalışmalarla ilgili, temizlik, bakım, onarım ve benzeri, hukuki süreç başlatılacaktır.”

“Sakaryabaşı kurumuş değil, kaynaklarda ciddi bir kriz yok”

Ayrıca Öner, çözüm süreci konusunda da, “2024 yılı sulama sezonunda mesire havuzundan 356 dekar arazi için sulama birliği ile tek yıllık sadece hububat sulaması için şebeke dışı sözleşme yapılmıştır. Ancak, vatandaşlar tarafından sözleşmeye uyulmamış, bu alanlara çok fazla su ihtiyacı olan yeşil ürünler ekilmiştir. Bu nedenle kanun gereği çiftçilere ceza uygulanmıştır. Havuzun sulama sezonunda temizlik diyerek kapakların açılarak boşaltılması sonucunda, aralarında Çifteler Belediye Başkan Yardımcısı’nın da olduğu vatandaşların yeşil ürün ekimi nedeni ve havuzdan izin verilenden çok fazla su çekilmesi sonucunda su seviyesinde azalmalar yaşanmıştır. Peki şimdi ne oluyor? DSİ, bölgedeki teknik kontrolleri sürdürüyor ve havuzdaki çatlakların kapatılması için enjeksiyon yöntemiyle dolgu yapılması, ayrıca özel katkılı betonla yapıların güçlendirilmesi yönünde planlamalar yapmış durumda. Yani müdahale ediliyor. Sonuç olarak, Sakaryabaşı kurumuş değil, kaynaklarda ciddi bir kriz yok. Havuzdaki kaçaklar biliniyor, teknik çözüm süreci planlanmış durumda. Doğal alanlarımızı koruyalım, ama bilgiyle. Sorumluluğu sadece tek bir kuruma yüklemeden, herkesin gerekeni yapıp yapmadığını sorgulayalım. Sosyal medyada dolaşan bilgi kirliliğine değil, verilere ve uzman görüşlerine kulak verelim.” diye belirtti.