“Bitti Dünya Sürgünüm”
“Bitti Dünya sürgünüm”
Senin kalbinden sürgün oldum ilkin,
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin, şölenlerin, ayinlerin, tortuların dışında.
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim.
Af dilemeye geldim affa layık olamasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
Güneşi bahardan koparıp
Aşkın bu en onulmazından koparıp
Bir tuz bulutu gibi savuran yüreğime
Ah uzatma dünya sürgünümü benim
Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil
Ayaklarımdan belli
Lambalar eğri
Aynalar akrep meleği
Zaman çarpılmış atın son hayali
Ey miras değil mirasın hayaleti
Ey gönlümün doğurduğu
Büyüttüğü emzirdiği
Kuş tüyünden ve kuş sütünden
Geceler ve gündüzlerde
İnsanlığa anıt gibi yükselttiği
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim….
Vee işte gökkubede hoş bir seda ile veda etti üstad.
Marifetlerin en alasının hakkını vererek.
Şiir kalbî bir lisandır.
Üstad SEZAİ KARAKOÇ,
diğer şairlerden farklı bir çizgide dururdu hep.
Yaşam felsefesi İslami temeller üzerine kurulu olduğu için, kalemi de hep bu eksende nakşetti.
Mona roza ile ilk Fethi başardı gönül hanesinde tüm Edebiyat severlerin.
Sonrasında yüzlerce eser ile adeta kendini genç nesile adadı.
Başta şiir olmak üzere düşünce ve siyaset üzerine dünya Müslümanlarının hidayetine vesile olmak için eserler üretti.
Örnek bir hayat, sağlam bir fikir örgüsü ve edebi bir miras bıraktı geride.
Günümüzde herşeyin samimiyetini yitirdiği, ruhun bedenden adeta sıyrıldığı, usül döneminden udul dönemine bu sert geçişte belki de son mütefekkir in Dünya yolculuğu, muhteremin ifadesi ile “Dünya sürgünü” bu gün bitti.
Edebiyat çok büyük bir Umman.
Ve bu dünyada ciğerleriniz ile değil kalbiniz ile nefes alırsınız.
Ve benim bu akşam nefesim kesildi..
Üstad Sezai Karakoç hocama Allah’tan rahmet diliyorum.
Tüm Edebiyat dünyasının kalbi ile nefes alan yazar ve okurların kalbi sağolsun..Inna lillahi ve Inna ileyhi raciun.