Bu Oyun Oynanmamalı !
Genco Erkal’ a Saygıyla
Yıl galiba 1979.Ankara’ da Nermin halamın oğlu Rahmetli Sermet Hamarat ile kısa adı AST olan Ankara Sanat Tiyatrosuna gitmiştik.
İlk kez bir tiyatroya gitmiştim.Gerçi okul yıllarında piyeslerde az buçuk oynamış ve izlemiş olsam da tiyatro bambaşka bir olaydı benim için.
İyi anımsıyorsam koltuklar kıpkırmızıydı.
Yanımda oturan ise hayret TRT spikeri Tamer Durukan’ dı.
İlk kez ekrandan gördüğüm bir insanı yakından görüyordum.
Şaşkınlıktan besbelli bakışlarımı sezmiş olacak ki, sanırım rahmetli oldu o da.Benimle tiyatro başlayana kadar az da olsa sohbet etti.
Derken sahne açıldı.Yaklaşık yarım saat geçmişti ki, izleyiciler arasından en arkada oturan fötr şapkalı, paltosunun yakasını yukarı kaldırmış biri bağırmaya başladı.
” Bu oyun oynanmamalı!”
Bunu bir iki kez yineledikten sonra ,bu kez hem sahnedeki oyuncular hem de izleyiciler ona tepki göstermeye başladı.
Kısa bir karışıklıktan sonra, sahnede ki sanatçılardan biri bizlere döndü ve o arkadaşın da AST oyuncusu olduğunu ve rol gereği bunu yaptığını söylemişti.
Şimdi bunda ne var? Diyeceksiniz!
Bence çok şey vardı.
Çünkü oyunun adı” bu oyun oynanmamalı!”
Biz izleyiciler bunu hiç farketmemiştik!
Bi çeşit izleyiciyi de oyuna dahil eden bir tiyatroydu bu.
İnternetten araştırdım.Sadece ” bu oyun nasıl oynanmalı” bilgisine ulaştım.
Belki de öyleydi.Tam anımsamıyorum.Ama bu sahne aynen yaşanmıştı.
Genco Erkal’ da sahnede var mıydı, bilemiyorum!
Ama AST denince benim aklıma o ve Rutkay Aziz gelir.
Belki de doğru olan buydu.
Rahmetli Genco Erkal ki o bizden büyük yaşça – eee bizde yetmişe geliyoruz – ve diğer AST oyuncuları gencecik insanlardı.
İtiraf etmem gerekirse o zamanlar bu değerli sanatçıların hiçbirini tanımıyordum.
Daha sonraları, Genco Erkal, Rutkay Aziz’ i gazetelerden ve dergilerden tanışmıştım.
Tabii ki, küçük bir kasabadan koca bir şehir olan başkentimiz Ankara’ ya gelen bir genç için bu şaşırtıcı olmakla birlikte, ilk kez gördüğüm bu değerli tiyatro oyuncularını bilmem ve tanımam mümkün değildi.
Ki popülerliğin ötesinde, hiç popüler olmayan, sanatsal çalışmaları doruğa çıkarmış sanatçılardı bu arkadaşlar.
Ama dedim ya.O zaman ne cep telefonunu var ne de selfie ne de fotoğraf makinesi vardı elimizde.
Güzel bir anı kaldı belleğimde.
Evet sanat dünyasından bi Genco Erkal geçti.
Kendisini saygıyla anıyorum.