Çok doygusal yazılar
Yıllardır hiç kimse görmüyordu onu.Evine kapanmıştı.Hakkında bir sürü yorum yapıyorlardı.Hatta çoğu, bence bunu iyi bir benzetmeli.Gıcık kaptım valla diyor diğerleri de ona ” bi gün benzetiriz hıyarı “diyorlardı.Kaç yıldır kimseyle ne konuşuyor ne de tanışıyordu onlara göre.İyi veya kötü.Herkes herkese ” Kapısını da çalan kimse yok mu?” Diyordu.Kimse de kapısını çalmıyordu.”Koskoca kentte son model Robenson Crusoe” deyince biri ” Tom Cruise ‘ le bi akrabalığı var mı abi” diye sordu diğeri.
Öldüğünü başkasından öğrendiler.Meraklılar evinde şaşkınlık içindeydi.Neredeyse o bire bir hiç biriyle tanışmış olmasa da, tüm mahalledeki o gıcık olanların, hepsinin büyük boy poster büyüklüğünde resimleri vardı.Onların hepsinin portrelerini çizmişti.Bazıları” bu işi sahilde yapsaydı parayı kapardı”derken bazıları da” pek benzemiyor bana ” dediler.Kimisi de” sanatçıymış gariban ” bile dediler.En sonda bir koca yazı vardı.Üstünde kendi el yazısıyla vasiyeti.”Sizi bi güzel benzetmişim değil mi?”yazıyordu.

Hepsi de yazıyı okuyup, hakkaten de iyi benzetmiş dediler.
Sonradan öğrendiler.Cenazesi bir hafta boyunca hastane morgunda bekletilmiş, sonra hastane görevlileri ve imamın olduğu üç beş kişi tarafından defnedilmişti.
Bundan üç beş gün sonra o benzetilenlerin çay ocağına biri geldi.
Onlara dedi ki” helal olsun sizin mahalleye be! Kaç yıldır kardeşime böbrek arıyordum.Geçen gün ölen o arkadaş tüm organlarını bağışlamış.Hatta o kadar ki, elbette traji komik kalan kısmı o kadar azmış ki,ancak onları defnedebilmişler!
Bunu duyduklarında kimi elini kalbine kimi ciğerine kimi gözüne kulağına götürdü.
…
“Ne garip.Ölmeden önce,insanları çok ama çok sevdik.Ama nedense insanlar bizi pek sevmedi, yüzümüze bile bakmadılar “dedi posterdeki yüz.Diğeri” O nedenle bizde yönümüzü insanlara çevirdik.Bak şimdi nasıl da bakıyorlar bize”Belki de ölünce değerli oluyordu insan.Belki de ,belki de.Bir sürü belki de.
Kısaca hepsi postu sermişlerdi posterlere.İçlerinden ” en azından yaşlanmıyoruz .Ama onlar yaşlanıyor” dediler.
Hepsinin gözünden birer yaş damladı,posterdekilerin .Hayret! O an yağmur başladı nedense birden bire.
Yağmur damlaları onların gözaltılarına damladılar.
Gerçekten ağlıyor gibiydiler şimdi.
Posterdekilerin hepsi gözlerini yukarı çevirdiler.
O sıra küçük bir çocuk babasına posterleri göstererek” baba bak,dosterlerdekiler ne kadar sevimli” dedi.
Babası ” yok oğlum,onlar doster değil poster” dese de çocuk bağırıyordu.” Hayır, poster değil, doster, doster!”
Eeee modernizmdi bu ,bu çağa göre.
Dostmodern bi bakış açısı.