‘Demokrasi Tarihimizin Kara Lekelerinden Biridir’
AK Parti Eskişehir İnsan Hakları Başkanı M. Mekin Durceylan, 27 Mayıs 1960 darbesinin yıldönümü nedeniyle açıklamalarda bulundu.
27 Mayıs 1960 tarihinin Türk demokrasi tarihinin kara lekelerinden biri olduğunu vurgulayan Durceylan, “Demokrasi tarihimizin kara lekelerinden biri olan ve Türk Milleti’nin vicdanında derin yaralar açan 27 Mayıs 1960 darbesinin üzerinden 59 yıl geçti” dedi.
Yıllar önce bugün demokrasiyi hazmedemeyen vesayet odaklarının milletin iradesine müdahale etme girişiminde bulunduğunu belirten Durceylan, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye Cumhuriyeti, 28 Şubat 1997 tarihinde ‘Demokrasiye Balans Ayarı’ bahanesiyle karanlık bir sürecin içerisine itilmiştir. ‘Post Modern Darbe’nin yıl dönümünde demokrasiye yönelik tüm müdahaleler insanlık suçudur.
Yıllar önce bugün, demokrasiyi bir türlü hazmedemeyen vesayet odakları, yetkilerinin dışında devlet gücünü kullanarak, millet iradesiyle seçilen siyasi iradeye müdahale etme girişiminde bulunmuşlardır. Tanklardan aldıkları güçle devirlerinin 1000 yıl süreceği rüyasını görenler, birliğimizi ve bütünlüğümüzü gasp etmeye teşebbüs etmiş; ancak bu devletin gerçek sahibi olan milletimizin iradesine vurulmaya çalışılan pranga Allah’ın izniyle 10 yıl sürmeden tarihin derinliklerinde kaybolup gitmiştir.
İrtica kılıfıyla vatandaşların düşünce ve inanç özgürlüğünü zapturapt altına almaya yönelik gerçekleştirilen post modern darbe sonrası; siyasi, idari, hukuki, ekonomik ve toplumsal alanlarda yaşanan dönüşümler onarılması güç değişimlere neden olmuştur.
Darbeciler 28 Şubat’ta meşru bir iktidara karşı tıpkı 12 Eylül’de olduğu gibi gayrimeşru bir müdahalede bulundular. Bürokraside yer alan üst düzey yöneticilere haksız ve hukuksuz operasyonlar yapılarak sindirme politikası izlediler. Siyaseti bir araç olarak kullanarak toplumsal düzeni, özgürlükler ve demokrasi üzerine değil korku ve dayatmalar üzerine kurdular. Ülkemizi hukuk devleti olmaktan çıkarıp ideolojik zulümleriyle insanları değerlerine, inançlarına, kültürüne göre bölerek kategorize ettiler.
Demokrasi faciası yaşanan Türkiye’de dini inançları gerekçesiyle eğitim ve çalışma hakları başta olmak üzere sosyal ve ekonomik haklarından yoksun bırakılan bir nesil toplumsal hayatın dışına çıkartıldı. İnançlarının yükümlülüğünü yerine getiren başörtülü kadınlarımız bu nedenle bedel ödedi, çok acılar çekti. Bugün gözyaşları dindi yaralar kapandı ancak izleri asla silinmedi.
O gün hakları zorla elinden alınanlar, siyaset yapması engellenenler, başörtüsü nedeniyle eğitim hakkından edilenler bugün TBMM’de milletimize hakkıyla hizmet etmektedir.
Siyaset sahnesinden silinmesi için okuduğu şiir gerekçe gösterilerek ‘muhtar’ olmasına dahi tahammül edilemeyen Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bugün milli iradeden aldığı güç ve inançla, vesayetçilerden, zulmedenlerden ve darbecilerden hukuk yoluyla hesap sormaktadır.
Aziz milletimiz 15 Temmuz alçak darbe girişiminde demokrasi destanı yazarak Anadolu topraklarında darbeler tarihine nokta koymuştur.
AK Parti iktidarıyla birlikte kırılan vesayet sistemi sonucunda böyle meş’um günlerin yaşanmaması için millet olarak hep birlikte omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz. Darbeci zihniyeti tarihin karanlık sayfalarına gömen hükümetimiz ve milletimiz sayesinde artık hiç kimse devletin gücünü kullanarak milli iradeye kast etmeyi aklının ucundan bile geçiremez.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde vesayet odaklarına ve darbeci zihniyete karşı AK Parti olarak kararlı tavrımızdan ödün vermedik, vermeyeceğiz.
AK Parti Ana Kademe, Kadın ve Gençlik Kolları olarak bizler üzerimize düşen görevin farkındayız. 28 Şubat’ta ikna olmadık! O dönem yaşananları unutmadık, unutturmayacağız. 28 Şubat’taki mağduriyetlerin, çektirilen acıların, yaşatılan ayrılıkların acısı yüreklerde sonsuza dek kalacak. Demokrasinin kazanımlarını hepimiz sonuna kadar koruyacağız. Kinle ya da nefretle değil adaletle hareket edeceğiz. Devletimizi, bayrağımızı, istiklalimizi ve demokrasimizi koruyacağız.
28 Şubat müdahalesinden 22 yıl sonra güçlü demokrasisi ve artan özgüveniyle ilham kaynağı olan bir Türkiye var artık. Güçlü Türkiye’nin güçlü yarınlarına milletimizle birlikte yürüyoruz. Kurulduğumuz ilk günden itibaren bizlere güvenip teveccühüne layık gören aziz milletimize saygılarımızı sunuyoruz.”