Deva Kongresi
Erbakan’ın partisinden, AK Parti ve HAS Parti çıktı. Unutmadan yeniden Refah’ı da buna ekleyelim.
Erbakan Hoca, AK Partililer için ‘mektepkaçkınları’, “Davaya ihanet” ediyorlar diye suçlamıştı.
Sonraları, bu kervana Numan Kurtulmuş da katılmış “HAS” Parti’yi kurmuştu.
Numan Kurtulmuş, Tayyip Erdoğan’ın politikalarını çok sert biçimde eleştiriyordu. Halkta ilgi uyandırıyordu.
Kısacası ‘Karun gibi zenginleşmeyeceğiz’ diyordu! Kamuoyunda ilgi de çekiyordu.
Numan Kurtulmuş sonraları partisini kapatarak Tayyip Erdoğan’ın yanında saf tuttu. Şeref Malkoç da soluğu AK Partide alanlardan.
Mehmet Bekaroğlu da ‘siz eleştirdiğiniz, dünyanın lafını söylediğiniz Erdoğan’ın partisine giderseniz ben de Kemal’ ın CHP’sine giderim! CHP daha katılımcı, daha demokratik bir parti.’ dedi. Böylelikle Kemal Kılıçdaroğlu bazı CHP’lilerin itirazlarına rağmen Atatürk için “kefere” diyenleri de kucaklamış oldu.
Onları kucaklayan Kılıçdaroğlu, anayasa profesörü olan genel başkan yardımcısı, Atatürkçü olarak bilinen Bedii Süheyl Batum’u disiplin kurulu kararı ile partisinden ihraç ediyordu.
AK Parti hep kazanan oldu!
Ak Parti, girdiği her seçimden 1.parti olarak çıkmasını bildi. AK Parti’nin başarısının altında hiç şüphesiz Tayyip Erdoğan’ın liderliği var.
Politika bu… Her zaman içinde varyasyonları barındırır. Zaman zaman oportünist yaklaşımlar, “U dönüşler” her dönem olur.. Konjonktürel bir durumdur.
Dün dündür, bugün bugündür.
Yaşasın demokrasi!
Politikada, parlamenter demokrasiyi savunanların zamanla hepsi fikir değiştirdiler.Birbirlerine akıl almaz hakaretlerde bulunanlar,bir bakmışsın kol, kola giriverdiler.
İlkeler bir yana itiliverir…
Yani “U” dönüşü yapılır…
Türk siyasetinin fıtratında bu vardır..
Bir zamanlar Kılıçdaroğlu için, “çarkçı başı” diyenler, bunu unutmuş görünüverirler! Şimdiki yeni moda tanımı, “post modern U”””””””””””””””” dönüşü.
Var mı itiraz eden!..
Yok… O halde durmak yok, yola devam….
Tarihin cilvesine bir bakın!.
*****
AK Parti’de kimler nerelere gelmedi ki?!
AK Parti! Kimleri milletvekili, bakan yapmamış ki. Şöyle bir arşiv çalışması yaptım… Ah ah! Değil “vekil” yapmak, kapıcı bile yapılmaz dediğimiz bir çok “liyakatsiz” birikimsiz insanlar bir bakmışsın milletvekili olmuşlar.
Bakan olmuşlar.
Sadece AK Parti’de mi? CHP’nin haline bir bakın. Merak etmeyin! Ecevit, Demirel, Özal dönemlerinde de böyleydi. Katakulli yapıp, “tombaladan” milletvekili olan o kadar çok insan müsveddesi var ki!
Bir kısmı siyasi enkaz olup çöpe gittiler. İsmini bile hatırlayan yok!.. Fırıldak KUBİ gibileri hariç!
Eskişehir’de tombaladan vekil olanların başında Mahmut Erdir, Necati Albay, Nail Büyükerman gelir.
Ecevit’in kazıkları..
CHP’den de Cevdet Selvi, Tayfun İçli, Murat Sönmez.. Tombaladan vekil çıkanlar.
Hiç teşkilatlara danışmadan.
Yerel seçimlerdeki adaylıklar facia… Oralara dokunmadık şimdilik…
Abdüllatif Şener…
İlk ayrılık fişeğini AK Parti’nin kurucularından Abdüllatif Şener atmıştı. Bir dönem, “Devlet”bakanlığı da yapmıştı. AK Parti’den ayrılır ayrılmaz ‘Türkiye Partisi’ni kurmuş, Erdoğan’ı yaylım ateşine tutmuştu. Hatta ‘yabancı dil bilmeyenden başbakan olur mu’ diye söylemleri olmuştu. Sonraları o da Bekaroğlu gibi CHP’nin yolunu tutmuştu.
Halk TV ekranlarından değerli fikirlerini anlatıyor!Şimdilerde, Babacan ve Davutoğlu özerkliklerini ilan ederek iki koldan ayrı parti kurdular.
İkisi de AK Parti’nin kurucularından. Davutoğlu Başbakanlık, genel başkanlık yapmış bir isim. Türkiye’yi Suriye bataklığına sokan birisi. Türkiye’ye maliyeti 50 milyar dolar. Bu günlerde 100 dolara ihtiyacımız varken!
Dile kolay…
Stratejik derinlik ile battık…
Vay halimize!
Kimler başbakanlık yapmış..
*****
YENİ NESİL PARTİCİLİK VE BABACAN…
Ali Babacan’da ‘O kurar da, ben kuramazmışım’ havasında. Sözde yeni şeyler söylüyormuş gibi yapıyor.
Sağ olsun! Fox’ta sık sık İsmail Küçükkaya tarafından misafir ediliyorlar.
Hiçbir itirazımız yok!
Demokrasi platformu ise ekran herkese açık olmalı... Babacan’ı çok yakından takip ediyorum. Yeni bir şeyler, farklı bir şeyler söyler diye. Yeni bir tezortaya sürse, söylese gam yemeyeceğim. Bilindik, bildiğimiz hap aynı nakarat.
Kitlelere ulaşamıyor..
Rüzgar estiremiyor.
Şimdilik otellerde yapılan sipariş kongrelerle durumu idare ediyor. Tayyip Erdoğan’a laf sokmak için uygulanan taktik..
*****
DEVA’NIN PROGRAMI..
Programını okudum. Söylemleri izliyorum. Kurucular ve atanmış il başkanlarını takip ediyorum.
Söylediklerinin; nasıl, nedenlerin cevapları yok. Neymiş efendim. “Güçlendirilmiş parlamenter” sistem.
Nasıl olacak bu?
Neyle güçlendireceksiniz?.
Milletvekillerini teşkilat üyelerin katılımıyla mıbelirlenecek?
Yoksa genel merkezler mi atayacak?
Siyasi partiler yumuşak, gevşek mi yatay mı olacak, yoksa dikey emir komuta sistemi mi olacak.
Seçim sistemi “dar” bölgemi olacak? Her seçim bölgesinden adayı seçmenler mi direkt oyla mıseçecek?
Kuvvetler ayrılığı nasıl olacak?
Hukuk devleti ve hukuk güvenliği nasıl pekiştirilecek?
İşçi hakları ne olacak?
Taşeron işçilerin kıdem tazminatları ve kadro çözümlemeleri nasıl olacak.
Sendikalaşma anlayışınız nasıl olacak?
Eşit işe eşit ücret denklemi nasıl oluşturulacak?
Daha nice sorular?
İnsan emeği sömürüsünün önüne nasıl geçilecek?
Seçimlerin finans modeli nasıl olacak?
Cak, cuk demeden, mış gibi yapmadan samimice cevaplamak lazım..
BAŞLANGICI BİZLERİN BEKLENTİSİNİN ÇOK ALTINDA KALDI..
DEVA PARTİSİ’nin Eskişehir örgütlenmesinde başarılı bir başlangıç yaptığı söylenemez.. Hâlbuki Haşim Ateş iddialı bir şekilde atanmıştı. Bunu kendileri de biliyorlar.
Pandemi ortamı, onların elini biraz rahatlasa dateşkilatlarında sıkıntılar yaşanmıyor değil!…
Eskişehir Tasigo’da yapılan ‘kendin pişir kendin ye’ 1. Deva kongresi de böyle…
Hiçbir “usta kalemin” gitmediği medya iletişimin çok bozuk olduğu kongre… İki TV kanalının kameralarını göndermediği, canlı yayın yapmadığı tatsız, tuzsuz bir kongre.
Sadece, yasak savma olarak yapıldığı besbelli.
İl kongresi, ‘İL başkanlığı’nın bayram günüdür. Çok başarısız bir organizasyon.. Gerisini yazmayalım.. İtişmeleri, kakışmaları gözden kaçmadı…
Bunu genel merkezden gelenler görmüyor değil!.
Özellikle İdris Şahin her şeyin farkında..
*****
EN TECRÜBELİ EKİP TEPEBAŞINDA..
Eskişehir’in girişinde karşılanıyor Ali Babacan. Biraz da şov yapılmış. Yapanlar da Tepebaşı ilçe başkanlığı. Emek verdikleri belli. Motosikletler önde, araçlar arkada konvoy yapmışlar. Tepebaşı ilçe başkanlığı dövizleri. Dronla havadan yapılan çekimler.
Muhteşem bir karşılama töreni… Babacan çok memnun. İlk defa böyle bir karşılanma törenine tanık olmuş.
Havalı olmuş biraz..
Kongre öncesi basına yapılan açıklamada Haşim Ateş, Ali Babacan ve İdris Şahin pandemi kurallarına göre mesafeli yan yana oturmuşlar.
Kongredeki “korkma Türkiye” afişi pek anlayamadım. Neden korkmayacağız?
AK Parti’den mi?
Silivri ye girmekten mi?
SANKİ PANELDE..
Babacan sanki paneldeymiş gibi konuşuyor.
Liderlik yapabilecek donanımlarından şimdilik kaydı ile pas geçiyoruz…
Kongreye gelen farklı isimler meraklarından gelmişler. Bakalım ne var? ne yok diye!.. Ne de olsa, gün olur lazım olur havasındalar.
Göze çarpan Odunpazarı Belediye Başkanı KAZIM KURT… Ne de olsa Kurt, politikacı. Olur da Deva’ya ihtiyaç duyabilir. Haşim de arada bir beraber oturdukları, yemek yedikleri kankası. Seçimlerde Kurt’u desteklediği biliniyor.
STK’laf hava , cıva.. Sıkıntı şu bizde batı demokrasilerindeki gibi STK’lar yok. Birçoğu partilerin arka bahçesi..
Babacan ile hatıra fotoğrafı çektirenler sıraya girmişti. Eh! İlgi fena değildi ama meraktan gelenler oldukça fazlaydı.. Kongreye katılım Babacan dâhil kimseyi pek memnun etmiş değil. Maskeleri olduğu için bazılarını tanıyamadım..
Konuşmasında, Eskişehir’in sorunlarına da kısacık değindi. Biz bunları 30 yıldır yazıp çiziyoruz.
Nedense buraya gelen genel başkanlar Yılmaz Hoca’ya sataşmadan edemiyorlar!
Neymiş efendim, ulaşım, alt yapı, otoparksorunları varmış... Kulaktan dolma bilgiler. Sayısal verilerle konuşmuyor. Dünyanın, Avrupa’nın hangi şehrine gidersen git, bu sorunlar hep var. Genel geçer laflar bunlar…
Babacan, acaba Büyükerşen’in başkanlığı dönemine ait performans programlarından, gerçekleşen yatırımlarından birini okumuş mu?
Hayır!..
Kulağına birileri üflüyor o da bunları gerçek sanıyor… Üfleyenler de belli.
Ben olsam Büyükerşen’i ziyaret eder ondan bilgileri alırdım..
BU SÖZLER BAYATLADI..
Neymiş efendim? OSB’nin limanlara bağlanması… 30 yıldan beri hüzzam makamında söylenen şarkı.
Gemlik limanına bağlanacak. Bursa’ya hızlı tren yapılacak.
Transit çevre yolu yapılacak..
Daha neler var…
Cak, cuk, cak..
Ekonomiden sorumlu bakanken yapsaydın ya. Elini tutan mı vardı?
Çok eksiklikleri var. Şimdilik; sipariş ilk kongreleri diye pas geçiyoruz. Bakalım! Demokratik yaşama katkılarını yakından izleyeceğiz. İşler öyle parmak şaklatmaylaolmuyor!..
Politika uzayda değil halkın içinde yapılır. Yoksa sürdürülebilir olmaktan çıkar tabela partisihaline dönüşüverir.
Basın sözcüsü gibi davranan partiler 2023 hedefine nasıl ulaşacaklar?.
*****
Ebruli çok aktif.
Tepebaşı ilçe başkanı. Ama, kongresi yapılmamış.. Olsun dert etmeye gerek yok. Genel sekreter İdris Şahin’in deyimiyle ‘cevval bir kız’ Kongre sonrası Babacan ile birlikte Kütahya, Uşak, Manisa, İzmir ve dönüşte Ankara yolculuğu başlamış bile..
Haşim Ateş’in işi zor..
Bir bakmışsın Ebruli genel merkezde. Olmaz olmaz demeyin!.
Siyaset bu. Ne oldum’a değil, ne olacağa bak. Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer..
O kadar çok “Cihan” var ki.
Sadece pandemiye dikkat! edelim..
Durmak yok!…
Kongrelere devam.
Günün sözü..
Günleriniz dertsiz, geceleriniz eksiksiz ve hüzünsüz olduğu zaman değil. Tam tersine, tüm bunlar yaşamınızı kuşatmışken çıplak ve tüm bağlardan kurtulmuş olarak hepsinin üzerine yükseldiğiniz zaman özgürsünüz gerçekten.
Halil Cibran