Eskişehir Valiliği İl Hıfzıssıhha Kurul Kararlarına Karşı Dava Açıldı
Eskişehir Valiliği İl Hıfzıssıhha Kurulu tarafından 27.08.2021 tarihinde Covid19 salgını dolayısıyla; 6 Eylül 2021 Pazartesi gününden itibaren AŞI OLMAYAN KİŞİLERİN; konser, sinema ve tiyatro gibi vatandaşların toplu olarak bulunduğu faaliyetlere katılımında, özel araç hariç uçak, otobüs, tren veya diğer toplu ulaşım araçlarıyla gerçekleştirecekleri şehirlerarası seyahatlerde, tüm resmi ve özel eğitim kurumlarında eğitim gören öğrencilerin velilerinden eğitim kurumlarına girmek istemeleri halinde, azami 48 saat önce alınmış negatif sonuçlu PCR testi zorunluluğu getirilmesine karar verilmişti.
Yine Eskişehir Valiliği İl Hıfzıssıhha Kurulu tarafından 01.09.2021 tarihinde Öğretmenler, eğitim personeli, kantin çalışanları ve öğrenci servisi personelinin aşı süreçlerini tamamlanmış olması önerilmekle birlikte başta öğretmenler olmak üzere eğitim personeli, kantin çalışanları ile öğrenci servislerinin şoför ve rehber personeli gibi öğrencilerle bir araya gelecek kişilerin/görevlilerin aşılı/geçirilmiş hastalık durumunda (Covid-19 hastalığı sonrası bilimsel olarak bağışık kabul edilen süreye göre) olmamaları halinde; bu kişilerden haftada iki kez PCR testi ile taranmalarının istenilmesine ve sonuçların okul idaresi tarafından gerekli işlemler yapılmak üzere kayıt altında tutulmasına karar verildi.
Bu kurul kararlarına itiraz eden vatandaşlar tarafından 07.09.2021 tarihinde Eskişehir Valiliğine karşı dava açıldı. İl Hıfzıssıhha Kurul Kararının İptaline yönelik dava, Eskişehir Barosu Avukat Kadir Oğuzhan KARAGÖZ tarafından açılırken, adliye binası önünde şu ifadeler kaydedildi;
“İlimizde geçerli olmak üzere Eskişehir İl Hıfzıssıhha Kurulu tarafından bir takım kararlar alınmıştır. Ancak alınan bu kararlar yurttaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerini kısıtlayıcı mahiyettedir. Bilindiği üzere, temel hak ve hürriyetler ancak kanunla ve anayasanın ilgili maddesinde belirtilen sebepler dahilinde sınırlanabilir. Geldiğimiz noktada kanuni bir düzenleme olmaksızın idari işlemle yurttaşların çeşitli özgürlüklerinin kısıtlanmasına karşı bugün Yüce Türk Yargısı nezdinde gerekli davaları açmış bulunuyoruz.”
Dava dilekçesi içeriğinde genel olarak; temel hak ve hürriyetlerin kanunla sınırlanabileceği, İl Hıfzıssıhha Kurulu Kararlarının düzenleyici bir idari işlem niteliğinde olduğu, bu surette ancak dayanak kanunda belirtilen tedbirlerin alınabileceği, düzenleyici idari işlemle, karardaki gibi sınırlamaların yapılamayacağı belirtiliyor.