Esprilerin İyi de…

Geçen biri: “Abi esprilerin iyi de bazen hiç görünmüyorsun. İlham perileri bazen gelmiyor mu?” demez mi! Der tabii. Gelmez olurlar mı? Geliyorlar elbette. Altlarında son model ruhani arabalar, şık kıyafetler… Üstelik hepsi manken. Eee bu ilham perileriyle normal bi kahveye gitmek olmaz. Biraz pahalı ama cafelere gidiyos. Eee bayan hepsi. Çok çay içtiniz denmiyor! Üstelik kapişano filanda istiyorlar. Eee onlar de devre uydu devre! O zaman biz de ekonomik kısa devre!
Neyse bana esprileri veriyorlar. Buraya kadar sorun yok. Geçen bayan garson: “Bir şey ister misiniz?” diye sorunca, hemen ardından üç de kapişano isteyince, yanıma gelip: “Doğru mu duydum, üç de kapişano?” “Evet” dedim. Üç kapişano da geldi. Meğerse onlar, benden başka kimseye görünmüyormuş. Yalnız bardaklar bi’ yukarı bi’ aşağı inince garson bayanın bize bakarken gözleri faltaşı gibi oldu, oracıkta bayıldı. Ayılmadan ayrıldık bereket. Bunlar oluyor. Bazen tek başıma otururken kendi kendimle konuşuyorum sanıp bu kafayı sıyırmış diyenleri de duymuyor değilim. Ama ilham perilerinin güzel hatırları var. Evet kendileri de güzel… Üstelik hepsi bekar. Ancak bizim dünyalılarla dünya kadar fark var aramızda dediler kibarca…
Laf aramızda biraz sarkma girişimi işte :))) İşte böyle… Selâm söyle. Yok periye dedim. Ha bir de küçük çivilere peri denilmesine çok kızıyorlar. Benzemiyorlar da zaten. Kim niye öyle dedi ki? :))) ************************************************Soğuk algınlığından dolayı muayene eden doktora mizahçı ve karikatürcü olduğumu söylemedim. Korktum. Soğuk esprilerimi öğrenseydi eğer: “Soğuk esprilerinizi dışa vuramamışsınız. O yüzden içinizde kalmış, nerdeyse zatürre oluyormuşsunuz!” der, diye korktum.
************************************************Biri kış dedi. Diğeri kışşşş, kışşşş… Adam haklı. Görüş farklı!
************************************************“Spor programlarını hiç izlemem abi” demişti. Eee geçen gün maç izliyordun? deyince şunu dedi: “Spor olsun diye izliyorum abi!”
************************************************Tavla oynarken birden yan masadakine bağırdı. “Ne karışıyorsun oyuna? O saf saf ne oyunu ne karışması?” deyince. Bak bir de anlamamazlıktan gelme… Al kapını, diye bağırdın! O gene saf saf: “Hayır ben Alkaponu dedim, Alkaponu!”
“Ne Alkaponu?” deyince o gene iyi niyetli olarak: “Dur izah edeyim” deyince öteki yerine gitti de olay izahtan uzak mizaha yakın sonlandı. Sanırım espri sananlar var. Bundan alınacak ders, tavla oynarken hiç karışmayın ayrıca tavlasal anlam içeren de sözcükler kullanmayın. Alkaponu,verkaponu. En iyisi mi dolduralım kuponu. Tutar ya da tutmaz. Ya tutarsa? Bu adam kesinlikle artık espri mespri yazmaz.
************************************************Lütfen zarı attıktan sonra tahtasına hızla vurmayın tavlanın. Pullar alıngan olur, kırılır sonra…

************************************************
Avukat arkadaşların yanındaydım. Madde madde, madde tartışıyorlardı. Yok bu maddeye göre böyle, yok şu maddeye göre böyle… “Sen ne diyorsun abi?” dediler. Direkt siz Amatem’e gidin dedim. Madde bağımlısı olmuşsunuz :))) Madden durum bu! ************************************************Markette alışveriş sonrası kasiyerin hesap ödeme alanı içindeki, kasım kasım hava estiren kasti hareketleri sonucu direkt faul, penaltı ve kırmızı kart! Pardon, epey uğraştıktan sonra, kasiyere dedim ki: “Siz gerçekten bu işi ismen hakediyorsunuz!” Öylece baktı. Alt tarafı hesap alacak. Kendini çok kasiyerdi! 

Tribüne tribüne oynarsan severler seni. Tribine tribine oynarsan döverler seni. Ne tribün ne tribin var. Sevsinler seni…