Site Rengi

DOLAR 34,4833
EURO 36,2598
ALTIN 2.959,67
BIST 9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 18°C
Parçalı Bulutlu
Eskişehir
18°C
Parçalı Bulutlu
Cum 17°C
Cts 1°C
Paz 2°C
Pts 3°C

Ey rahatlık, konfor, lüks müptelaları!.

16.04.2024
A+
A-

Bazıları ülkedeki bir kesimin zenginliğinin, refahının, lüksünün, israfının işlerin iyiye gittiğinin göstergesi olduğunu sanıyor. Fakat kutsal kitap öyle demiyor. Şu anda yanımda meal yok, ayet ismi ve sure numarası veremiyorum, şu mealden bir ayet var: Allah’a isyan eden, azgınlık yapan, sapık bir toplum için “…sonra bolluk kapılarını onlara sonuna kadar açtık…” buyuruluyor.

Pompei’de de böyle olmuştu. Milattan sonra 79 yılında sıcak bir Ağustos günü şehir her zamanki hayatını yaşıyordu. Zenginler, güçlüler, varlıklı kesim gel keyfim gel, zevk ü sefa içindeyken, köleler kan ter içinde çalışıyordu; tapınaklarda mermerden ve tunçtan putlar korkunç korkunç bakıyordu. Fahişeleriyle, sarhoşlarıyla, kumarbazlarıyla, üç kağıtçılarıyla Pompei hayat sürüyordu.

Ansızın gök gürültüsünden bin misli şiddetli bir tarraka koptu. Şehrin civarındaki Vezüv yanardağı patladı, gök kısa zamanda dumanlar ve kül bulutlarıyla kaplandı. İçinde insan başı büyüklüğünde taşların da bulunduğu kızgın ateşler şehrin üzerine indi, lavlar seller gibi akmaya başladı. Azap zenginin de fakirin de üzerine toptan indi, Pompei haritadan silindi.

Bu satırlar, Mehmet Şevki Eygi’nin 2 Şubat 2006 tarihinde Milli Gazete’de yayınladığı köşe yazısından. Toplumun ekonomik sıkıntı içindeki kesimlerinden fedakarlık ve sabır talep eden iktidara mensup bir milletvekilinin; zenginliğinin, refahının ve lüksün imajını taşıyan Monaca Yat Klübü’nde yediği ıstakozun fotoğrafını paylaşması görgüsüzlükle realize edilemez. Bu ülkede her şey oluyorsunuz ama rezil olmuyorsunuz. Siyaset imaj ve sembol sanatıdır. Istakozcu milletvekili ile ilgili ya gereği yapılmalı ya da hiç kimse bundan sonra sonsuza kadar “Gazze’de çocuklar aç” dememeli.

Devlette, belediyelerde ve tüm kamu kuruluşlarında lüks araç, gösteriş ve israf artık sona ersin. Bir devletin gücü ve kudreti, o devleti yönetenlerin bindikleri Mercedes, Audi, Passat ile gösterilmez. O araçlara verilen para sadece Almanları zengin etmeye yarar. Belediyelere bakıyorsunuz, hangi kente gitseniz her yer kenti yöneten Belediye Başkanlarının sırıtan resimleri ile dolu. Bu nasıl bir görgüsüzlük ve havaya saçılan paralardır? Bu yasal mı değil mi? Yasal ise her köşede bütün dişleri dışarıda, sırıtan bir belediye başkanının fotoğrafını görmekten midem bulanıyor. Yasal değilse niye kanunların çiğnenmesine izin veriliyor anlamakta zorluk çekiyorum. Temsili ağırlama diye bir harcama kalemi koymuşlar. Onun üzerinden vur patlasın çal oynasın.

İslam’ı referans alanlar, nedense Hz. Ömer’in kendi işinde devletin mumunu kullanmadığı hi ç akıllarına gelmiyor. Öbür taraftan Batılı düşünce sahipleri, Batı’daki yöneticilerin kamu hizmeti yaparken devlete ait tuvalet kağıdını bile şahsına kullanamayacağını bilmiyorlar mı! Herkes her şeyi çok iyi biliyor ama kimsenin işine gelmiyor. Ülkedeki siyasi bölünmüşlük öyle bir hale geldi ki; insanların vicdan ve ahlak terazisi karşısındakinin siyasi görüşüne göre çalışıyor. Ahlak ve vicdan ölürse her şey ölür. Yine aynı yazıdan alıntı ile yazıyı sonlandırayım.

“Ey rahatlık, konfor, lüks müptelaları!… Ey, kendilerini sofu ve dindar sanan ve kötülüklerle savaşmayanlar. Bu gel keyfim gel, kekâh hayatınız ebediyen devam eder mi sanıyorsunuz? Bütün bu müzeyyen binalar, köşkler, kaşaneler, yazlıklar, kışlıklar, o nadide ve pahalı mobilyalar, hele o pahalı ve şatafatlı binitler, mallar, mülkler, paralar, dolarlar, eurolar, markalı kostümler, leziz yiyecekler… Bütün bunlar kuruntulardan, oyalanmalardan, oyuncaklardan, aldatıcı şeylerden ibarettir. Hayatlarını bunların uğrunda harcayanlar korkunç zararlar göreceklerdir.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.