Güncel Bir Tartışma Devam Ediyor
Başlatan isim AK PARTİNİN fetvacısı olarak bilinen, Hayrettin Karaman. SİYASAL SOSYAL-EKONOMİK konularda da, Fetvalar vermeye başlayan bir isim.
Verdiği fetvaların ne! İslam’ la, ne “KUR’ AN” la ilgisi olduğunu söylemek pek mümkün değil. Zaten önemli akademisyen kelamcılar – fıkıhçılar onun görüşlerini pek benimsemedikleri gibi önemli “reddiyeleri” de yazmışlar.
Hakkında, çok ciddi ahlaki eleştiriler de var.
“Din” partilerin bagajında politik enstrümanolamaz!
Bendenizde bu düşünceyi savunanlardanım.
****
AK Partinin fetva veren ideologlarından olan Hayrettin Karaman uzun zamandan beri, AK Partinin yaptığı yanlışlıklarına karşı savunma mekanizmasını geliştirerek attığı twetlerde, yazılarında bakın neler söylemiş.“ iktidarazarar verecekse haksızlık ve doğruları söylemek caiz değil” dir. Diye güncelleştirilmiş fetvası günün önemli tartışma konu başlıklarından biri.
Hoppala nereden çıktı şimdi diyebilirsiniz?
İnanılacak gibi değil. Akıl dışı bir değerlendirme. Hatta tam da “münafıkça” bir değerlendirme.
Bu zihniyet sözde, AK Partinin “fetvacısı” olarak biliniyor. Ne yazık ki İslami temsil ediyor? Muş...
Edebilir mi?
Edemez mi! Herkesin kendisine göre fetvacıları yok mu?
****
Belli bir akım olan selefiliğin “nakilci –aktarmacı”, düşüncesini benimseyen, çıkarcı kesim tarafından ilgi ile izleniyor ve destekleniyor.
Hani? “Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandı”?
Hz Ali : “Haksızlık önünde eğilmeyiniz, çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz”diyor.
Demek ki! Çıkarlar söz konusu olunca, çalsınlar, çırpsınlar, çöksünler hiç önemli değil. Yeter ki, bizler bu iktidar koltuklarındaoturalım.
Genel anlayış bu.
Bakın Hayrettin karaman ne diyor! “Haram-helal demeden zengin olmalar yirmi yıldan beri değil, bin yıldan fazladır var!“
Kılıf bu.
İlahi dinler ve gönderilen peygamber ve kitapları boşuna mı gönderilmiş?
****
Geç bunları demek istiyor!..Onun için bunları kafaya takmayın.
Durmak yok haram yemeye, devam. O zaman düzene devam partiler olan diğerlerinden ne farkımız kalır ki?
Ne iddialarla gelmiştik, ne hayallerimiz vardı?
Haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı duracaktık.
Yolsuzluklarla, yoksullukla, yasaklarla mücadele edilecekti.
O zaman, “mukaddes” değerleri neden savunuyoruz ki.
O zaman, Allah’ın KELAMI olan KURAN-ı KERİM insanoğluna neden indirildi ki?
Hayrettin Karaman belli ki haddini aşmış…
Elbette, AK Partili olabilir ve destek de verebilir.Tayyip Erdoğan’a “biat” da edebilir.
Sıkıntımız şu. Bu işin içine, İslam dininindeğerlerini bulaştırmasın, bulandırmasın.
Çünkü peygamber efendimiz güzel ahlak üzerine gönderilmedi mi! Peygamber yolu hak yolu değilmiydi. Fazilet yolu değilmiydi. Selamet yolu değilmiydi?
Çünkü açıkça İslam dışına çıkma durumuna düşüyor. Bunun ne demek olduğunu en iyi kendisi bilir.
Demek istiyor ki; Yani susun, yoksa haram yoldan elde ettikleriniz kazanımlarınız, kazançlarınız da gider.
Haram da olsa.
Susun!
Elden gider dedikleri partinin yandaşlarına sağladıkları özel çıkarlar.
Yalana, yalanlara göz yumun
Yasaklara göz yumun
Yolsuzluklara göz yumun.
Sonra Müslümanım çok şükür Elhamdülillahdeeee.
Hadi hadi hadiiiii..
CEVİZİN ÇAPI
Ebu Ali ibni Sina henüz yirmi yaşına gelmeden zamanının bütün ilimlerini öğrenmişti. İlahiyatla alakalı ilimlerden tabiat bilimlerine, matematikten dinî ilimlere kadar zamanının en iyisiydi.
O zamanlar meşhur âlim Ebu Ali ibniMiskeveyh’in dersine katıldı. Bir ara elindeki cevizi İbni Miskeveyh’in önüne attı ve büyük bir bilgiçlikle:
”Şu cevizin çapını hesapla.” dedi.
İbni Miskeveyh, yazmış olduğu ”Taharetu’l-Â’rak” kitabını İbni Sina’nın önüne koydu ve,”Sen önce ahlakını düzelt, sonra cevizin çapını ben sana söylerim. Benim cevizin çapını hesaplamamdan daha çok senin ahlakını düzeltmeye ihtiyacın var.” dedi.
İbni Sina bu söz üzerine çok utandı ve söylediğine göre bu söz ömrünün her anında onun ahlak rehberi oldu.
Ahlak böyledir..
İslam düşünce tarihinde İbni Miskeveyh çok önemli bir mihenk taşıdır.
****
Din; ahlak, adalet, adil olmak demektir. Bütün toplumlar ahlak ve adalet üzerinde ayakta kalabilir. Ahlakını ve adaletini, adil olmayı kaybeden toplumlar yıkılmaya mahkûmdurlar.
Siz hiç Nurettin Topçu’ yu okumamışsınızanlaşılan. Keşke bir kitabını en azından okusaydınız. Anadolu irfanın en önemli köşetaşlarından biri olan Topçu’ nun, “isyan ahlakı, yarınki Türkiye, İslam ve insan ahlak nizamı, ahlak ve devlet ve demokrasi eserlerini”mutlaka okuyun.
Herkes okusun.
Cemil Meriç’i de unutmayın. Mehmet Akif’in “safahatını” unutmayın.
Biraz, “feyz” alırsınız inşallah. Çünkü İslamcıkesimin entelektüelleri neredeyse yok olmak üzere. Hani, Müslümanım iddiasında olanlar var ya.
Takkeciler, tekkeciler, Şıhlar, mıhlar dini bu hale getirmediler mi?
Gözleriniz demi görmüyor. Hepiniz görmez, duymaz mı oldunuz.
Aman kardeşim çok dikkatli olun.
Ahlaksızlıkların yaptıkları dine fatura edilmedi mi? İslam dinini bu hale getirmedi mi? Yozlaşmanın altında batınını bu materyalist anlayışının İslamcılara politik olarak yansımalarıyok mu? Elbette var. Yalanlar ağızlarına yuva yapmış insanların aramızda ne işleri olabilir.
Hani derler ya..
Karamanın Koyunu sonra çıkar oyunu!..
Hadi hadiiiii güle güle..
Bu düşüncelerin İslam inancına ne kadar zarar verdiğinin farkında bile değiller.
Hiç olmazsa, Abdurrahman Dilipak kadar yürekli olun..
Gerçek Müslüman Ömer gibi olmalı derler ama malı götürürler.
Müslüman; Adaletten, haktan, hak yolundan ayrılmaz.
Hz. MUHAMMED MUSTAFA. S.A. gibi.
Hz. EBUBEKİR S.A. gibi.
Abuzer gibi dosdoğru olur, sözünü budaktan esirgemez.
Öyle öğrendik.
El Matudiri Hz.leri gibi.
Ebu Hanife Hz.leri gibi.
Vâsıl bin Atâ gibi.
Yunus gibi.
İbrahim Ethem Hz.leri gibi.
Hacı Bayram veli Hz.leri gibi.
Hacı Bektaş veli Hz.leri gibi.
Nurettin Topçu gibi.
Cemil Meriç gibi.
Daha niceleri vardır bu yola baş koyanlar.
ALLAH yolunuzu Tarik-i Mustekimlenurlandırsın.
****
Dinin siyasete bulaştırılması veya alet edilme hikâyesi burada biter.
Bazıları da şu tezi savunur.
İslam tam da siyasettir.
Böyle düşünen, Mütedeyyin Muhafazakarlar var ise kaybetmeye mahkumdur..
Ancak; İslam inancı kalplerde yeniden dirilir ve evreni kapsar..
Allah bizleri çıkarcı, münafık, paracı, geçinenİslamcılık maskesi takmış madrabazlardankorusun.
Başı dik yaşayanlar Müslümanlardan eylesin.
Duamız bu alsın..
Başın dik değilse, parayı sıfırlayın diyenlere ses bile çıkartamazlar.
YOLSUZLUK HIRSIZLIK DEĞİLDİR, HIRSIZ DEMEK İFTİRADIR
Hayrettin Karaman 17 Aralık sonrası “yolsuzluk” iddialarının sıkça gündeme gelmesi üzerine de şunları yazmıştı:
“Bir başka yazıda yolsuzluğa “hırsızlık” demenin hem seküler kanun hem de İslam ceza hukukuna göre hata, yalan ve iftira olduğunu açıklayacağım. Elbette yolsuzluk da ayıptır, günahtır ve suçtur, ama bu suç hırsızlık suçu değildir.” Benim İslam ahlakı değerlendirmeme göre de bal gibi hırsızlıktır..
Nedeni bellidir. Katakulli yolu ile insanları kandırarak sömürmek, inanç dolandırıcılığı yapmak, bir nevi aldatmaktır ve yetimin hakkını yemektir.
Emeklinin, dulun, yetimin hakkı olan parayı dolaylı yollardan çalmaktır.
Enflasyonda bir nevi böyledir.
Haksız alınan vergide böyledir.
Onun için vicdan ve ahlak sahibi müminler kendilerini yeniden sorgulamalılar ve öz eleştiriye tabii tutmalılar.
Yoksa ALLAHIN gazabı çok büyük olur.
Müslümanlar kendilerini yeniden öz eleştiriye tabii tutmalılar.
Yoksa madrabazların elinde oyuncak olurlar.
Ondan sonra elinizde ne “din” kalır, kalbinizde ne iman!