Hayalde gör düşte gör!
Çok yorgundu.Kendini öyle bitkin hissediyordu ki birden karşısına çok güzel bir kadın çıktı.Ona sorunun ne olduğunu bile sormadan anlatmaya başladı.O da ne? Herşeyi de biliyordu.Kendisi hakkında hususi taksi, pardon genel özel ne varsa seslendiriyordu.Ona psikolojik ve bilumum ojolik ne varsa anında şıp cevaplıyordu.Bilmediği dil yoktu onun.Tam olmasa da gene çat pat anlaşılabiliyordu.Anlaşılmayan neydi o zaman? Zaman.Fon müziği ,zaman ile ilgili aman aman.Ne de çoktu vay anam!
Bi çeşit konuşamatrisdi kadın sanki.Bol bol anlatıyordu.Ama nedense bol istemiyordu.Kaynağı neydi pekala? Pekala Merak ediyordu tâbii.Kadın birden ” bittabi!” Dedi.Haydaaa düşüncesini okuyordu resmen ve bi aynen!Bu sanki bir düştü.Sanki biri onu itti ve oraya düştü! Bunlar sadece düşlerde olur diye düşündü.”Kaynağımız sensin “dedi kadın. Devam etti.
“Biz senin için artık sana bile ihtiyaç kalmadan kısa uyku hallerinde hayaller ile uzun kış uykularında uzun düşler üretiyoruz.Sonra, sonra hayalde gör,.Eee sen zaten potansiyel alıcısın.Kilimcisin halıcısın.Kör satıcının şaşı alıcısı olurmuş.Şiarımız bu”Ben enayi değilim, size para verecek kadar aklımı da yitirmedim desede, kadın klavye tıkırdatarak,bu sohbette size faturada miktar olarak girdi ne yazık ki! Çünkü ödemem demen bile parayla.Sinir olmuştu ama ne de olsa rüyaydı bu.Düş müştü.Bir kere düşte bu duruma düşmüştü! Espri olsun diye sordu: kadına” aksakallı dede nerde o zaman?” Kadın bir kahkaha attı.” O iş yattı, artık çünkü o bedava yapıyordu bu işi.Zaman değişti.Ama ne yapsak o değişmedi.Hatta bol sıfırlı çekleri bile elinin tersiyle itti.Reklam tekliflerine bile dönüp bakmadı.O hâla asasıyla, kır sakalı ve postuyla, bir de çok az kalmış dostuyla hasbihal ediyor bedava.Ama kimse artık bedava sirke baldan tatlı demiyor.Ucuz etin yahnisi bu kadar diyor.Kısaca ne bulursa yiyor.Laf aramızda kendini yiyor”
Bu kadar yeter diye bağırdı.”Siz dalga mı geçiyorsunuz? Düş, para vs vs. Kimsin sen? Diye sordu sonra.Kadın “ben “dedi,” düşsel GSM oparatörüyüm!Adımdan belli O Para Tör”
Kadın giderken “pardon borcunuz üç yüz lira ”
Dedi.Sonra ne ses ne görüntü! Sadece düşünden bi alt yazı geçti.” Şu şu tarihe kadar ödeme yapınız.Ödeme yapmadığınız takdirde düşsel olarak hayal ve düşleriniz görmeye kapatılacaktır ”
“Hadi oradan ,bu bir rüya” dedi.O gün den sonra düş,müş.Ara ki bulasın? Tık yok düş diye.Hayal bile edemiyordu
Sonra birden tekrar düş görmeye , hayal kurmaya başladı.”Demek ki hepsi rüyaymış” deyip rahatladı.
O rahatlama kısa sürdü.ATM den para çekti.
O da ne? Üç yüz lira eksikti. Ne oluyor? Demeden telefonuna bir mesaj geldi.” Şu, şu tarihlerde görmüş olduğunuz düşler ve düşünmüş olduğunuz hayaller için bakiyenizden üç yüz lira tahsil edinmiştir!”
Şaşırmıştı.Google ye arayıp sordu.Gelen cevap şuydu; Ah şu kapitalizm.Bunu bile paraya çevirdi! Ruhlarınızı satın alıp bir de size rüya ruhsatı sattı.Bedava iş kalmadı artık!”
Aklına Orhan Veli ‘ nin Bedava şiiri gelecekti.Doğru ya.Hayal de paraylaydı.İçinden” olsun be, yandı gülüm keten helva ” dedi,onu da düşledi.
Yooook.Kimse rüyadan falan uyanmadı.Ha bunlar hikâye mi? Görürsün sen demek isterdim de buna senin yaşamın yetmez.Neyse torunlarınızın hesabına borç yazılıyor.Üstelik gelecek adına.Bak bunu da evirdi çevirdi, paraya çevirdi kapitalizm, azizim. Ne demek olursa olsun.İyi tamam o zaman olsun.Ama bu hikayede sana kapak olsun!” Dedi kadın O Para Tör.Yes,sör!)))