‘Hergelenin Gidişi’ Ahmet Kaymak Yazdı
Evrende insanlar biyolojik varlıklardır. Doğar, büyür ve ölür. Ama bazıları doğar büyür, büyür ve büyür. Ölüm aklıları na gelmez. Beğenmediğimiz Osmanlı da sarayda padişaha:
“Mağrur olma padişahım senden büyük Allah var.” Diye padişaha hatırlatan, “ölüm de var” diyerek dolaşan bir görevli vardır keşke bunlardan belediyelere meclise ve Saraya birer tane koysak. Ayrıca hergelenin gidişi de var her gelenin gidişi de kaçınılmaz son. Firavun Ramses, Nemrut, Sultan Süleyman, İskender, Hitler, Kenan Evren, Demirel vs. Örnekleri çoğaltabiliriz. Kainatta küçücük bir galaksinin orta ölçekli bir güneş sistemindeki küçücük bir gezegende yaşıyoruz. Klasik olarak bir toz tanesi değiliz. Ama bu makam mevki koltuk hırsı nedir?
"Hergelenin Gidişi" yazısında makamların geçiciliğini, mağrur yani gururlu olunmamasını, büyüklenilmemesi gerektiğini mizâhi bir dille anlatan yazar Ahmet Kaymak, her harfine güleceğimiz, gülerken "hakikat"i bulacağımız bir yazı kaleme almış. "Bildiğim tek şey; hiçbir şey baki değildir" ve: “Hergelenin bir gidişi vardır.” diyen yazarımız, sözlerini Yunus'un: “Ana rahminden geldik pazara, bir kefen aldık döndük mezara” sözleri ile bitiren Ahmet Kaymak'ın "Hergelenin Gidişi" başlıklı yazısını okumak için tıklayınız